Reform ihtiyacının tabiatıyla sorun ve eksikliğe de işaret ettiği ve fakat bunun hiç de güncel bir olgu olmadığını ve izdüşümlerine epey eski tarihlerde rastlanabileceğini söylemek mümkün.
Devamı
2024 yılında hukuk ve yargı gündemi yeni anayasa çağrıları, yargı paketleri, cezasızlık tartışmaları ve öne çıkan bazı davalar çerçevesinde yoğun bir şekilde kamuoyunu meşgul etmeye devam etti. 2025 yılının gündeminin de bu başlıklar çerçevesinde ve benzer bir şekilde seyredeceğini öngörmek mümkün görünüyor.
Devamı
Ekim ayında TBMM'nin açılmasının ardından Ankara'nın ve siyasetin gündemi tekrar hareketlenecek. Meclis'in gündeminde çok sayıda önemli kanun teklifi var. Yasama yılı bitmeden tamamlanmaya çalışılan ama yetişmeyen ve dokuzuncu yargı paketi olarak anılan yasa teklifi de bunlardan birisi. Ancak asıl gündem yeni anayasa ile ilgili atılacak somut adımlar olacaktır.
Bu analizde kamuoyunda uzun bir süredir merakla beklenen ve bu günlerde TBMM Genel Kurulunda görüşülmekte olan Sekizinci Yargı Paketi’ndeki düzenlemeler ele alınmaktadır.
Yargı Reformu Stratejisinde öngörülen amaç ve hedeflere ulaşılmasına ilişkin gerekli olan kanun değişikliği teklifleri yargı paketi olarak ifade edilmektedir. Kamuoyunda "8. Yargı Paketi" olarak anılan, "Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ise 16.02.2024 tarihinde TBMM'ne sunuldu ve TBMM Adalet Komisyonunda 21.02.2024 tarihinde kabul edildi. 42 maddeden oluşan teklifte, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda öngörülen değişiklikler toplumdaki cezasızlık algısını bertaraf etmeye yöneliktir. Bu kapsamda suçla daha etkin mücadele etmek ve caydırıcılığın sağlanmak amacıyla bir günlük adli para cezası tutarları artırılmaktadır. Ayrıca Anayasa Mahkemesi tarafından Ceza Muhakemesi Kanununun kaçak sanık, basit yargılama usulüne itiraz ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümleri hakkında verdiği iptal kararları dolayısıyla ortaya çıkan boşluklar giderilmektedir.
İlk başlarda Avrupa Birliği uyum yasaları, demokratikleşme paketleri ve diğer düzenlemelerle yürütülen yargı reformlarının belli bir strateji ve takvim içerisinde daha sistematik olarak hayata geçirilmesi amacıyla ilk defa 2009 yılında "Yargı Reformu Strateji Belgesi" hazırlandı. Beş yıllık uygulamanın sonunda İkinci Strateji Belgesi 2015 yılında kamuoyuna açıklandı.
Yeni yılda hukuk, yargı ve demokraside reform sürecine ivme kazandırılması kamuoyundaki temel beklentiyi oluşturuyor.
Devamı
Yargı reformunda hangi aşamadayız? Dördüncü yargı paketindeki düzenlemeler neler? Yargıda reform iradesi devam ediyor mu?
Devamı
Yargı reformunda iradenin devam ettiğini ve uygulamadan kaynaklanan bazı sorunlara rağmen öngörülen faaliyetlerin teker teker hayata geçirildiğini görüyoruz.
İnsan Hakları Eylem Planı'nın açıklanmasından sonra tartışılması ve eleştirilmesi son derece doğaldır. Ancak içeriğine dair hiçbir değerlendirme yapmadan tıpkı yeni anayasa çağrısında olduğu gibi baştan mahkum edici yaklaşımların sağlıklı olduğunu söylemek mümkün değil.
SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmacısı Muharrem Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Bu raporda kamuoyunda Üçüncü Yargı Paketi olarak bilinen 28 Temmuz 2020 tarihli 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile getirilen değişiklikler ele alınmaktadır.
Uzun bir süredir ülke gündeminde olan infaz düzenlemesi TBMM Genel Kurulunda görüşülüyor. Bu satırların yazıldığı sırada maddeler oylanıyordu.
2019’un öne çıkan bütün gelişmeleri bu yıllıkta analiz edildi. Alanında uzman araştırmacılar tarafından hazırlanan '2019’da Türkiye', Türkiye’yi anlamak için önemli bir başvuru kaynağı.
Türkiye’nin önde gelen akademik dergilerinden Insight Turkey “Değişen Dünyada Türkiye: Yerel ve Bölgesel Dinamiklere Cevaplar” başlıklı sayısında Türkiye ve dünyadaki önemli gelişmeler karşısında Türkiye’nin geliştirdiği tutum ve politikaları ele alıyor.
Yargıya güven ilkesi açısından Türk Yargı Etiği Bildirgesi’nin anlam ve değeri nedir? Belgenin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının geliştirilmesine katkısı ne olacaktır? Bildirge yargıya güven ve adalet hizmetlerine yönelik memnuniyete nasıl bir katkı sunabilir?
Davutoğlu'nun önündeki meydan okumalar, yapılması gerekenlerin teorik içeriğiyle ilgili değil. Zorluk, pratiklerde, aktörleri iknada ve geçmişin mirası ile hesaplaşmada.