Avrupa’nın Afganistan’da Çaresizlik Tercihi

Afganistan krizi bir kez daha Avrupalı aktörlerin küresel jeopolitik krizler karşısında ne derece çaresiz olduklarını ortaya koymuştur.

Devamı
Avrupa nın Afganistan da Çaresizlik Tercihi
Liderler Zirvesi Sonrasında AB nin Türkiye ve Rusya ile İlişkileri

Liderler Zirvesi Sonrasında AB’nin Türkiye ve Rusya ile İlişkileri

Türkiye-AB ilişkilerinde gerçekten pozitif bir gündemin oluşabilmesi için AB'nin 18 Mart Mutabakatındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekiyor. Aksi taktirde pozitif gündem yaratma çabaları, sadece söylem düzeyinde kalmaya devam edecektir.

Devamı

2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte on ikinci kitabına ulaştı. Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. Dış politika gelişmelerinin yanı sıra etkileri daha geniş bir zaman aralığına uzanan konular da bağımsız makaleler kısmında inceleniyor.

Brüksel, Ankara'nın 'yeni sayfa açma' yaklaşımına zayıf bir karşılık verdi. Bu zayıflık sebebiyle önümüzdeki aylarda Doğu Akdeniz'de ve Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde olası gerilimleri engellemek için diplomatlara çok iş düşecek. İşbirliği arayışına devam etmek gerilimden evladır.

Uzmanlar, terör örgütü YPG/PKK'nin ABD'den aldığı destekle Suriye'nin Kamışlı ilçesinde Esed rejimiyle yaşadığı gerginliği tırmandırdığına dikkati çekiyor.

Rusya'nın Ukrayna'da dengelenmediğini ve dengelenmesi ihtimalinin gün geçtikçe de düştüğünü söyleyebiliriz. Böylesi bir görüntü kendini tekrar ettikçe Rusya işgal için daha cüretkâr hale gelir. Bu da sadece Ukrayna'yı ilgilendiren bir sorun değil. Rusya aşırı yayılmacı bir eğilime kendini kaptırmış gidiyor. Karşısına çıkan olmadığı müddetçe bugün Ukrayna, yarın başka ülkeler. Amerika zaten yok. Avrupa ise derin bir uykuda.

Küresel Bir Soruna Dönüşen Ukrayna Krizi

Öyle görünüyor ki Ukrayna sorununun askeri bir çözümü yoktur.

Devamı
Küresel Bir Soruna Dönüşen Ukrayna Krizi
Karadeniz'in Kuzeyine Dikkat

Karadeniz'in Kuzeyine Dikkat

Ukrayna'da süreci dikkatle izlemek lazım.

Devamı

Ukrayna, Batı ile Rusya arasında sıkışmış, bölünmüş bir ülke. Askeri bir karşılaşma ile Rusya'ya geri adım attırması mümkün değil. ABD ve AB'nin Ukrayna'ya topyekûn askeri desteği Washington ile Moskova arasında bambaşka bir gerilimin kapılarını açar. Geriye Batı başkentlerinin devreye girdiği diplomasi kalır. Yarım kalan Minsk 2 anlaşması canlandırılabilir. Belki de Putin, Biden'a kabul etmediği telefon görüşmesini yaptıracak bir oyun içindedir.

Tahran’a karşı kendisi doğrudan harekete geçmek yerine Washington’un sert adımlar atmasını isteyen İsrail’in Trump dönemi sona ermeden ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini vurmasını sağlamaya çalıştığı da biliniyor. Biden döneminde ABD’yi böyle bir adım atmaya sevk etmenin çok daha zor olacağını bu ülkedeki Yahudi lobisi ve Netanyahu iyi biliyor.

Washington'un yaptırım kararı uzun süredir konuştuğumuz S-400 meselesini somutlaştırdı. Kongre'nin ısrarı ile CAATSA çerçevesinde Başkan Trump giderayak, müttefik bir ülkenin Savunma Sanayii Başkanlığına yaptırım getirdi. Yaptırımların mevcut haliyle ağır olmadığı ancak genişleme imkânı olduğu, daha önemlisi ise Biden Yönetimine Türkiye ile ilişkilerde yeni bir angajman geliştirme fırsatı sunduğu açık.

Yaptırımlar nedeniyle Türkiye'nin savunma sanayii duracak veya bitecek değil. Aksine tüm hızıyla devam edecek

Uzmanlar ABD yönetiminin, Türkiye'nin savunma sanayisini hedef alan yaptırımlarının ardından kısa vadede ikili ilişkilerde sert bir kopuşun olmayacağı görüşünde.

Yaptırımların bundan sonra da Türk-Amerikan ilişkilerini zehirleyen bir silah olarak kullanılıp kullanılmayacağını ise Biden yönetiminin “takıntılı” Kongre karşısında nasıl bir tavır takınacağı belirleyecek.

Ankara’nın attığı adımlar yüzünden başarısız olanlar, Türkiye’yi cezalandırmak için Avrupa Birliği’ni ve NATO'yu kullanmak istiyorlar.

Avrupa siyasetinde Amerikan seçimlerinden sonra sanki yeni bir hava esecekmiş görüntüsü var. Merkel başta olmak üzere genel Avrupa siyasetini temsil eden kişi ve kurumlar çok doğal olarak Biden'ın seçilmiş olmasını memnuniyetle karşıladılar.

Trump döneminde ABD içine kapanıp uluslararası iş birliğini sınırlandırırken, Washington’un bu politikasını fırsata çevirmek isteyen Pekin yönetimi kendisini serbest ticaretin ve uluslararası kurumsal iş birliğinin savunucusu olarak gösterdi.

SETA Brüksel Koordinatörü Talha Köse, ABD - Çin ilişkileri özelinde Joe Biden'dan beklentileri değerlendirdi.

Türkiye'nin enerji hamlesinin yeni bir aşamaya geçtiğini gösteren bu haber sadece ekonomi ile ilgili değil. Doğu Akdeniz'deki güç rekabeti inişli çıkışlı seyrine devam ederken Karadeniz giderek yeni jeopolitik gerilimlerin alanı olmaya aday.

Pelosi'nin liderliğini yaptığı ABD Temsilciler Meclisi’nin son yıllarda Türkiye’nin güvenliğine ve ekonomisine yönelttiği saldırganlığı meşrulaştırma çabasını da unutmamak gerekir.