5 Soru: İran’da Koronavirüs Krizi

İran’da koronavirüsü nasıl ortaya çıktı ve ne kadar yayıldı? Koronavirüs krizi nasıl yönetiliyor? Salgının toplumsal ve siyasal etkileri ne olabilir? Korona krizi İran’ın dış politikasını nasıl etkiler? İran ekonomisi koronavirüsten nasıl etkilenir?

Devamı
5 Soru İran da Koronavirüs Krizi
BAE'den Skandal Türkiye Karşıtı Lobi Faaliyetlerine Milyonlar Aktarıyor

BAE'den Skandal! Türkiye Karşıtı Lobi Faaliyetlerine Milyonlar Aktarıyor

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nin, Türkiye karşıtı lobicilik faaliyetleri için dev bir fon ayırdığı ortaya çıktı. BAE, FETÖ terör örgütü ile ilintili platformların da aralarında yer aldığı Türkiye karşıtı kuruluşlara milyonlarca dolar aktarıyor. Kriter Dergisi’nin Şubat sayısında bu konuda geniş bir dosyaya yer verildi.

Devamı

Son zamanlarda Ortadoğu'daki hangi kriz alanına bakılsa Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) bir şekilde doğrudan veya dolaylı olarak yer aldığını görmek mümkün.

Yemen iç savaşı ve Cemal Kaşıkçı cinayetinde meşruiyetini gölgeleyen Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın, reform konusunda ikna kabiliyetinin azalması Vizyon 2030 yaklaşımının başarı ihtimaline gölge düşürüyor.

13 Kasım bir fırsat olarak görülmeli. Umulur ki Beyaz Saray da bunu bir fırsat olarak görür ve ilişkilerde bir nebze olsun iyileşme yaşanır.

Barış Pınarı Harekâtı'nın Suriye denklemini nasıl değiştirdiği tartışılmaya devam ediyor..

Türkiye YPG'nin Elinden En Büyük Kozunu Alıyor

İbni Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Araştırmacısı Talha Köse gündemi ve Barış Pınarı Harekatı'nı değerlendirdi. Köse "YPG'ye uluslararası meşruiyet kazandıran DEAŞ ile mücadeleydi. Onların elinden bu aracı almak çok önemli" dedi.

Devamı
Türkiye YPG'nin Elinden En Büyük Kozunu Alıyor
Suudi Arabistan Rolü ne

Suudi Arabistan Rolü ne?

Erdoğan'ın konuşması Türkiye'nin uluslararası siyasette nasıl bir rol oynadığı ya da oynamayı arzu ettiğini açık bir şekilde ortaya koyan bir konuşmaydı. Konuşmanın sadece düzenin sahibi konumundaki Batılı ve İsrail gibi devletleri rahatsız etmediği, Müslümanların hassasiyetleri ve çıkarları konusunda parmağını kıpırdatmayan bölge ve İslam devletlerinin de canını sıktığını söylemeliyiz. Konuşma aynı zamanda "Suudi Arabistan ne işe yarar?" sorusunu da sormaktaydı.

Devamı

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, Aramco saldırısıyla birlikte artarak devam eden İran ile Suudi Arabistan arasındaki kriz ve Türkiye’nin bu süreç karşısındaki tutumu üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Tahran, seçimlere giden Trump'ın da ABD kamuoyunun da Ortadoğu'da yeni bir büyük savaşa hazır olmadığını hesaplayarak risk alıyor. İran Dışişleri Bakanı Zarif'in ABD'li muhatabı Pompeo'ya laf atarak "topyekün savaş" tehdidinde bulunması Körfez'deki güç oyununun son peşrevi. Washington ise Aramco saldırısına nasıl karşılık vereceğini belirlemeye çalışıyor. Füze depoları mı, zaten satılamayan petrolün tesisleri mi vurulmalı, bu tartışılıyor. Göstermelik bir karşı saldırı kontrollü gerilimi bitirmez, Tahran'ın eline oynar. Kaldı ki, etkili bir cevap verilmezse, Körfez ülkeleri ABD'den silah almaya devam etse bile İran ile uzlaşmanın çarelerini arayacaklar. Zarif şimdiden Suud ve BAE'yi masaya çağırdı bile. Bu da İran'ın bölgesel hegemonya hırsını güçlendirir.

Uzmanlar, Mısır'ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin dün mahkeme salonunda hayatını kaybetmesinin Orta Doğu halkları üzerindeki etkilerini ve Müslüman Kardeşler'in bu süreçten sonra nasıl bir politika izleyeceklerini AA muhabirine değerlendirdi.

Amerika ile İran'ı karşı karşıya getirebilecek birçok başlık var. Ama bunların en kritikleri nükleer anlaşma ve Körfez gerginliği diyebiliriz. Suriye ve Yemen gibi başlıklar genelde bu ikisinin gölgesinde kalıyor. Ama bir bütün olarak baktığınızda Körfez gerginliğinin dahi nükleer meselesinden kaynaklandığını söyleyebiliriz.

Bölgede bir Suud-İran savaşı çıkarmak zaten uzun zamandır yatırım yaptıkları bir hedef. İlerleyen günlerde, iki tarafa da büyük zarar verecek böyle bir savaşı başlatmaya yönelik yeni provokasyonlara şahit olabiliriz.

Cezayir ve Sudan’da yaşanan gösterilerin ve sonrasındaki gelişmelerin, ilk Arap İsyanları dalgasında öne çıkan Tunus, Mısır, Suriye ve Libya’daki olaylarla benzerlikleri var mı?

Sudan'da Ömer El Beşir'e karşı bir birkaç gündür ayak seslerini duyduğumuz askeri darbe gerçekleşti. Yaklaşık dört aydır süren halk protestolarının nereye evrileceği tartışılırken ordu kışlasından çıktı ve 1989'dan beri iktidarda olan Ömer El Beşir'i koltuğundan indirdi.

Cezayir ve Sudan’daki geniş katılımlı, spontane ve uzun yıllardır iktidarda olan baskıcı rejimlerin sona erdirildiği protestolar, aslında 2010 yılında Tunus’ta başlayan Arap Baharı sürecinin bir devamı olarak değerlendirilebilir.

Uzmanlar, ABD'nin Devrim Muhafızları Ordusu'nu terör örgütü listesine almasının, pratikte büyük etkisi olmayacağını ancak Ortadoğu'da dengeleri değiştirebileceği yorumunda bulundu.

Sudan’daki gösterilerin nedeni nedir? Bölgesel ve küresel aktörlerin gösterilere bakışı nasıldır? Önümüzdeki günlerde ülke siyaseti nasıl şekillenecektir?

Anayasa değişikliği ile 2034 yılına kadar görevde kalması konusunda yasal düzenlemeyi gerçekleştiren Sisi bu anlamda hiçbir AB ülkesi liderinden eleştiri almamıştır. Aksine ülkede devam eden ağır insan hakları ihlalleri ve idam cezaları da Avrupa ülkelerini Sisi’yle işbirliğinden alıkoymamıştır. Bunun en önemli göstergesi geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen dokuz idama rağmen AB-Arap Ligi zirvesinin Sisi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilebiliyor olmasıdır. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Junker’in zirve sonrasında Sisi’ye teşekkür ederken, “geleceği birlikte inşa edeceğiz” açıklamasını yapması AB’nin pozisyonunu gözler önüne sermektedir.

Mısır'da darbeci Sisi yönetimi 9 kişiyi daha idam etti. Toplamda idam edilenlerin sayısı 42'ye ulaştı. İşkence altında alınan ifadelere dayanarak yapılan bu idamlar bize durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor.