SETA Ankara Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, 17 Aralık sürecinin yalnızca iç politika ile ilgili bir mesele olmadığını, dış bağlantıları nedeniyle Türk dış politikasında da önemli bir yeri olduğunu belirtti.
Devamı
Türkiye bu operasyon üzerinden siyasetin açık bir şekilde dizayn edildiğine şahitlik ederse yeni vesayet rejimi karşısında ülkenin kaderi ne olacaktır?
Devamı
Yabancı serbest gazetecilerin Türkiye'yi bir cenah üzerinden anlamaya çalışmaları Türkiye hakkındaki cehaletle birleşince, karşımıza gazetecilik ve aktivizm arasına sıkışmış siyasi bildiriler çıkıyor.
Mısır'da ordu, yeni doğmakta olan bir demokrasiyi devirirken, demokratik ülkeler neden bu kadar sessizler?
Yaklaşık iki haftadır devam eden ve tüm dünyanın gündemini meşgul eden Gezi Parkı olayları, Balkan medyasında da geniş bir şekilde yer aldı. Ana akım Balkan medyasının Gezi Parkı'na ilişkin gelişmelerle alakalı kullandığı dil, ilginç bir şekilde Avrupa ve ABD medyasının kullandığı dille paralellik gösterdi. Türkiye'deki gelişmeleri abartarak yansıtan Batı medyasının izinden giden Balkan medyası, Türkiye'de ortaya çıkan toplumsal tepkilerin nedenlerini irdelemek yerine, doğrudan ülkenin demokrasi sorunu yaşadığını yansıtarak Erdoğan'a karşı kampanyaya dönüştürdü. Ancak Türkiye'nin son dönemlerde Balkan ülkeleri ile resmi ilişkilerde yaşadığı olumlu havanın toplumsal düzeyde de hissedilmesi, Gezi Parkı üzerinden yapılan medya kampanyasının etkisini sınırlı kıldı. Dolayısıyla Gezi Parkı'ndaki göstericilere medya dışında verilen toplumsal destek, az sayıdaki solcu ve sosyalist grupların eliyle yapılarak marjinal seviyede kaldı. Balkan medyasının Batı'daki ana akım medya gözlüğünü takarak Gezi Parkı'nı okuması ve kullandığı retorik genel olarak üç noktaya vurgu yaptı.
Gezi Parkı protestoları sadece Batı basınında değil Ortadoğu basınında da geniş yer tuttu. Suriye krizi konusunda Türkiye ile aynı doğrultuda bir politika benimseyen Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri de olayları ve tartışmaları yakından fakat büyük oranda Batı basını üzerinden takip etti. Yine de Körfez'in etkili gazetelerindeki Gezi Parkı analizlerinin daha ziyade Müslüman Kardeşler endişesi ve Suriye krizi etrafında şekillendiğini söylemek mümkün.
Mısır'da Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle birlikte ülkedeki gelişmeler çok değişken ve kırılgan bir seyir izledi. Toplumun iktisadi iyileşme istekleri başta olmak üzere, bireyin kendini vatanı içinde değerli hissetme ve özgürlük talepleri ayaklanmayı rejimi devirecek kadar etkili kıldı. Tahrir meydanında başlayan Mısır devrimi 18 gün sürdü ancak devrim 30 seneden fazla süren bir mücadelenin getirdiği bir sonuçtu.
Devamı
Gezi Parkı eylemleri devam ettiği ölçüde, hem ilk günkü kurucu etkilerini yitirecek hem de başlangıçta ve bitirilmesi durumunda bugün de, demokrasiyi güçlendirme potansiyeli yüksek olan bir gelişme, siyasal gerilimi keskinleştirerek demokrasiyi daraltan bir iklimin doğmasına yol açacaktır.
Devamı
Pakistan'ın Türkiye Büyükelçisi Muhammed Harun Şevket'in de katıldığı Seçim Sonrası Pakistan başlıklı etkinlikte, Pakistan seçimleri ele alındı ve SETA tarafından hazırlanan Pakistan Siyasetini Anlama Kılavuzu adlı rapor tanıtıldı.
