Ukrayna'nın Rusya karşısında yalnız bırakılması, tarihin sayfalarına büyük bir yanılgı olarak geçer. Erdoğan bunu Batılı liderlerin yüzüne her zamanki sahiciliğiyle söylüyor. Rusya'nın Ukrayna saldırısı, Türkiye'nin stratejik önemini ve Erdoğan'ın liderliğinin anlamını Batı başkentlerine yeniden gösterdi. Ankara'ya daha sık kulak vermekte fayda var.
Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimin yansımaları tüm dünyada etkisini göstermeye devam ediyor. Söz konusu durumla ilgili Avrupa Birliği'nin tavrını SETA Brüksel Koordinatörü Doç. Dr. Talha Köse değerlendirdi.
Meşru ve bağımsız bir devlet olarak ortaya çıkmış Ukrayna'nın ülkesinin önce Kırım şimdi de birçok parçası Rusya'nın müdahalelerine hatta işgaline konu olmaktadır.
Olaf Scholz'un Başbakanlığı Almanya'nın krizlerle dolu kritik bir dönemde başlaması talihsizlik olarak nitelendirilebilir..
Putin'in fikirleri ile birlikte düşünüldüğünde Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının uluslararası sistemin geleceği açısından bir dönüm noktası olma ihtimali bulunuyor. Rus saldırısı şimdiden, '2. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'daki en büyük kara savaşı' olarak niteleniyor.
Devamı
Rusya Ukrayna krizi, geçtiğimiz akşam Rusya lideri Putin'in Donetsk ve Luhansk'ı tanıyacağını açıklamasının ardından kritik bir noktaya gelmiş durumda. Putin'in açıklamaları sonrası Türkiye, Batı ve ABD'den kınamalar gelirken; Almanya ve ABD dün yaptırım kararlarını açıkladı. Rusya ise geri adım atmayacağının altını çizdi. Bunun yanı sıra Donbas gerilimini azaltma iddiasıyla 'Barış Güçleri' sözde bağımsız Ukrayna şehirlerine tanklarla girmeye başladı. 'Rusya Ukrayna savaşı çıkacak mı?' sorusu daha da şiddetlenirken, SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Prof. Dr. Murat Yeşiltaş genel durumu değerlendirdi. Rus lider Putin'in değindiği 3 önemli noktadan bahseden Yeşiltaş, '3. Dünya Savaşı Başlar mı?' sorusuna da yanıt verdi. Prof. Dr. Yeşiltaş, ayrıca yaşananlar karşısında Türkiye'nin durumuyla ilgili de yorumlarda bulundu.
Devamı
Rusya-Ukrayna krizi kıtalararası bir sorun haline geldi. Tehditler, yaptırımlar ve askeri yığınakların puslu havasında akıllarda aynı soru var; Putin daha ileri gidebilir mi? Uzmanlar, Rusya’nın olası geri adımının ciddi sonuçları olacağı görüşünde.
Büyük güçlerin rekabetinin yoğunlaştığı ve İran'ın hırslı, yeni bir nüfuz arayışına girmesinin beklendiği Körfez'deki güç ve güvenlik boşluğu İsrail ile doldurulamaz. 'İstikrar ve güven sağlayıcı' rolü ile Türkiye, Körfez'in dengeleyici, başat aktörü olmaya adaydır.
Putin, ABD ve NATO ile geriliminde kendine stratejik bir alan açtı. Bununla birlikte Çin, Rusya'nın Avrupa'daki güvenlik kaygılarına somut destek verebilecek bir noktada değil. Ve Putin'in Ukrayna krizinde Türkiye'nin arabuluculuğu dahil yeni arayışlara ihtiyacı var.
Putin'in ABD'nin Ukrayna politikasının Rusya'yı nereye sürükleyebileceği hususunda netleşmesi yeterli. Eğer Ukrayna krizinin yeni aşamasına geçiyorsak Erdoğan'ın Ukrayna ve Putin'in Türkiye ziyaretleri gerilimi düşüren bir süreci başlatabilir. NATO üyesi Türkiye'nin arabuluculuğunu kabul ederek Putin, Batı ittifakına yeni mesajlar verebilir.
Ukrayna- Rusya arasında son dönemde artan gerginliğin uluslararası sisteme ve ABD'nin liderliğine etkileri, ABD'nin başkenti Washington DC'de düzenlenen panelde ele alındı.
Almanya, Ukrayna krizinde ve Rusya ile ilişkilerde Batılı ortaklarına güven vermeyen bir politika izliyor.
Rusya'yı caydırmaktansa olası bir işgalin Kremlin'e ağır fatura çıkarmasını sağlama politikasının iflas etmesi durumunda, Biden yönetimi Ukrayna sınavından başarısız çıkmış ve uluslararası sistemin Rusya'nın istediği gibi şekillenmesini de kabullenmiş olacak.
NATO üyesi Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna ile aynı anda iyi ilişkiler içerisinde olmasını bu kriz ortamında 'ciddi bir risk' olarak görenler var. Ben aksi görüşteyim. Kanaatimce, Ukrayna krizinin seyri yakın bir dönemde Türkiye'nin diplomatik çabalarını önemli hale getiren bir noktaya gelebilir. Yakında gerçekleşecek Erdoğan'ın Ukrayna ve Putin'in Ankara ziyaretlerini bu şekilde görmekte fayda var.
Kırım'ın ilhakını kabul etmeyen Türkiye, Ukrayna'nın bütünlüğünden yana. İyi ilişkiler içerisinde olduğu Rusya ve Ukrayna'nın Donbas krizini müzakere ile çözmesini istiyor.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının 30. yıldönümünde dünya başkentleri Ukrayna krizindeki Batı-Rus gerilimine odaklandı. Moskova'nın eski Sovyet dünyasında Rus nüfuzunu pekiştirmek için yeni bir hamle içerisinde olduğu açık.
Putin, Ukrayna krizi üzerinden ABD ve Avrupa'yı 'büyük pazarlığa' çekme niyetinde. Orta-uzun vadede ABD'nin asıl rekabetinin Çin ile olduğunu bilmeyen yok. İşte Putin bu durumu orta vadede stratejik fırsata çevirmek için Batı'dan taviz istiyor.
Biden, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali durumunda sadece ekonomik yaptırımlar uygulayacağını açıkladı. Putin'in düşünmesi gereken neredeyse Ukrayna'nın nasıl bir direnç göstereceği ile sınırlı.
Rusya'nın Ukrayna sınır bölgelerine yaptığı yığınaklar ve iki ülkenin karşılıklı restleşmeleri akıllara savaş ihtimalini getirdi.