Avrupa Yeni Türkiye İle Tanışacak

Erdoğan'ın da ifade ettiği üzere 16 Nisan sonrası yepyeni bir Türkiye doğacak. Ve bu Türkiye'nin en önemli özelliği aydınlarını Batı'nın kucağına bırakmayacak olması olacak.

Devamı
Avrupa Yeni Türkiye İle Tanışacak
Batı nın Türkiye Politikası Değişmek Zorunda

Batı’nın Türkiye Politikası Değişmek Zorunda

Avrupa'nın yeni Türkiye politikası "Erdoğan'ın düşmesi" gibi hayalleri terk ederek rasyonel bir düzleme oturmak zorunda.

Devamı

Almanya son dönemde referandum meselesinde diplomatik nezaketi tamamen bir kenara bırakarak doğrudan taraf olmuş durumdadır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, SETA tarafından düzenlenen “Cumhurbaşkanlığı Sistemi Sempozyumu”na katıldı.

ABD'nin Obama döneminde Ortadoğu'da kaybettiği ağırlığını yeniden kazanması için Trump'ın Türkiye ile ilişkilerde tamirat süreci yürütmesi lazım.

Trump ile birlikte yeni bir dönem başlıyor. Elbet bu dönemin Türkiye açısından nasıl bir dönem olacağını söylemek için oldukça erken.

2016’da Ekonomide Neler Oldu?

Tüm olumsuz sürece rağmen, güçlü ekonomik yapı sayesinde simge projelerin hayata geçirildiği bir yıldı 2016.

Devamı
2016 da Ekonomide Neler Oldu
Milli Seferberlik Gayrı Milli Medya

Milli Seferberlik Gayrı Milli Medya

Toplumda yer eden milli seferberlik hali, tehditler karşısında bir ve diri olma azmi olumlu bir baskı olarak medyayı da etkilemeli.

Devamı

Başkalarının maliye dosyalarını, dekontlarını, hesap özetlerini, kredi kartı ekstrelerini inceleyince kazanmıyorsunuz. Siz siyaset yapınca kazanıyorsunuz…

Önümüzdeki süreçte Türkiye siyaseti artık 14 yıldır süren değişim ile değişim karşıtları arasındaki mücadeleler kadar dönüşümün sınırları ve yeni devlet düzeni üzerine verilecek mücadeleye de sahne olacaktır.

Meydan okumaların aşılması ve fırsatların değerlendirilebilmesi için, Türkiye'nin 'siyasi asabiyesi' ile 'güvenlik asabiyesi' arasındaki 'karşılıklı kurucu ilişkiyi' dikkatli bir biçimde dengelemek gerekiyor.

Ankara’nın 2000’li yıllarda artık “eşit göz hizasında” yani karşılıklı egemenliğe saygı ve içişlerine karışmama temelinde bir ilişki kurmak istediğini bir türlü anlamadılar.

Türkiye’nin kırmızı çizgilerini görmezden gelerek yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda “Kırmızı çizgilerimiz var” diyenlere karşı “sizin kırmızı çizgilerinizi çizeriz” diyen bir Türkiye var.

TRT World, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sıklıkla ifade ettiği “Dünya Beşten Büyüktür” söyleminin, uluslararası medyada görünürlüğünün sağlanması için de önemli bir fırsat.

PKK'nın terör saldırılarını trafik kazası haberi gibi verdi gazeteniz. O zaman neredeydiniz, ey duyarlı Cumhuriyet okurları? Ey yüce ulusalcı kamuoyu!

Muhalifler Fırat Kalkanı Harekatı’nın Dabık sonrasında ivmesini artırarak kısa zamanda Bab ve Menbic’e yönelmesi gerektiğini söylüyorlar. Umutları Halep merkeze kuzeyden de yeniden bir cephe açılabilmesi. Askeri açıdan bunun çok mühim olduğunu düşünüyorlar ve ayrıca PKK’nın Suriye örgütlenmesi PYD/SDG’nin elimine edilecek olmasını da önemsiyorlar. PKK’yı bölge hilafına ABD ile çalışan taşeron bir örgüt olarak değerlendiriyorlar.

Bürokratik merkez, 15 Temmuz öncesinde belli ölçüde Kemalist aktörlerin FETÖ tarafından tasfiye edilmiş olması ve sonrasında ise bunların yerine gelen FETÖ mensubu aktörlerin de tasfiyesi ile otonomisini kaybetti.

Batı dünya egemenliğinin devasa krizlerle yüzleştiği bir dönemde Türkiye, kendi imkânlarından, gerçeklerinden hareketle bir "şimdi ve gelecek tasavvuru" inşa etmeye çalıştı.

“Yeni Türkiye” kendi meşru mekanizmaları ile bir karar verdiğinde “aman Batılılar ne der?” diye korkmaz, geri adım atmaz! Kararlarını Batılılara onaylatmak ihtiyacı hissetmez!

FETÖ yapılanması kırk yılı aşkın bir süredir tüm devlet kurumlarına sızarak, bu kurumlarda mevcut kamu hiyerarşisi dışında ve örgütün amaçları doğrultusunda faaliyetler yürüttü. FETÖ’nün varlığı ve hukuk dışı faaliyetleri devlet organlarının kurumsal kültürleri ve geleneklerini zedelediği gibi temel yapısı ve işleyişini de bozdu. Bunun sonucunda toplumda birçok devlet kurumuna yönelik güvensizlikler doğdu.

Bakmayın Batılı başkentlerin terörle mücadele edebiyatına bugün terör tehdidini en fazla yaşayan demokrasi Türkiye'dir. Hem de "müttefiklerinin" sorumsuzca menfaat hesabı yaparak yalnız bırakması pahasına.