31 Mart yerel seçimlerinin en belirgin özelliklerinden birisi bazı kritik partilerin üçüncü yol arayışı oldu.
Devamı
Bu analiz 31 Mart’a giderken 2023 seçimleri sonrasında CHP’de başlayan yeni dönemi ve yerel seçimlere doğru ilerleyen süreci incelemektedir.
Devamı
31 Mart’a Doğru DEM Parti
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 88. sayısı raflarda yerini aldı.
31 Mart yerel seçim kampanyaları son 30 güne hızlı bir tempoyla giriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın il mitingleri hız kesmezken CHP Genel Başkanı Özel de giderek selefi Kılıçdaroğlu gibi kurumların (mahkemenin) önüne giden ve "hesap sorma" temalı sert söylemler kuran bir kampanyaya yöneliyor. Erdoğan'ın "CHP'de iktidar kavgası var, bunlar mı şehirlerimize hizmet edecek" ve "Merkez ile yerel birlikte çalışmalı" söylemlerine karşı Özel de bütün tuşlara basan bir söylem hareketliliği sergiliyor. Konuşmalarında bazen ekonomi başta olmak üzere genel siyasetin konularına değiniyor bazen de CHP'deki değişimcilerin ideoloji boşluğunu doldurmak istercesine polemikler üretiyor.
Ekrem İmamoğlu ve CHP, Başak Demirtaş'ın adaylık çıkışı sonrası büyük bir paniğe kapıldı. Zira "Demirtaş" soyadı, İstanbul'daki DEM Partili seçmenleri kendine çekebilecek bir albeniye sahipti. Dolayısıyla CHP'nin kurumsal olarak kurmayı başaramadığı ittifakı İstanbul'da ve "taban"da oluşturacağını söyleyen İmamoğlu'nun iddiası boşa düşecek, diğer bir ifadeyle seçimleri kazanma şansına büyük bir darbe olacaktı. Bu riski fark eden İmamoğlu ve ekibi, CHP'nin artık klasikleşmiş mekanizmasını hemen işletti. Tıpkı 2023 seçimlerinde olduğu gibi tehdit unsuru olarak görülen kurum ve/veya isimler kamuoyu nezdinde hedef haline getirildi. CHP'nin sahip olduğu tüm kurumsal kapasite ve medya gücü kullanılarak DEM Parti ve Demirtaşlara yönelik doğrudan ve dolaylı saldırıları ve bir tür itibarsızlaştırma hareketi başladı.
Muhalefette yerel seçimlere "müstakil girme" tercihi öne çıkıyor. İyi Parti'den sonra DEVA Genel Başkanı Babacan da bir soru üzerine CHP ile işbirliği kapısını kapattı. Son günlerde CHP Genel Başkanı Özel'in 6'lı Masa'nın küçük sağ partilerine işbirliği teklifi yapıp yapmayacağı konuşuluyordu. Babacan CHP'deki değişimcilerin 6'lı Masa ittifakını ve DEVA'yı eleştirdiklerini hatırlatarak Özel'in kendileri ile görüşmesinin "çelişki" olacağını söyledi. Bu yaklaşım bir sürpriz değil. Zira Mayıs 2023 seçimlerinde Kılıçdaroğlu'nun DEVA, GP, SP ve DP'ye verdiği milletvekili parti içinde çok eleştirilmişti. Hatta Millet İttifakı'nın küçük sağ partilerine CHP medyasında asalak muamelesi yapılmıştı. Mart 2024 yerel seçimlerinde sağ partiler CHP ile işbirliğine yanaşmazsa ilgili medyada "sağcıların intikamı ya da ihaneti" başlıkları atılabilir. Yani, Cumhur İttifakı'nın ittifak olarak seçime girme eğilimi karşısında muhalefetin bu dağınıklığının ve olası ağır yenilgisinin faturası yeniden sağ partilere kesilebilir.
Devamı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener arasındaki görüşme, geride bıraktığımız haftanın en dikkat çekici gelişmelerinden biriydi. Görüşmenin ana gündem maddesi önümüzdeki yerel seçimlerdi. Bu doğrultuda Özel'in Akşener'e İYİ Parti ile seçim iş birliği yapmak istediklerini ilettiği belirtildi. Dolayısıyla Özel tarafından Akşener'e İYİ Parti'nin "seçimlere hür ve müstakil" şekilde girme kararını en azından bazı yerlerde, özellikle de kritik büyükşehirlerde esnetilip esnetilemeyeceğinin sorulduğu kamuoyuna yansıdı. Akşener'in ise bu konuyu pazartesi günü yapılacak İYİ Parti Genel İdare Kurulu toplantısında gündeme getireceği açıklandı.
Devamı
Yerel seçim koşusu "ittifak-işbirliği" gündemiyle başladı. Cumhur İttifakı cenahının Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin görüşmesi ile 2019 ve 2023 seçimlerine benzer şeki-l de 31 Mart 2024 seçimlerine gideceği anlaşılıyor.
İYİ Parti bugünlerde istifaların yanı sıra genel başkanın ailesinin hesaplarının araştırılması, kasada olmayan para ve taciz iddiaları ile uğraşıyor. Akşener, Mayıs 2023 seçimlerinden yenilgiyle çıkan 6'lı Masa'dan en kapsamlı seçim muhasebesi yapan lider. Eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun kazanamayacağı halde kendi adaylığını dayatmasını eleştiren Akşener, ittifak siyasetini reddederek Mart 2024 yerel seçimlerine 81 ilde müstakil girme kararı almıştı. Bu karardan sonra İyi Parti'deki çekişme ve Akşener üzerindeki kamuoyu baskısı arttı.
CHP Genel Başkanı Özel "değişim" iddiasının içini doldurmaya çalışıyor. Mayıs 2023 seçimlerinin mağlubu Kılıçdaroğlu'ndan genel başkanlığı aldıysa da Özel, parti içi iktidar ilişkilerini yönetmek zorunda. CHP'ye yakın yorumcuların bir kısmı bile Özel'i genel başkan, İBB Başkanı İmamoğlu'nu lider olarak tanımladığına göre CHP için bu ikili yapı yeni bir olgu olarak ortada. İster emanetçi ister eşbaşkan formunda olsun bu yeni durum CHP için yıpratıcı olacak. Siyaseti bırakmayan Kılıçdaroğlu'nu da yanında tutmaya çalışan Özel'in gerçekten genel başkan olup olmayacağı İmamoğlu'nun yerel seçim performansına bağlı. İmamoğlu-Özel ilişkisinin kardeş ilişkisi mi vesayet-danışma ilişkisi mi olduğu asıl o dönemde belli olur.
Akşener, CHP, Kılıçdaroğlu ve 6'lı Masa ile hesaplaşmasını sürdürüyor. En son mesajları Kılıçdaroğlu "seçim kazanabilsin diye zehir içtiği", "Millet İttifakı diye bir kavramın şu anda olmadığı" ve "İyi Parti'nin artık CHP ile rakip olduğu" şeklinde.
Muhalefette Değişim Tartışmaları
İYİ Parti "ittifaksız yerel seçimlere girme" kararında yeni bir adım daha attı. Önceki günkü GİK toplantısından sonra parti sözcüsü Zorlu "81 ilde kendi adaylarını çıkaracaklarını" açıkladı. Böylece Akşener en azından şimdilik CHP'ye ittifak kapısını kapattı. Bu kapı yeniden açılır mı, yoksa hepten kilitlenir mi bunu önümüzdeki aylarda göreceğiz. Bu konuda "2 gün sonra CHP ile pazarlıklara başlar" yaklaşımı abartılı ve küçümseyici olsa da Akşener'in 3-6 Mart 2023 günlerinde 6'lı masadan kalkıp sonra oturması akla geldiği için kimse yeni bir pazarlık ihtimalini imkânsız görmüyor. Ancak süreç uzadıkça yeni bir ittifak/iş birliği kurmak zorlaşıyor. Dahası, olası ittifakı kim kurabilir sorusu hem CHP ve İyi Parti arasında hem CHP içinde kriz olmaya aday. Akşener kiminle kurar iş birliğini? İstanbul İttifakı diyen İmamoğlu ve rozetsiz başkanlık diyen Yavaş ile mi, yoksa "16'lı masa da kurarım" diyen Kılıçdaroğlu ile mi? YSP/HDP'nin aday çıkarmasını kim engelleyebilir?
Yerel seçimlere 7 ay kala muhalefet "ittifaktan kim daha çok zarar gördü" tartışmasına devam ediyor. Mayıs 2023 yenilgisinin etraflıca muhasebesi yapılmasının yeni ittifak modeli açısından faydalı olacağı söylenebilir.
İktidar muhalefetle ilgilenmiyor, yerel seçim hazırlıklarını hızlandırıyor. Bunun oluşturduğu siyasi boşluğu muhalefetin ittifak ve partiler içi hesaplaşması dolduruyor. Yeni pazarlık ve hayal kırıklığı açıklamaları ile muhalefet içi kanama devam ediyor.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 81. sayısı raflarda yerini aldı.
Muhalefete yol gösterenler de tıpkı CHP ve Kılıçdaroğlu gibi özeleştiri yapmalı. Özeleştiri yerine yine "öteki" olarak Erdoğan olgusuna sarılmalarını entelektüel çaresizlik.
Asıl soru ortada sahipsiz duruyor: CHP'de değişimin yönü ne olacak?