Kılıçdaroğlu Mirası, Özel’in Zorluğu

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Özel'e iade-i ziyaret yapacağını söyleyerek siyasette "yumuşama dönemine" işaret etmesi CHP'ye yol gösteren bazı çevrelerde telaşa sebep oldu. Erdoğan'ın ne yapmak istediğini anlama gayesiyle çok sayıda spekülasyon üretiyorlar. Yeni genel başkan değiştirmiş CHP'nin içinin karışmasından çekinenler ağırlıkta. Kutuplaşma ve sert söylemlerin terk edilmesine karşı çıkanlar da var.

Devamı
Kılıçdaroğlu Mirası Özel in Zorluğu
Yeni Bir Siyasi Süreç

Yeni Bir Siyasi Süreç

Dün AK Parti Genel Merkezi'nde 1 saat 35 dakika süren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özel görüşmesi ile yeni bir siyasi süreç başladı.

Devamı

Geçtiğimiz pazar günü İYİ Parti'nin olağanüstü kurultayından yeni genel başkan olarak Müsavat Dervişoğlu çıktı. Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı, İzmir MHP İl Başkanlığı, MHP Genel Başkan Adaylığı (2012), İYİ Parti Genel Başkan Yardımcılığı ve Grup Başkanvekilliği yapan Dervişoğlu, eski genel Başkan Akşener'in de desteğini alarak zorlu bir sürecin yönetimini devraldı. İYİ Parti'nin 31 Mart seçimlerinden yüzde 3.76 alarak yenilgi ile çıkması Akşener'in olağanüstü kurultaya gitmesinin ve yeniden aday olmamasının temel nedeni elbette. Fay hatları üzerinde kurulan İYİ Parti'nin Akşener döneminde yürüttüğü 2019 ve 2023 ittifak siyaseti bu partiye hiç iyi gelmedi. Masadan kalkmak da masaya yeniden oturmak da kırk katır mı kırk satır mı misali İYİ Parti'nin aleyhine çalıştı. Ve masaya oturan diğer sağ partiler gibi İYİ Parti de CHP ile yaptığı ittifaktan dolayı seçmenini kaybetti. Dahası, CHP'nin merkez sağ seçmene ulaşmasında aracı oldu ve özellikle İmamoğlu ve Yavaş gibi belediye başkanlarının İYİ Parti yönetimine rağmen seçmenini kendisine çekmesine fırsat oluşturdu.

CHP'nin bir önceki genel başkanı Kılıçdaroğlu ile mevcut başkanı Özel, önümüzdeki dönemde nasıl siyaset yapılması gerektiği konusunda kapışma halinde. Malum Özel, 31 Mart seçim değerlendirmesi ve SABAH Gazetesi'ne verdiği mülakat ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın makamına saygı göstereceğini söyleyerek Beştepe'ye görüşmeye gidebileceğini açıkladı. Ardından 23 Nisan resepsiyonundaki çay sohbeti geldi. Özel'in diyalog ve müzakereyi içeren yeni siyaset arayışına eski genel başkan Kılıçdaroğlu, karşı çıktı. Kılıçdaroğlu, "Saray ile müzakere edilmez, mücadele edilir diyerek" CHP'nin iktidara yönelttiği meşruiyet sorgulamasını terk etmesini eleştirdi. Halef ile selefin kapışması basit bir "müzakere mi mücadele mi" polemiği değil. CHP'nin 2019, 2023 ve 2024 seçimlerinden sonra yürüttüğü siyasete dair farklı perspektiflerin rekabeti. Dahası 2028'e nasıl yürünmesi gerektiği konusunda çatışan görüşlerin kapışması.

31 Mart yerel seçimleri, çarpıcı sonuçları ve seçmenin vermek istediği mesajlar ekseninde tartışılmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da seçim sonrası kapsamlı bir muhasebeye ve değişime gidileceğinden söz etmişti. Bu muhasebenin siyasi sonuçlarının neler olacağını yakında göreceğiz. Ancak hemen herkesin üzerinde uzlaştığı belli başlı reform beklentilerinin olduğu açık. Yargı, ceza adaleti, hak ve özgürlükler, yasama organının işleyişi ve hükümet sistemi reform beklentisinin yoğunlaştığı alanlar olarak sıralanabilir. Bu reform başlıkları anayasa, yasal ve uygulama düzeyinde değişiklikler gerektiriyor.

CHP Genel Başkanı Özel, grup başkanvekilliği dönemindeki "polemikçi" tarzından farklı bir siyaset üslubu sergiliyor.

