Türkiye’nin Direniş Ekonomisi

2013’ün yaz aylarından itibaren farklı cephelerden gelen tehditlerle yüzleşmek durumunda kalan Türkiye ekonomisi, tüm olumsuzluklara rağmen büyümesini devam ettirerek ayakta kalmayı başardı.

Devamı
Türkiye nin Direniş Ekonomisi
Cumhurbaşkanı Önce Millete Sesleniyor

Cumhurbaşkanı Önce Millete Sesleniyor

Çok zor günlerden geçtiğimizi düşünebiliriz. Türkiye açısından esas mesele bu süreçte birliğimizi, dirliğimizi muhafaza etmek, ayakta kalmak, büyümeye devam edebilmektir.

Devamı

2017'ye baktığımızda FETÖ, PKK ve DEAŞ terörünün hedefi haline gelen AK Parti ve Türkiye devleti arasındaki bağlar güçlenerek devam edecektir.

2002'den beri en temel kırılma hattı bürokratik vesayet ile demokratik güçler, yani milli irade arasındaydı. MHP Meclise girdiği 2007'den itibaren bu karşılaşmada tampon görevi gördü.

Türkiye siyasi tarihindeki karanlık noktalar, sokak kalkışmaları, faili meçhuller, kitlesel katliamlar, öncelikle Türkiye'yi kendi istediği noktaya çekmek için çaba sarf eden dış aktörlerin mahareti!

Toplumda yer eden milli seferberlik hali, tehditler karşısında bir ve diri olma azmi olumlu bir baskı olarak medyayı da etkilemeli.

CHP’de Yönetim Değişikliği mi?

FETÖ'nün CHP'deki varlığının sadece "iliştirilmiş bir başdanışman"dan ibaret olmadığını hepimiz biliyoruz. Kılıçdaroğlu'nun göreve geliş sürecine bakmak bile yeterli bunun için.

Devamı
CHP de Yönetim Değişikliği mi
İdeolojik Dönüşümden Kurumsal Dönüşüme

İdeolojik Dönüşümden Kurumsal Dönüşüme

15 Temmuz işgal girişiminin milletin gayreti ve devlet başkanı Erdoğan'ın liderliğiyle boşa çıkarılması devletin yapısal ve kurumsal dönüşümünün önünü açtı.

Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında ilk defa toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu, hem meydana gelen gelişmelerin ciddiyetle izlendiğini göstermesi, hem de piyasalara verilecek güçlü mesajların piyasa aktörlerinin güvenini yüksek tutması bakımından önemli.

İçinden geçtiğimiz süreç tek kelimeyle liberal demokrasinin meşruiyet krizi olarak adlandırılmalıdır. Bunun en temel sebebi modern toplumların kurucu unsurları olan liberalizm, kapitalizm ile demokrasi arasındaki çelişkilerdir.

PKK'nın terör saldırılarını trafik kazası haberi gibi verdi gazeteniz. O zaman neredeydiniz, ey duyarlı Cumhuriyet okurları? Ey yüce ulusalcı kamuoyu!

1 Kasım Seçimleri tek başına iktidar çıkardıysa da siyasetin suları durulmadı. İç ve dış siyasetin gündemindeki bir dizi sorun sebebiyle çok uzun bir yıl yaşadık. İki Kasım arasındaki bir yılın muhasebesini dört başlıkta yapmak mümkün.

Bugün itibariyle Batılılaşma paradigması Türkiye'nin sosyo-politik gerçekliği içinde son derece sınırlı bir alana sahip.

Bürokratik merkez, 15 Temmuz öncesinde belli ölçüde Kemalist aktörlerin FETÖ tarafından tasfiye edilmiş olması ve sonrasında ise bunların yerine gelen FETÖ mensubu aktörlerin de tasfiyesi ile otonomisini kaybetti.

Tabanda "CHP, PKK -HDP'nin payandası mı" sorusu eşliğinde belli bir tepkinin oluşması -ki son dönemde "yeni devlet" ile ilişkiler bağlamında Kemalist kesimde kısmi bir parçalanma gözlemlenmektedir- beklenebilir.

AB üyesi devletlerin mülteci kabul etmemek adına verdikleri mücadelenin en trajikomik örneği Macaristan’da geçtiğimiz haftalarda yapılan referandum oldu.

CHP’nin önemli bir kırılma yaşadığı doğrudur. Bu kırılma, ‘Yeni CHP’ projesinin çökmesi ve ‘geleneksel CHP’nin hortlamasına işaret etmektedir.

15 Temmuz başarısız darbe girişimi FETÖ’nün kendi vesayetini kurmak için hiçbir hukuki ve ahlaki sınırlamayı kabul etmeyen cuntacı bir terör örgütü olduğunu apaçık ortaya koydu. FETÖ’nün paralel devlet yapılanmasına girişen bir terör örgütü olduğu 17-25 Aralık yargı darbe girişiminden itibaren özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümeti tarafından ısrarla dillendirilmekteydi.

Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de insan, aklını kullanmaya yani toplumun köhneleşmiş değerlerini körü körüne takip etmemeye davet edilmektedir. Aydınlanmanın temel sloganı ise “sapere aude” idi. Bu slogan da insanı akletmeye, dogmalardan bağımsız bir şekilde düşünmeye ve eylemeye çağırıyordu. Yine içerikten bağımsız olarak her düşünce geleneği, insanı insan yapan şeyin otonom hareket edebilmesi olduğunun altını çizer.

15 Temmuz 2016’da saat 21.48’de bir haber portalı sosyal medya hesabından bir mesaj yolladı. Son dakika uyarısı ile veriliyordu mesaj: “Beylerbeyi Sarayı önünde asker: Sıkıyönetim ilan edildi herkes evine gitsin!” Evet mesaj tanıdıktı. Fakat mesaj kadar, mesajı getiren de tanıdıktı. Mesajın postacısı FETÖ’nün medya üslerinden olan Haberdar isimli internet sitesiydi.

20. yüzyıl Türkiye modernleşmesi, ikilemlerin, karşıtlıkların, birbirini dışlayan ötekilerin siyasetten gündelik hayata her alanda karşımıza çıktığı bir modernleşmedir. 20. yüzyılda Türkiye, devlet-toplum, din-devlet, halk-aydın, gelenek-modernlik, Batı-Doğu, kurum-birey, formel-enformel vb. birçok ikilemin arasına sıkıştı.