Suriye’nin Geleceğinde Kritik Gelişmeler

YPG-PYD, dış destekle belli bir süre ayakta kalabilirdi. İsrail ya da ABD'nin bölgede hizmetçiliğini yaparak bir halkı koruyamazsınız. Daha açık bir ifade ile başkalarının ajandasına payanda olmak, bir halkı güvenli kılmaz. Bu hakikati, SDG elebaşı Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın imza töreninden sonra, SDG'nin kontrol ettiği bölgedeki halkın sevinç gösterilerinde gördük. Halkın değil de, başkalarının güç desteği ve baskı ile ayakta kalmayı başka bir kare bu kadar güzel anlatamazdı. Sevinç gösterileri, aynı zamanda bölge halkının terör örgütünün baskısından kurtulacak olmasının sevinci gösteriyor.

Devamı
Suriye nin GeleceÄŸinde Kritik GeliÅŸmeler
Suriye nin Toprak Bütünlüğü Nasıl Sağlanacak

Suriye’nin Toprak Bütünlüğü Nasıl Sağlanacak?

Rejimin devrilmesinin ardından, Suriye'nin geleceği ile ilgili, küresel ve bölgesel güçlerin önemli bir kısmı, yeni yönetimden "tüm farklılıklara saygı duyan, kapsayıcı bir yönetim modeli"ni beklediklerini belirtiyorlar. Ancak, Suriye'nin "toprak bütünlüğü" konusunda aynı hassasiyeti gösterdikleri söylenemez.

Devamı

Türkiye'nin Irak'taki askeri varlığı ve operasyonları, güvenlik ve dış politika açısından büyük öneme sahiptir. 2019 yılında başlatılan Pençe Harekâtları, PKK'nın Irak'ın kuzeyindeki varlığını sınırlayıp, teröristlerin Türkiye ve Irak arasındaki bağlarını kopartmayı amaçlamaktadır. Günümüzde Metina, Zap ve Avaşin bölgelerinde yoğunlaşan bu operasyonlar, TSK'nın söz konusu bölgelerde kalıcı üsler kurarak PKK'nın yeniden yapılanmasını engellemeyi hedeflemektedir.

Türkiye'nin 2011'den günümüze Somali ile kurduğu ilişki, Afrika kıtasında yer alan diğer ülkeler için model niteliğinde. Ancak Türkiye'nin Somali ile bağları elbette 2011'de oluşmadı. Bağlar çok daha eskilere, beş yüzyıl öncesinde bölgeyi Portekizlilerden koruyan Osmanlı donanmasının varlığını göstermesine kadar dayanıyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin Somali ile imzaladığı "Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması", Afrika Boynuzu siyaseti açısından önemli bir dönüm noktası teşkil ediyor. Ancak burada kastettiğim süreç sadece Somali'nin güvenliğini sağlamaya yönelik olan durumu içermiyor. Türkiye ile Somali'nin birlikte yürüdükleri stratejik yolda imzalanan Anlaşma, bölgesel güvenliğe karşı kritik katkılar ve bölgede varlık gösteren tüm aktörlere karşı önemli mesajları barındırıyor.

Türkiye-Somali Anlaşmasının Bölgesel ve Küresel Yansımaları

Türkiye ve Somali arasında 8 Şubat 2024’te imzalanan Savunma ve Ekonomik İş Birliği Çerçeve Anlaşması birçok açıdan önemli mesajlar barındırıyor. Türkiye Cumhuriyeti Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Somalili mevkidaşı Abdulkadir Muhammed Nur’un Ankara’da imzaladığı anlaşma 21 Şubat 2024’te Somali Meclisi ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmıştır. Nitekim bir uluslararası anlaşmanın ulusal hukuk çerçevesinde uygulanabilmesi için Ulusal Mecliste onaylanması gerekir. Somalililerin rızasının olduğunu gösteren ve Somali halkının temsil edildiği Meclisteki bu anlaşmanın onay süreci barındırdığı mesaj itibarıyla oldukça önemlidir.

Kriter'in Ocak Sayısı Çıktı: Büyük Seçimlerin Yılı 2024

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 86. sayısı raflarda yerini aldı.