Siyaset Yapma Rekabeti

AK Parti ve CHP, 31 Mart seçim sonuçlarını değerlendirerek önümüzdeki dönem için yol haritası hazırlıyor. Bu durum, "siyaset yapma rekabetinin" hızlanacağı yeni bir ortama gireceğimizi gösteriyor. Elbette bu ortam hem parti siyaseti hem de ekonominin gidişatı ve dış politikadaki gelişmelerin ülkemize yansımaları ile şekillenecek. Özgüveni yükselen CHP'nin yeni siyaset tarzı-girişimleri, iktidarın nasıl bir yol izlediği, İyi Parti'nin yeni genel başkanının blok siyaseti konusundaki tercihi ve DEM Parti'nin belediyelerde ideolojik anlamda ne yaptığı siyasi gündemin başköşesinde olacak.

Devamı
Siyaset Yapma Rekabeti
Seçim Sonrası Türkiye nin Hukuk ve Yargı Gündemi

Seçim Sonrası Türkiye’nin Hukuk ve Yargı Gündemi

Türkiye son on yıldır yoğun bir seçim gündemi yaşamaktaydı. Seçmen referandum, genel ve yerel seçimler için on yıl içerisinde sekiz defa sandığa gitti. Önümüzde dört yıllık bir seçimsiz dönem söz konusu. Bu uzun dönemde ekonomi, dış politika ve güvenlik başta olmak üzere birçok soruna seçim baskısı olmaksızın odaklanabilme imkanı Türkiye için büyük bir şans. Ele alınacak konular arasına iç siyasi gündemin önemli başlıklarından hukuk ve yargı meseleleri de dahil edilebilir.

Devamı

Türkiye örneğine baktığımızda ise bugüne kadar kabul edilen anayasaların kendilerinden beklenen siyasal istikrara katkı sunmak bir kenara kriz doğurabilecek sorunlu düzenlemeleri veyahut boşlukları bünyelerinde taşıdıklarını söyleyebiliriz. 1924 Anayasası çok partili siyasal yaşamın gereklerine uygun bir kurguya sahip olmadığı için 1946-1960 arasındaki iktidar-muhalefet ilişkilerinin daha barışçıl bir zeminde yürütülmesine destek verememiştir.

Tamamen yeni bir anayasa veya kapsamlı bir anayasa reformu yapmak milletlerin hayatında nadir görülen durumlardır. Hele ki olağan dönemlerde ve demokratik usullerle yeni bir anayasa yapılmasına çok sık karşılaşmak mümkün değildir. Ancak son yüzyılda ve nadiren bu türden örneklere rastlanmaktadır. Bütün dünyada - Batı demokrasileri de dahil olmak üzere - hâlihazırda yürürlükte olan anayasaların büyük çoğunluğunun savaş, darbe ve devrim gibi olağanüstü hallerden sonra ve çoğunlukla demokratik katılımdan uzak yöntemlerle hazırlandıkları görülmektedir. Bu nedenle katılımcı ve uzlaşmacı yöntemlerle anayasa yapma iradesinin güçlü olduğu anlarda bu imkânı değerlendirmek, desteklemek ve gerekiyorsa önündeki engelleri kaldırmak elzemdir.

Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılında Sivil Anayasa İmkanı

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türk halkının tekrar askeri darbe ve vesayet durumuna dönüş yapmayacağı, özellikle de paralel devlet yapılanmasınca dışarıdan kontrol edilen bir vesayeti kabullenmeyeceği anlaşıldı.

Yürürlüğe girişinin üzerinden kırk bir yıl geçen 1982 Anayasası’nda gerçekleşen değişiklikler ve darbecilerle hesaplaşma, aslında demokratik anayasa yapımı için bir başlangıç iradesi olarak değerlendirilmelidir. Hukuksal anlamda teknik birtakım dönüşümleri gerçekleştiren siyasi iradenin, Türkiye’yi yeni yüzyılına taşıyacak demokratik bir kurucu iradeyi harekete geçirecek motivasyonu da artık ortaya koyma zamanı gelmiş gözükmektedir.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 84. sayısı raflarda yerini aldı.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, Haber Global ekranlarında yayınlanan Gündem programında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni anayasa ile ilgili açıklamaları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, NTV ekranlarında yayınlanan Siyasi İşler programında, Yeni Anayasa gündemine dair tartışmalar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Muhalefet partileri eski sisteme dönüş tartışmalarını, içeriğini tam ortaya koymadan, gündemde tutmaya devam ediyor.

Muhalefet partileri parlamenter sistemin veya Türkiye'nin eski hükümet sisteminin seçmen nezdindeki algısının kötü olduğunu düşünüyor olmalılar ki tekliflerini doğrudan parlamenter sistem şeklinde açıklamak yerine 'güçlendirilmiş parlamenter sistem' olarak sunmayı tercih ediyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen yılın sonlarında başlattığı reform gündemi ilerleyen aylarda yeni anayasa çağrısı ile farklı bir boyuta taşındı.