Batı'nın Hoşgörüsü İslam'la Sınanıyor

Son yıllarda Batı ülkelerinin demografik yapısını ve kültürel dokusunu değiştiren Müslüman nüfusun artışı, Avrupa ülkelerinin vatandaşı olan Müslümanların kamusal alandaki görünürlüğünün daha belirgin oluşu, taleplerini katılımcı bir dille ifade etmeleri yeni tartışmalara yol açmaya başladı. Siyasi rekabetin yoğun olduğu dönemlerde Batı-İslam ilişkilerinde çoğunlukla gerilimli ve çatışmacı bir yaklaşımın hakim olduğu, kültürel ilişkilerin ön plana çıktığı dönemlerde ise daha dostça bir dilin iki dünya arasındaki ilişkileri etkilediği görülür. Ancak 11 Eylül Batı-İslam ilişkilerinde bir kırılma noktası olmuş, Batılıların ve özellikle de Avrupa’nın çoğulculuk, çok kültürlülük ve hoşgörü anlayışı Müslüman topluluklar ile testten geçmeye başlamıştır. Batılı ülkelerin hepsini aynı kefeye koymak doğru olmamakla beraber Pew Research Center, European Union Agency for Fundamental Rights ve Human Rights First gibi güvenilir kuruluşların araştırmaları, Batı’daki Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğün arttığını göstermektedir.

Devamı
İsrail'le Buzlar Yangın Ateşiyle Erir mi

İsrail'le Buzlar Yangın Ateşiyle Erir mi?

Türkiye ve İsrail’in ilişkilerinin gerçek manada düzelmesi için İsrail’in Mavi Marmara katliamının diyetini vermesi sadece bir başlangıç olacaktır.

Devamı

İsrail'deki cari siyasi tabloya baktığımızda önemli dış politika konularında farklı adımlar atma inisiyatifine sahip olabilecek bir koalisyonun kurulmasını öngörmek oldukça zordur.

Ortadoğu’daki gelişmelerden sonra yaşanabilecek stratejik ve jeopolitik revizyonların ABD-İsrail ilişkilerini ne denli etkileyeceği herkesin merakını celbeden önemli bir mesele.

İran meselesi ABD için bir güvenlik meselesi olmasının yanında önemli bir iç politika sorunu haline dönüşüyor.

ABD’de seçimler yaklaştıkça adaylar iç politikadan dış politikaya kaymaya başladı. Son dönemde yaşanan olaylar siyasi gündemi güvenlik ve dış politikaya yöneltti.

Nasıl ‘Ortadoğu Uzmanı' Olunur?

Doğru ile yanlışı ayırt etmek, Ortadoğu’dan uzun yıllar boyunca ayrı tutulmuş Türk halkına düşmektedir. Unutulmamalıdır ki yarım doktor candan, yarım ‘Ortadoğu uzmanı’ ise izandan eder.

Devamı
5 SORU BM Filistin Oylaması

5 SORU: BM Filistin Oylaması

Ulutaş: “Sadece Vatikan’ın sahip olduğu ‘üye olmayan gözlemci devlet’ statüsü, Filistin’i bir kuruluş olmaktan çıkarıp bir devlet statüsüne getiriyor.”

Devamı

Türkiye’de İsrail’e ilişkin meseleler gündemin aceleciliğine kurban ediliyor ve konunun arka planı çoklukla es geçiliyor. Bu bakımdan “İsrail’i Anlama Kılavuzu” İsrail’in genel siyasi yapısını anlamaya dönük bütünlüklü bir İsrail çalışması niteliğinde.

Yeni Knesset'te daha zayıf bir Netanyahu, cesaretlenmiş bir Bennett, iyimser bir Lapid, savunmacı bir Şas, daha aktif bir Meretz ve İşçi Partisi, ayakta kalmaya çalışan bir Livni ve tükenen bir Mofaz izleyeceğiz.

İsrail'in yeni hükümetini Tal Yasası'ndan ekonomik problemlere, Filistinle müzakerelerden derinleşen izolasyona kadar birçok sorun beklemektedir.

Antisiyonizm ile antisemitizm arasında oldukça belirgin bir çizgi olmasına rağmen, İsrail yanlısı çevrelerde antisemitizmin tanımını antisiyonizmi de içine alacak şekilde tahrif etme eğilimi vardır.

Filistinliler için 1948 yılı gerek İsrail'in kurulması gerek ise tehcir, işkence, yıkım ve enkaz getirmesi nedeniyle ‘büyük felaket' anlamına gelen “Nekbe” olarak isimlendiriliyor. Filistinliler 66. yılında Nekbe'nin yasını tutmaya devam ediyor…

Arjantin'in başkenti Buones Aires'te 1994 yılında gerçekleşen ve İran'ın sorumlu tutulduğu ‘AMIA saldırısı' soruşturmasının yeniden gündeme gelmesi, Latin Amerika-İran ekseninde şekillenen yeni ittifaklara ışık tutması açısından oldukça önem taşıyor.

İran'ın içeride ve bölgede karşı karşıya olduğu sorunlar, salt halkla ilişkiler kampanyasıyla çözülebilecek türden değil. Batı'nın İran algısı da sadece olumlu mesajlar ve gülen bir yüzle değişebilecekmiş gibi durmuyor.

Şaron'un, aynı ısrarlı musibetin yalnızca bir yüzü olduğunu fark etmemiz şart: Irk ayrımcılığı ve kolonizasyon.

Bu grup, başı sonu belli bir dünya görüşü dillendirmek yerine muhataplarına ilişki analizi ve istihbarat hafriyatı üzerinden konuşmaya gayret ediyor

Gazze ablukası sona ermeden İsrail-Türkiye arasında "tam" normalleşme mümkün olmayacak. Bu sebepten İsrail Gazze politikasını revize etmediği müddetçe normalleşmeden beklentileri yükseltmemeli.

Moskova, olası bir ırkçı saldırıya karşı Rus nüfusu korumak amacıyla, “Kırımlı Rusların çağrısı” üzerine Kırım'a askeri müdahalede bulunacakmış gibi manevralar yapıyor. Bu müdahalenin Kremlin açısından çok farklı neden ve gerekçeleri bulunuyor.

Gülen Cemaati'nin genel Türkiye dış politika anlayışı ile Kürt meselesine yaklaşım biçimi onun hem Kemalist paradigma hem de Türkiye İslamcılığının ana damarı ile kurduğu ilişkiye ışık tutacaktır.

"AK Parti yüzde kaç oy alır?" sorusunun cevabını beklememiz için İsrafil Aleyhisselam'ın Sur'unu üflemesini beklemeyeceğiz.