Devamı
Kriter'in Ocak Sayısı Çıktı Büyük Seçimlerin Yılı 2024
Podcast SETA Güvenlik Radarı 2024 te Türkiye nin Jeopolitik Görünümü

Podcast: SETA Güvenlik Radarı | 2024’te Türkiye’nin Jeopolitik Görünümü

SETA Güvenlik Radarı | 2024’te Türkiye’nin Jeopolitik Görünümü

Devamı

Bakan Güler, SETA'nın "Türkiye'nin Jeopolitik Görünümü" paneline video mesaj gönderdi

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, "Liderlik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın krizlerde üstlendiği rol ve iç siyasi istikrardan elde etmiş olduğu etkinlik, Türkiye'yi diğer ülkelerden ayrıştırıyor." dedi.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in Türkiye’nin 40 adet Eurofighter Typhoon almak için görüşmeler yaptığını açıklaması ve akabinde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya ziyareti öncesi ve sırasında aynı hususu gündeme getirmesi, söz konusu uçakların Türk Hava Kuvvetlerinin ara çözüm savaş uçağı ihtiyacının karşılanması sürecinde bir dönüm niteliği taşıyabilir. Bilindiği üzere Türkiye Ekim 2021’de ABD’ye yeni F-16 uçakları ve modernizasyon kitlerinin alımı için bir talep mektubu iletmiş ancak geçen uzun süreye rağmen görüşmelerde somut bir ilerleme kaydedilememiştir. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla NATO’nun öneminin artması ve Türkiye’nin savaş süresince oynadığı yapıcı rol Biden yönetimini anlaşmaya desteğini açıklamaya teşvik etse de başta ABD Kongresinde yükselen itirazlar olmak üzere çeşitli faktörler satışın gerçekleşmesini engellemektedir.

Gazze konusu patlak verdiğinde ABD’nin uçak gemilerini Doğu Akdeniz’e sevk etmesi de dikkate alınırsa Türk Hava Kuvvetlerinin caydırıcı ve göreve hazır bir yapıda olması artık acil bir ihtiyaç

Geçtiğimiz pazar günü Ankara'da İçişleri Bakanlığına yapılan PKK saldırısı üzerine bu hafta içinde Türkiye, Suriye ve Irak'ta hava operasyonları gerçekleştirdi. Bu süreçte bir açıklama ve bir fotoğraf karesi çok dikkat çekti.

Bahar Kalkanı Harekatı'nın 5 Mart (2020) Mutabakatı ile neticelenmesinin ardından Suriye sahasında herhangi bir toprak değişimi yaşanmadı. Sahanın yanı sıra diplomaside de henüz belirgin bir değişim olmasa da Türkiye ile rejim arasında 'normalleşme' olarak anılan bir süreç işletildi. Özellikle Türkiye'deki seçimler öncesinde bir anlamda hızlandırılan diplomasi trafiğinden bugüne değin somut bir gelişme çıkmadı. Geçtiğimiz hafta Beşar Esed'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik "Bizim amacımız Suriye topraklarından çekilmeleri, Erdoğan'ın amacı ise Türkiye'nin Suriye'deki işgalini meşrulaştırmak, bu nedenle Erdoğan'ın koşulları altında, bir görüşme yapılamaz, ben ve Erdoğan neden buluşalım? Meşrubat içmek için mi?" açıklamaları 'normalleşme' sürecine dair soru işaretlerini artırdı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in son açıklamalarına bakıldığında ise Türkiye'nin görüşmelere hala bir şans vermek istediği görülüyor. Bu nedenle istikamet, uzlaşmacı bir tavırdan yana görünüyor.

2023 seçimlerinin üzerinden üç ay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni kabinesini açıklamasından bu yana da iki buçuk aylık bir süre geçti. Kabine, duyurulduğu gün itibarıyla oldukça olumlu bir reaksiyon almıştı. Cevdet Yılmaz, Hakan Fidan, Mehmet Şimşek ve Yaşar Güler gibi isimlerin öne çıktığı kabine; bakanların tecrübeleri, teknik birikimleri ve çalışma alanlarına olan hakimiyetleri itibarıyla muhalif çevrelerde dahi sitayişle karşılandı.