‘Büyük Şeytan' ve ‘Şer Ekseni' Söylemi Sona Erer mi?

Görünen o ki, iki ülke arasındaki ilişkilerin şekillenmesinde, ABD'yi “büyük şeytan”, İran'ı “şer ekseni ülkesi” olarak görenlerin daha etkili olacakları bir döneme doğru gidiyoruz.

Devamı
Büyük Şeytan' ve Şer Ekseni' Söylemi Sona Erer mi
Obama'nın Politik Mirası

Obama'nın Politik Mirası

Zaman içerisinde hem Amerikan askerlerine Irak'ta muharip misyon verilmesi hem de Suriye'de stratejinin Esad'ın hedef alınarak genişletilmesi kaçınılmaz hale gelebilir ancak Obama'nın bu adımları atmaktan uzak duracağı neredeyse kesin diyebiliriz.

Devamı

Bölgenin yeniden barışa ve istikrara kavuşması IŞİD'in ortadan kaldırılmasıyla mümkün olacak mı? Yoksa bölge için IŞİD'in ortaya çıkmasından önceki, yani Esad'ın varil bombaları ve SCUD füzeleriyle şehirlere saldırdığı durum mu uygun görülüyor?

1979 İran Devriminden günümüze ABD ile "büyük şeytan- haydut devlet" ilişkisine sahip olan İran, nükleer müzakereler ve IŞİD ile mücadele sayesinde yepyeni bir açılım yapma imkânı yakaladı.

Böylesi zamanlarda her cümleye besmele gibi 'inadına barış' diyerek başlamak gerekiyor... Bir ayını doldurmak üzere olan IŞİD'in Kobani kuşatmasının vahim boyutlara ulaşmasının ardından HDP'nin süresiz eylem çağrısıyla insanların sokaklara dökülmesi sonucunda 36 vatandaşın ölümü ve yüzlerce insanın yaralanması ile kontrolden çıkan olaylar önemli bir siyasi maliyet üretti. Başbakan Davutoğlu yaptığı açıklamada sokak olaylarını Çözüm Süreci parantezinden çıkardı ve süreci önceleyen bir tutum sergiledi. HDP eşbaşkanı Demirtaş ise eylemlerin ulaştığı boyut itibariyle sorumluluk ve inisiyatif almaktan kaçınarak Öcalan ile yazıştıklarını ve Öcalan'ın herkese "diyalog ve müzakereyi hızlandırmayı tavsiye ettiğini" aktardı.

Başbakan Davutoğlu'nun AK Parti grup toplantısında çerçevesini açıkladığı "İç Güvenlik Paketi"nde önemli değişiklikler bulunuyor. Bu değişikliklerin içinde, gösterilere silahla ya da molotof kokteyliyle katılanlara yönelik yeni yaptırımlar, gözaltı sürelerinin yeniden düzenlenmesi ve Jandarma ve Sahil Güvenlik komutanlıklarının atama ve sicil yetkilerinin doğrudan İçişleri Bakanlığı'na bağlanması konuları tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu tartışmaların içeriği, daha çok güvenlik sektörünün geçmiş dönemlerde sivil siyasal aktörlerinin denetimine tabi olmadığı dönemler hatırlatılarak oluşturulmakta.

Putin Neden Geliyor?

Türkiye ve Rusya, sahip oldukları özellikleriyle birbirinden vazgeçebilecek konumda değiller. Bu özelliklerden en önemlisi Rusya'nın enerji kaynaklarına sahip, Türkiye'nin ise enerji merkezi bir ülke olmasıdır.

Devamı
Putin Neden Geliyor
Enerji Haritası Yeniden Şekilleniyor

Enerji Haritası Yeniden Şekilleniyor

Türkiye ticari ilişkilerinde olduğu gibi enerji konularında da AB, ABD ve Rusya ile ilişkilerini güçlendirmeli ve eksen genişlemesi yaparken bu ülkeleri birbirine ikame etmemelidir.

Devamı

Türkiye dış politikasında statik bir ittifak ilişkisini terk edeli çok oldu. Bunun AB'ye alınmamakla da ilgisi bulunmuyor. Her ülke ile konu bazlı bir ilişki yürütüyor.

Yakınlaşma hususunda dünya kamuoyu, Rusya'nın çaresizliği vs. resti ve Avrupa'nın zaferi vs. yenilgisi gibi uçlarda gelip gidiyor. Türkiye konusunda ise, uluslararası camia “kazanç” noktasında hemfikirken, bizde durum farklı...

İran nükleer sorununa dair müzakerelerin başarı şansı nedir? ABD'nin İran politikası nasıl şekilleniyor? ABD'nin İran politikasının Ortadoğu ve Türkiye'ye etkileri nelerdir?

Kırım ve Suriye konusundaki derin görüş farklılıklarına rağmen ikili ilişkilerin Türkiye ve Rusya açısından daha ileri bir seviyeye taşınmak istenmesi hem Erdoğan'ın hem de Putin'in stratejik bir rasyonalite zemininde hareket ettiklerini gösteriyor

2014 üçüncü çeyrekte gerçekleşen ekonomik büyümenin kaynağı nedir? Gerçekleşen ekonomik büyümede Türkiye'nin dünya sıralamasındaki yeri nedir? 2014 için hedeflenen ekonomik büyüme rakamı nasıl etkilenir?

Güney Akım projesinin, Türkiye'nin enerji arz güvenliğine katkıda bulunacağını vurgulayan Hatice Karahan, Türkiye'nin Rusya ile yakınlaşmasının bağımlılık olarak okunamayacağına dikkat çekti.

Putin'in Güney Akım'ın rotasını Türkiye'ye çevirmesi ve Bulgaristan'ı oyun dışı bırakması, başta Almanya olmak üzere AB ülkelerinin tepkisiyle karşılandı.

Batı, işleri kızıştırsın veya kızıştırmasın; Rusya'nın, işbirlikleriyle ayağa kalkmaya çalışacağı ortada. Bu senaryoda Çin baş aktör olacak ancak eklemek gerekir ki; karşılıklı tüm samimi pozlara rağmen hassasiyetler de yok değil.

Küresel sistem giriftleştikçe, sistemle uyumlu davranmayan aktörler çok farklı zorlayıcı araçlarla karşılaşmakta. Bu araçlarla başa çıkmanın yolu ne tamamıyla sistemin dışına çıkmak ne de sistemin salık verdiği adımları atmaktır.

Rusya'nın Avrasya Köprüsü kurma çalışmaları, yeni yılın ilk gününde AEB ile bir adım daha ilerlemiş oldu. Öte yandan Putin'i, hem birliği güçlendirmek hem de yeni arkadaş Çin'e kardeşleri ve hegemonyayı kaptırmamak adına, zorlu bir süreç bekliyor.

Batı, insani şartları elinden alınan bu ve benzeri Müslüman halklara, bu zalim muameleyi daha ne kadar reva görecek?

"Batı karşıtlığı", Batı dünya hegemonyasına ve Batıcıların varlığına bağlı bir biçimde ortaya çıkmıştır. Onu bir sapma yahut insanlık suçu gibi ele almak dünyadaki adaletsizlikleri derinleştirmekten başka bir işe yaramaz.

Ukrayna ne Batı'nın ne de Rusya'nın tamamen kontrolünde ya da dışında bir yapıya kavuşmadığından ortak zeminde hareket edilmesi bölgede istikrar ve barış açısından önem taşımaktadır.