Apple 2011’de Siri’yi sistemine entegre ettiğinde bu girişim “yapay zeka” (YZ) geliştirmelerinde bir dönüm noktası olarak kabul edilmişti. Bu başarı, doğal dil işleme ve ses tanıma teknolojileri üzerinde yıllarca süren yoğun araştırma ve geliştirme çalışmalarının bir sonucuydu ki o günlerde bu gelişme YZ’yi günlük kullanıcılar için daha erişilebilir ve kullanıcı dostu hale getiren bir ilerleme olarak değerlendirilmişti.
Devamı
Büyük Dil Modellerinin Yükselişi ve Etkileri
Devamı
30 Ekim 2023’te ABD Başkanı Joe Biden yapay zeka (YZ) teknolojisinin sunduğu potansiyelden yararlanmayı ve neden olabileceği riskleri minimalize etmeyi amaçlayan bir başkanlık emri imzalayarak YZ teknolojilerinin ABD’de kullanımına dönük bir rotanın oluşturulmasında önemli bir adım atmıştır. Başkan Biden’ın bu direktifinin öncesinde (2019 ve 2020’de) eski Başkan Donald Trump’ın iki yürütme emrini imzaladığı da unutulmaması gereken önemli bir detaydır. Trump’ın imzaladığı bu emirler Amerikan tarihinde YZ teknolojisinin yönetimine dönük bir başkan tarafından alınan ve sonuçlanan ilk iki resmi girişim olmuştur. Bu kararlarda ABD’nin alan dahilinde lider konumunda kalabilmesi için hükümetin YZ’yi nasıl kullanabileceği ve ne gibi stratejiler geliştirmesi gerektiğine odaklanılmıştır. Buna karşın göreve geldiği günden beri Biden hükümetinin konu bağlamındaki resmi yaklaşımı ise ağırlıklı olarak YZ teknolojisinin etik ve sorumlu kullanımını vurgulamak olmuştur. Biden’ın konu dahilinde öncelediği başlıklar incelendiğinde YZ uygulamalarında özellikle Amerikan vatandaşları üzerindeki yansımalarda etik standartlara ve toplumsal sorumluluğa bağlı kalınmasını sağlamaya odaklandığı görülmektedir.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi desteğiyle hazırlanan Dijitalin Yüzyılı kitabının temel amacı da genel anlamda dijitalleşme hakkında geniş kitlelere farkındalık kazandırmak ve özelde ise Türkiye’nin dijitalleşme sürecinde attığı önemli adımları ortaya koyabilmektir. Kitabın, dijitalleşme konusunda Türkçe alan yazınında temel bir referans eser olması ve teknolojinin toplumsal, ekonomik ve idari etkileri hakkında bilgi sunması hedeflenmiştir. Bu açıdan elinizdeki kitap, hem profesyonel anlamda alana ilgi duyanlara hem de bu konuda bilgi sahibi olmak isteyen geniş toplumsal kesimlere katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Bu çalışma kuantum teknolojilerinin tarihsel gelişimini, askeri ve sivil alandaki uygulamalarını ve geleceğe yönelik değerlendirmeleri kapsamlı bir şekilde ele almaktadır.
Sağlık sisteminin ekonomik açıdan sürdürülebilirliğini sağlayabilmek için tüm dünyada yenilikçi çözümler üretilmesi gerekmektedir. Bunu yapamayan ülkelerin sağlık sistemlerinde ciddi sıkıntılar yaşaması beklenmektedir. Koronavirüs (Covid-19) salgını sağlık sektöründe ani değişimlere uyum sağlamanın önemini bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir. Koronavirüs gibi bulaşıcı hastalıklar, endemiler ve pandemiler bundan sonraki dönemde de karşılaşılacak en önemli global halk sağlığı sorunlarıdır. Böyle yıkıcı sağlık sorunlarının çözümünde dijital sağlığı ön plana çıkarmak, kaliteli veri toplayarak analiz etmek, yapay zeka yöntemleri ile karar süreçlerini kısaltmak hayati öneme sahiptir.
Türkiye olarak 14 Mayıs Seçimlerine odaklandığımız şu günlerde dünya dönmeye, projeler ilerlemeye ve teknolojiler gelişmeye devam ediyor. Özellikle dijitalleşme çağında her gün yeni bir adım atılıyor ve teknoloji her gün boyut değiştiriyor. İşte bu çağda Türkiye'nin geleceğin dünyasında var olabilmesi adına tanımlanan Dijitalin Yüzyılı Vizyonu ve bu vizyona uygun olarak atılan adımlar bizleri ümitlendirdiği kadar mutlu ediyor.
Devamı
Geride bıraktığımız son on yılda ivme kazanan sanayi ve ekonomideki gelişimin, MTH’nin yüksek çarpan etkisi ile Türkiye’nin kalkınma ve büyüme sürecine ciddi bir katalizör etkide bulunması beklenmektedir. 2002 sonrası dönüşümün, sağlamlaştırılan altyapının üzerine kurulan yeni teknoloji hamlesi, ciddi bir vizyonun ve küllerinden yeniden doğma çabasının son aşamasıdır. Sanayinin, iş ve üretim süreçlerinin hatırı sayılır bir dönüşüm geçirdiği son birkaç on yıl; yeni teknolojilere, sermaye birikimine ve beşeri kapasiteye yatırımı bir zorunluluk haline getirmiştir. Nitekim bugün yapay zeka, otonom teknolojiler ve robotlar; rutin, sekreterlik gibi sadece destek hizmetleri veren ve sürekli tekrar eden işleri devralırken, bireyin ve beşeri sermayenin, nispeten daha teknik, “yaratıcı” ve daha kompleks konulara yönlenebilmesinin önünü açmıştır.
Devamı
Küresel düzeni baştan sona değiştiren dijital teknolojiler, sosyoekonomik hayatımızda neredeyse tüm süreçleri ve hizmetleri etkileyerek alışkanlıklarımızı da tümüyle dönüştürmektedir. Özellikle büyük veri, yapay zeka, nesnelerin interneti, bulut ortamlar, blokzincir, dijital ikiz ve kuantum sistemleri gibi yenilikçi teknolojiler; geleneksel düşünme, davranma ve iş yapma yöntemlerimizi önemli ölçüde etkilemektedir. Bununla birlikte koronavirüs (Covid-19) salgını, Rusya-Ukrayna savaşı ve iklim değişikliği gibi önemli küresel sorunlar da değişimi hızlandıran ve tüm coğrafyaları zorlayan önemli sınamalardır.
Büyük olasılıkla devletler ve hükümetler Metaverse'ün oluşturulmasına karşı hareket etmeyecek ve sorumlu şirketleri destekleyerek, teşvik ederek ya da Metaverse'de kendi platformlarını oluşturarak katılım sağlayacaklardır. Durum ne olursa olsun, iki büyük rekabetin gerçekleştiğini görebiliriz: 'Devletlere karşı büyük teknolojik şirketler' (Facebook veya Decentraland gibi) ve 'devletlere karşı devletler.'