Kürt Milliyetçilerinin AK Parti İle İmtihanı

Kürt milliyetçilerinin onulmaz hatası iki stratejiyi aynı anda 'sonuna kadar' kullanmalarıdır. İlki, Kuzey Suriye'deki 'kazanımlarını' maksimize ederken Çözüm sürecini de Güneydoğu'da silahlı şehir hâkimiyeti kurmak için kullandılar. İkincisi ise Çözüm sürecinin arkasındaki siyasi iradeyi karşılarına aldılar: Erdoğan'ı ve AK Parti'yi.

Devamı
Kürt Milliyetçilerinin AK Parti İle İmtihanı
CHP AK Parti'yi Aşağı Çekebilir

CHP AK Parti'yi Aşağı Çekebilir

Koalisyon ortağı olmak her açıdan CHP için avantajlı. Görünen o ki CHP'nin iktidar olabilmesinin tek yolu koalisyon ortağı olmaktan geçiyor. Tek partinin iktidar olduğu bir Türkiye'de bu partinin CHP olamayacağı açık.

Devamı

Siyasal zeka, siyasal alanda olup bitenleri anlayabilme, uygun söz ve davranış geliştirebilme kapasitesini gösteriyor.

Demirtaş lider değil yönetici. Kürt milliyetçiliğinin parti bölümünün eş başkanlığını yapmak gibi kritik bir rolüne rağmen, hafızalarımızda pozitif bir liderlik örneği yok.

Mehmet Uğur Ekinci, cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası KKTC'deki yeni dönemi değerlendirdi.

Siyasal iletişim tarihine bakıldığında ‘korku' üreterek oy alabilmek mümkün olmakla birlikte seçim kazanmak veya HDP için bakıldığında barajı aşabilmenin zor bir ihtimal olduğu görülür.

Seçim Kampanyaları ve Muhalefetin İktidarla İmtihanı

Yeni siyasi şartlar altında muhalefet partilerinin birincil hedefi iktidar olmaktan ziyade, AK Parti iktidarının alanının genişlemesini durdurmak, mümkünse geriletmek ve kurumsallaşmasının önüne geçmek.

Devamı
Seçim Kampanyaları ve Muhalefetin İktidarla İmtihanı
Vicdanlı Bir G20 Başkanı Olarak Türkiye

Vicdanlı Bir G20 Başkanı Olarak Türkiye

Son verilere göre, dünyanın en zengin %1'lik kesimi, toplam küresel gelirin %48 gibi ciddi bir bölümüne sahip.

Devamı

AK Parti'deki tartışmalar, fazla derinleşmeden yönetilebilecektir. Çünkü AK Parti, hem dışsal etkenler hem de geçmişte yaşadığı kopmalar ile sınanarak krizi göğüsleme ve çözme başarısını tecrübe etti.

Öcalan'ın mektubunu da, Cumhurbaşkanının açıklamalarını da aşırı okumaya tabi tutarak, neredeyse "çözüm sürecinin önünde birer engel" gibi yansıtmayı tercih ediyorlar.

HDP'nin Çözüm Süreci'ni yürüten taraf olarak masada oturduğunun altını çizen Burhanettin Duran, “Partinin yerel yönetimlerdeki gücünü de gördüğümüzde sürecin tıkanacağı kanaatinde değilim.” dedi.

6-7 Ekim Olaylar'ı bize PKK-KCK-HDP çizgisinin kendisi dışındakileri sindirme amaçlı politikalar uygulayabileceğini, hem de bunu acımasızca, yakarak, yıkarak, linç ederek yapabileceğini gösterdi.

SETA İstanbul'da gerçekleştirilen çalıştayın amaçları arasında, kültür politikalarının aktörleri tarafından konuşulması, ve şehirler arasındaki iletişim ağlarının geliştirilmesi yer alıyordu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, YÖK, üniversiteler, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ankara Büyükşehir Belediyesi gibi çok sayıda paydaşı doğrudan ilgilendiren ve belki de bundan dolayı maalesef çok ciddi anlamda ihmal edilen bu “hikaye”den bahsediyoruz.

Başbakan “şehir” kavramını konuşmalarında ve analizlerinde sık kullanır. Şehir insanının üzerine siner. İnsanı da içerisindeki ilişkiler bütününü de belirler, şekillendirir.

Çözüm süreci nihayete ulaşırsa sadece Türkiye'deki Kürt sorunu değil aynı zamanda Kürtlerin kendi aralarında öne çıkan çatlaklar da büyük ölçüde kapanabilir.

Tunus seçimlerini değerlendiren Abdullah A. Kalabalık, “Nahda koalisyon hükümetinde yer alır ve uzlaşmacı bir tavır takınırsa Tunus, Kuzey Afrika ve Arap Baharı adına yeni bir çığır daha açabilir” dedi.

“6-7 Ekim Olayları”nı başlatan ve bitiren dinamikler nelerdir? Siyasi partiler eylemler süresince nasıl bir tavır takındılar? Eylemlerin Çözüm Süreci'ne olası etkileri nelerdir?

Çözüm süreci bağlamında Kobani eylemlerini İHA için değerlendiren SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun'a göre 'Kobani düşerse çözüm süreci biter' sözü, çözüm sürecinin mantığını kavrayamamak anlamına geliyor.

IŞİD'in Irak'ın kuzeyine yönelik stratejisi neleri içeriyor? Peşmerge-IŞİD çatışmaları hangi bölgelerde yoğunlaşıyor? Çatışmaların doğurduğu kısa vadeli sonuçlar neler?

10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Seçimleri sonuçları her seçim gibi üzerinde durulması gereken muazzam sosyolojik tahlillere imkân sunan bir veri seti sundu. Birçok açıdan ilklere sahne olan bu seçim, aynı zamanda ülkenin içinden geçtiği dönemin de siyasal sağlaması denilebilecek bir resim sundu. Genelde, seçmen her zaman olduğu gibi topluma yeni bir şey sunan esaslı siyasete, istikrarlı bir değişime ve daha da önemlisi Çözüm Süreci'ne verdiği desteği yeniledi. Bu üç referans noktası ülke siyasetinin geleceği açısından olmazsa olmaz kaideler olarak yerini aldı. Özelde ise seçim sonuçları her siyasi partinin tabanın isteklerine, beklentilerine ve reflekslerine dair ders niteliğinde mesajlar içermektedir. Bu yüzden, Türkiye siyaseti adına söyleyecek lafı olan siyasi partilerin bu sonuçları ayrıntılı bir şekilde analiz etmesi gerekmektedir. 10 Ağustos seçiminden sonra yapılan analizler, işini özenli bir şekilde yapan birkaç isim dışında, şaşırtıcı bir şekilde ‘kazananlar enflasyonu' yaratmanın ötesine geçemedi. Bu yaratılan ‘kazananlar enflasyonu'ndan kasıt tabii ki Demirtaş'ın aldığı oylar üzerinden yapılan güzellemeler. Demirtaş'ın aldığı oyların sosyolojik zemininin peşine düşmek HDP'nin geleceği hakkında çizilecek resmin daha da netleşmesini sağlayacağı gibi, seçim kampanyası boyunca nelerin doğru ve nelerin yanlış yapıldığının sağlıklı bir muhasebesi için de muazaam bir imkân sunacaktır.