Medyanın malum kesimi için geçiş süreci eşsiz bir fırsat sunuyor. 'Türkiye için endişelenmek' görüntüsü altında ümitsizlik pompalama, 'batıdan bir uzaklaşırsak iki yakamız bir araya gelmez' korkusu salma fırsatı..
Devamı
Can Dündar’ın Avrupa’da bir saraydan başka bir saraya koşarak; bir gazeteden başka bir gazeteye geçerek yaptığı dezenformasyon, zihinsel sömürgeleşmenin post modern versiyonudur.
Devamı
İki parti bütün risklerine rağmen makul siyaset zeminini inşa ediyor.
Şimdi sıra Türkiye'yi yeniden kurmaya geldi ve 15 Temmuz Yeni Türkiye'nin kurucu momenti olmak durumunda.
İktidar kanadı toplumla bağını koparacak elitleşmeye izin vermemelidir. Muhalefet kanadı ise kendi cephesinde dış müdahaleye göz kırpan siyasi marjinalleşmenin önüne geçmelidir.
15 Temmuz, Türkiye'de toplumsal merkezin yeniden tanımlandığı radikal bir kırılmayı temsil etmektedir.
Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıkları bizzat CHP'nin de destek verdiği anayasa değişikliği ile kaldırılmış, teröre yardım ve yataklıktan yargılanan HDP'li vekiller ile kol kola yürümek zorunda kalıyor.
Devamı
Kültürün, sanatın, edebiyatın yerli ve millisi olur, olmalıdır, olması teşvik edilmelidir. Liberalliği devletle ilgili her şeye karşı çıkmak zannedenlerin aksine teşvik etmek de öncelikli olarak devletin görevidir.
Devamı
AK Parti, Cumhuriyetçi elitlerin kapattığı siyaset alanını yeniden açmış ve genişletmiş, ülkenin toplumsal düzenini demokratik çizgiye çekmiştir.
Erdoğan en büyük liderlik testini Gezi kalkışması esnasında verdi. En yakınındaki insanların, partisinin telkinlerine aldırış etmedi.
Bakmayın siz bir grup imtiyazlı elitin "AK Parti'ye ağıtlar yakmasına". Yeni dönemde AK Parti çok daha geniş toplum kesimlerine seslenebilecek bir zeminde durmaktadır.
Erdoğan'ın AK Parti'nin başına geçecek olması rakiplerini de değişime zorlayacak. Değişime direnen aktörler tasfiye olacak.
Önce CHP, hemen ardından HDP Meclis'ten çekilecek, sokaklara dönülecek, yeni bir kalkışma furyası başlatılacaktı. "CHP Meclis'ten çekilseydi HDP'liler de çekilecekti" sözü HDP Washington temsilcisine ait.
AK Parti devletin normalleşmesini geniş toplumsal kesimlerin devlete aidiyet bağını güçlendirme yönünde pratiğe dökebilirse hem değişim karşıtı bloğa hem de kendi bloğundaki eski devlet aktörlerine karşı elini güçlendirecektir.
CHP içinde bir kilitlenme olduğu muhakkak. Bir siyasetsizlik, bir acziyet. Fakat bu kilitlenmenin ne mevcut yönetimle, ne de görünürdeki alternatiflerle aşılma imkânı yok.
R. Tayyip Erdoğan'ın 21 Mayıs'ta AK Parti'nin yeniden fiili liderliğini üstlenecek olması AK Parti'nin siyasal değişimin motoru olma konumunu bir kez daha kazanması anlamına gelecek.
AK Parti'nin merkez siyasetteki rolünü ülkeye daha fazla hizmet edecek şekilde devam ettirebilmesi için bir an önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partinin başına geçmesi gerekiyor.
Kontrolsüzce, çırpınıp duruyor, çırpındıkça batıyor
Avrupa'nın yeni Türkiye politikası "Erdoğan'ın düşmesi" gibi hayalleri terk ederek rasyonel bir düzleme oturmak zorunda.
Avrupa küçülüyor, krizden krize giriyor. Günden güne dünyanın taşrası haline geliyor.
Türkiye, Afrika'ya yönelirken hem "inşa" hem de "mücadele" perspektifini devreye sokuyor. Bir yandan Afrika ülkeleriyle ticaret hacmini artırmaya, öte yandan FETÖ’nün Afrika'daki suç şebekesini çökertmeye çalışıyor.