Seçim Sonrası Türkiye’nin Hukuk ve Yargı Gündemi

Türkiye son on yıldır yoğun bir seçim gündemi yaşamaktaydı. Seçmen referandum, genel ve yerel seçimler için on yıl içerisinde sekiz defa sandığa gitti. Önümüzde dört yıllık bir seçimsiz dönem söz konusu. Bu uzun dönemde ekonomi, dış politika ve güvenlik başta olmak üzere birçok soruna seçim baskısı olmaksızın odaklanabilme imkanı Türkiye için büyük bir şans. Ele alınacak konular arasına iç siyasi gündemin önemli başlıklarından hukuk ve yargı meseleleri de dahil edilebilir.

Devamı
Seçim Sonrası Türkiye nin Hukuk ve Yargı Gündemi
8 Yargı Paketi

8. Yargı Paketi

Bu analizde kamuoyunda uzun bir süredir merakla beklenen ve bu günlerde TBMM Genel Kurulunda görüşülmekte olan Sekizinci Yargı Paketi’ndeki düzenlemeler ele alınmaktadır.

Devamı

Yargı Reformu Stratejisinde öngörülen amaç ve hedeflere ulaşılmasına ilişkin gerekli olan kanun değişikliği teklifleri yargı paketi olarak ifade edilmektedir. Kamuoyunda "8. Yargı Paketi" olarak anılan, "Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ise 16.02.2024 tarihinde TBMM'ne sunuldu ve TBMM Adalet Komisyonunda 21.02.2024 tarihinde kabul edildi. 42 maddeden oluşan teklifte, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda öngörülen değişiklikler toplumdaki cezasızlık algısını bertaraf etmeye yöneliktir. Bu kapsamda suçla daha etkin mücadele etmek ve caydırıcılığın sağlanmak amacıyla bir günlük adli para cezası tutarları artırılmaktadır. Ayrıca Anayasa Mahkemesi tarafından Ceza Muhakemesi Kanununun kaçak sanık, basit yargılama usulüne itiraz ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümleri hakkında verdiği iptal kararları dolayısıyla ortaya çıkan boşluklar giderilmektedir.

İlk başlarda Avrupa Birliği uyum yasaları, demokratikleşme paketleri ve diğer düzenlemelerle yürütülen yargı reformlarının belli bir strateji ve takvim içerisinde daha sistematik olarak hayata geçirilmesi amacıyla ilk defa 2009 yılında "Yargı Reformu Strateji Belgesi" hazırlandı. Beş yıllık uygulamanın sonunda İkinci Strateji Belgesi 2015 yılında kamuoyuna açıklandı.

Türkiye'de gündemin yoğunluğu ve hızla değişmesi artık alelade bir olgudan ibaret.

Yeni yılda hukuk, yargı ve demokraside reform sürecine ivme kazandırılması kamuoyundaki temel beklentiyi oluşturuyor.

Beşinci Yargı Paketinin İcra Sistemine Getirdiği Yenilikler ve Çocuk Teslimi

5. Yargı Paketiyle adalete erişimin kolaylaştırılması ve cebri icra sisteminin etkinliğinin artırılması yolunda önemli adımlar atıldığı gibi, uzun süredir gündemde olan ve vicdanları yaralayan çocukların icra yoluyla teslim usulüne göre çocuğu önceleyen, insan odaklı adalet anlayışına uygun yöntemlerin hayata geçirilmesi hedeflenmektedir.

Devamı
Beşinci Yargı Paketinin İcra Sistemine Getirdiği Yenilikler ve Çocuk Teslimi
Perspektif Yargı Reformunun İki Yılı ve Dördüncü Yargı Paketi

Perspektif: Yargı Reformunun İki Yılı ve Dördüncü Yargı Paketi

Yargı reformunda hangi aşamadayız? Dördüncü yargı paketindeki düzenlemeler neler? Yargıda reform iradesi devam ediyor mu?

Devamı

Yargı reformunda iradenin devam ettiğini ve uygulamadan kaynaklanan bazı sorunlara rağmen öngörülen faaliyetlerin teker teker hayata geçirildiğini görüyoruz.

Evrensel hukuk ilkelerini dikkate alan Eylem Planı aynı zamanda uygulayıcılara yönelik bir yol haritası sunmaktadır. Nitekim hak ve özgürlükler noktasında mevzuat değişiklikleri ne kadar güçlü olursa olsun, reformların başarısının belirleyiciliği 'iyi ve doğru' uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır.

İnsan Hakları Eylem Planı'nın açıklanmasından sonra tartışılması ve eleştirilmesi son derece doğaldır. Ancak içeriğine dair hiçbir değerlendirme yapmadan tıpkı yeni anayasa çağrısında olduğu gibi baştan mahkum edici yaklaşımların sağlıklı olduğunu söylemek mümkün değil.

Öngörülebilir, izlenebilir ve ölçülebilir nitelikteki somut hedefler ve faaliyetler içeren bu plan, sorumlu idari birimleri veya uygulayıcıları belirlemek suretiyle uygulamadan kaynaklanan sorunları çözme odaklı bir perspektif ortaya koymaktadır.

SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmacısı Muharrem Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 52. sayısı çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ay içerisinde yaptığı konuşmalarla ekonomi, demokrasi ve hukuk alanında kapsamlı reformların haberini verdi. Ayrıntıya girmese de yaptığı vurgularla ve değindiği bazı somut adımlarla bunun sadece geçici bir söylem olmadığını ve devamının geleceğini gösterdi. Yargı ve hukuk alanındaki reformları yürütmesi beklenen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül konuşmalarında Cumhurbaşkanı'nın bu söylemini destekleyen ifadeler kullandı ve geleceğe ilişkin bazı ipuçları verdi.

Bu raporda kamuoyunda Üçüncü Yargı Paketi olarak bilinen 28 Temmuz 2020 tarihli 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile getirilen değişiklikler ele alınmaktadır.

Bu analizde Koronavirüs salgınına karşı yargı alanındaki yasal, idari ve adli tedbirler ele alınmaktadır

Uzun bir süredir ülke gündeminde olan infaz düzenlemesi TBMM Genel Kurulunda görüşülüyor. Bu satırların yazıldığı sırada maddeler oylanıyordu.

TBMM’ye sunulan 39 maddelik kanun teklifinde, hak ve özgürlükleri koruyan ve adalete erişimi kolaylaştıran düzenlemelere yer verilmiş olması, yargı reformunun Türkiye’de yeniden demokratikleşme ve özgürlüklerin genişletilmesi perspektifini öne aldığına işaret etmektedir.

Partilerin görüşüne açılan yargı paketine neden ihtiyaç duyuldu, bu paketin yargı reformundaki yeri nedir? Yargı paketinin içeriğinde neler var? Pakette temel hak ve özgürlükleri genişleten ne gibi düzenlemeler var? Yargının hızlandırılması ve performansının artırılması amacıyla öngörülen düzenlemeler nelerdir? Hukuk meslekleri ve avukatlığa ilişkin düzenlemeler nelerdir?