Kürt sorunu Türkiye'yi sadece bir iç sorun olarak meşgul etmemiş, yaratmış olduğu görece istikrarsızlaştırıcı etkisiyle küresel ve bölgesel ölçekte bir önem de kazanmıştır. Bugün içinde olduğumuz geçiş sürecinin en önemli nedenleri iç dinamiklerle ilgili olmakla birlikte, bütün resmi görebilmek için bu gelişmenin küresel ve bölgesel dinamiklerine de bakmak gerekmektedir. Suriye'deki durumun bölge ülkeleri arasındaki gerilim hatlarını ısındırdığı ve küresel bir bilek güreşine dönüştüğü bir dönemde, gerilim unsurlarından birinin soğutularak başka gerilim unsurları üzerinde olası bir olumlu etkinin yaratılması gerekmiştir. Bu nedenle de uluslararası arenada etkisi olacak şekilde güvenlik ve istikrar ortamını artırıcı şekilde bir adımın atılması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu açıdan bakılınca Türkiye'de iç barışı artıracak şekilde atılan bu adımın dış boyutlarını incelemek gerekmektedir.
Özkan: Libya'da bugün yaşanan saldırı Fransa'nın bölgesel politikalarından bağımsız okunamaz. Özellikle de Ocak ayından beri Fransa'nın Mali'ye yaptığı müdahalenin bir yansıması olarak görmek lazım bu olayı.
Bahreyn Meclisi 27 Mart'ta Hizbullah'ın terör örgütü listesine alınmasını oy çokluğu ile kabul etti. Hizbullah'ın Bahreyn'de yaşanan protestolarla ilgili sürekli açıklamalar yaptığı ve Şiilere destek verdiği hatırlandığında bu karar sürpriz sayılmaz. 2011 Şubat'ından bu yana Bahreyn kraliyet ailesi ve meclisi düzenlenen gösterilerden, ülkedeki siyasi istikrarsızlıktan ve reform çabalarının sonuçsuz kalmasından İran'ı sorumlu tutarak, isyanın mezhepsel boyutunu öne çıkardı. İki yılı aşkın süredir Halife yönetiminin aynı pozisyonu koruması, protestocuların amacının gerçekten ileri sürüldüğü gibi Şii devrimi yapmak, İran tarzı bir teokrasi ile yönetilmek ve Halife yönetimine zarar vermek olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor.
Fransa'nın Mali'ye müdahalesiyle birlikte, uzun vadede kaybeden yalnızca Afrika değil, aynı zamanda uluslararası camia veya Batı da oldu.
Türk basınının dış politika konusundaki genel yaklaşımını ve bu alanda yaptığı haberciliği çözümlemeyi amaçlayan Türk Basınında Dış Habercilik, Türkiye’deki dış habercilikle ilgili, daha önce elimizde olmayan betimsel bir çerçeve sunuyor.
Eski Mısır istihbarat ve güvenlik bürokrasisinin sert direnci altında ülkeyi yönetmeye çalışan Mursi, sürecin siyasal planlamasını Türkiye ile kurgulayarak götürdü.
Yeni Libya’nın şekillenmesinde önemli kilometre taşlarından biri olan 7 Temmuz seçimlerinde Libya halkı sağduyu ile hareket ederek üzerine düşen görevi yerine getirmiştir.
Mısır'da Cumhuriyet kurulduğundan bu yana ilk kez, 'iktidara el koyan' bir irade henüz ortada görünmüyor.
Dünya politikasında Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra ortaya çıkan tek merkezli ve tek süper güçlü dönemin sona ermeye başlaması dünya coğrafyasında yeni bir jeopolitik düzenin de kapılarını aralamaya başladı.
Bu raporda Tunus’ta Yasemin Devrimi’ni gerekli aynı zamanda mümkün kılan tarihi arka plana ve devrim sürecine değiniliyor.
TÜBA'nın kendisine ilişkin her uluslararası haberi, Türkiye gündemine çekmeye çalışması da şimdilik pek etkili olmuş gibi görünmüyor.
Her şeyin “öteki” ve “ötekileştirme” üzerinden anlatıldığı bir dünyada, sahici ve estetik bir medya diline gerçekten ihtiyaç duyuluyor.