Yeni Meclis ve Siyasetin Geleceği

Yeni Meclis ve Siyasetin Geleceği

TBMM'de 28. yasama dönemi dün MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin yönettiği oturumda milletvekillerinin yeminleriyle başladı.

Devamı

14 Mayıs 2023’te gerçekleşen cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin Türkiye’nin hem iç hem de dış politikalarına birçok önemli yansımaları gözlemlenebilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın küresel sistem ve buna bağlı sorunlara yaklaşımı dikkate alındığında seçimlerin küresel sistem açısından da önem arz ettiği söylenebilir.

Erdoğan ve Cumhur İttifakı blokunun beklenmeyen bir hata yapmadığı ve kendi seçmenini tekrar sandığa götürmeyi başardığı senaryoda ikinci turda cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanması kuvvetle muhtemeldir. Bu noktada “şapkadan tavşan çıkarması” gerekenler Kılıçdaroğlu ve muhalefet blokudur.

Geçmişe kıyasla her ne kadar iyi yönde bir ilerleme olsa da siyasi partilerin listelerinde kadınlara ve gençlere verdiği yer yetersizdir. Bu bağlamda partilerin toplum dinamiklerinin meclise taşınabilmesi adına daha güçlü adımlar atması önem arz etmektedir.

14 Mayıs seçim sonuçları, Türk siyasal tarihinin dönüşümüne dair önemli çıktılar sundu ve muhtemelen önümüzdeki beş yıllık dönemi şekillendirecek ölçüde etkiler yaratacak. Mevcut sonuçların pekişmesi ve Türkiye'nin geleceğini nasıl şekillendireceğini ise tam olarak 28 Mayıs'ta görmüş olacağız.

Seçim Sonuçlarının Dili, İkinci Turun Kaderi

21 yıllık iktidarın yüküne rağmen AK Parti 35'in üzerinde oy alırken Cumhur İttifakı yüzde 50'ye ve Meclis çoğunluğuna ulaştı. Erdoğan, ikinci tura çok rahat gidiyor. Yine MHP'nin yüzde 10, Yeniden Refah'ın 2.8 ve BBP'nin yüzde 1 alması Erdoğan ile birlikte hareket eden partilerin kazandığını gösteriyor. Erdoğan'ın yeni zaferi sadece kendisinin önceki seçim başarılarıyla yarışıyor.

Devamı
Seçim Sonuçlarının Dili İkinci Turun Kaderi
Son Hafta Etkisi

Son Hafta Etkisi

Seçim sürecinde son haftaya girerken polemiklerin en üst düzeye çıkması dikkat çekiyor.

Devamı

Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin günlük meseleleri hakkındaki Cumhurbaşkanı Kararları’nı dahi beş genel başkanın onayıyla verebilecek. Dolayısıyla günün sonunda Millet İttifakı konsensüs arayışından icraat üretmeye fırsat bulamayabilir. Zaten koalisyonların -bir de zayıf liderliklerle birleşirse- en önemli dezavantajlarından biri birlikteliği korumak için icraatın niteliğinden taviz vermek zorunda kalmasıdır.

HDP (YSP) öncülüğündeki Emek ve Özgürlük İttifakı, Kemal Kılıçdaroğlu'na desteğini açıkladı. Malumun ilamı olsa da bu desteğin gerekçesi "Türkiye siyasi tarihinin en önemli seçiminde faşizme karşı zafer elde etmek" olarak belirtildi. Bu açıklamanın Kandil'deki PKK elebaşlarının birbiri ardına Millet İttifakı'nı ve Kılıçdaroğlu'nu desteklediklerini açıktan söylemelerinden sonra gelmesi dikkatlerden kaçmadı. 

Sonuç fark etmeksizin, 2023 seçimleri sonrasında kamuoyunda tartışılacak en önemli konuların başında siyasal sistem gelmektedir. Öyle ki gerek Cumhur İttifakı, gerekse muhalefet blokunun seçim sonrası planlarında ağırlıkları değişmekle birlikte siyasal sistem reformu veya değişikliği önemli yer tutmaktadır.

Web Panel: Seçimlere Doğru Seçmen Davranışları

Seçim kampanyaları son 19 güne girdi. Cumhur İttifakı da Millet İttifakı da 14 Mayıs seçimlerini kazanacağı özgüveniyle propaganda ve mitinglerini sürdürüyor. Anket şirketleri her iki ana ittifakın da "biz kazanacağız" söylemine uygun anketleri kamuoyu ile paylaşıyor. Bu da seçim yarışını daha iddialı ve gergin hale getiriyor.

Terör örgütleri kendi siyasi-ideolojik alanlarını genişletmeyi değerli görür. Gündemde olmayı kıymetli bulurlar.

Türkiye artık iyiden iyeye seçim sathına girmişken, siyasi pozisyonlar da ittifaklar altında kampanyalarını yürüterek seçimlerden kendi adlarına zaferle çıkmanın gayretinde. Bir yanda Cumhurbaşkanlığı diğer yanda ise Meclis seçimleri için büyük bir mücadele söz konusu. Buraya kadar olağan şekilde tanımlanabilecek süreçte, ilginç ve üzerinde durulması gereken hususlardan biri HDP ve yedek parti olarak teşkil edilen Yeşil Sol Parti’nin (YSP) Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı ile kurduğu angajman. PKK/KCK’nın legal alandaki siyasal uzantısı olan HDP/YSP’nin Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesi, çeşitli müzakereler sonrasında aday çıkarmama ve Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı dikkate değer. Ancak tamamlayıcı diğer bir gelişme ise PKK/KCK terör örgütünün tüm gücüyle seçim sürecine asılması. Doğası itibarıyla meşru siyasal sistem ve seçim süreçlerine uzak kalması gereken bir terör örgütü adeta siyasi kampanya yürütmeye başlamış durumda.

Millet İttifakı partilerinin ve adayları Kılıçdaroğlu'nun boş bıraktığı alanı YSP (HDP), TİP ve CHP destekçisi medya dolduruyor.

HDP kurulduğundan bu yana Türk solunun irili ufaklı çok sayıda örgütüyle birlikte hareket ediyor. Hatta partileşmeden önce kurulan Halkların Demokratik Kongresi adlı çatı örgütü, PKK ve bağlı kuruluşlarının yanı sıra bu sol partilerden ve STK’lardan oluşuyordu.

Siyasi hayatımızda artık pek etkisi kalmadığı düşünülen sol-sağ kutuplaşmasını seçimlere giderken yeniden üretiliyor.