Avrupa İle “Yeni Dönem”

Bu yeni dönemde Türkiye, Avrupa ülkeleriyle ekonomi ve güvenlik odaklı iş birliğine yöneliyor ve bu alanlarda kendisiyle iş birliği yapmak isteyen bütün AB ülkeleriyle yakın bir ilişki kurmak istediğini gösteriyor.

Devamı
Avrupa İle Yeni Dönem
İran daki Gösteriler Nereye Evrilir

İran’daki Gösteriler Nereye Evrilir?

Medyaya yansıyan görüntüler şiddet kullanımının artmaya başladığını gösteriyor. Kimi yerlerde polis göstericilere karşı silah kullanmaya başlamış. Başka yerlerde ise göstericilerin polisleri linç ettiği ve polis araçlarını ateşe verdiğine dair görüntüler yayılıyor. Bu şiddet olayları henüz kontrol altına alınamayan bir sarmala dönüşmüş değil.

Devamı

Bu çalışmada 2017 yılında Türkiye’de Siyaset, Dış Politika, Güvenlik ve Terörle Mücadele, Ekonomi, Enerji, Hukuk ve İnsan Hakları, Eğitim, Sosyal Politikalar ve Medya alanlarında oluşturulan başlıklarla yaşanan gelişmeler detaylı bir şekilde betimlenmiş kapsamlı bir analize tabi tutulmuştur.

Asıl ilgi, Erdoğan'ın son yıllardaki siyaset yaklaşımına ve üstlendiği liderlik rolüneydi...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik bu düşmanca tavırlar 2009'tan, Davos olayının hemen ardından kendisini göstermeye başladı...

Trump Bu Yalnızlığı Beklemiyordu

SETA Washington Genel Koordinatörü Dr. Kadir Üstün: Uluslararası kamuoyu Türkiye ile birlikte hareket ederken İsrail ve ABD yönetimi öngördükleri ama bu kadarını beklemedikleri bir yalnızlık içinde kaldı

Devamı
Trump Bu Yalnızlığı Beklemiyordu
Perspektif quot ABD Mehmet Hakan Atilla ya Karşı Davasının Hukuki

Perspektif: "ABD, Mehmet Hakan Atilla’ya Karşı” Davasının Hukuki Meşruluğu

BM ve ABD’nin İran’a yönelik ekonomik yaptırımlarının hukuki meşruiyeti ve bu konuda Türkiye’nin tavrı nedir? ABD’nin tek taraflı çıkardığı kanun ve kararnameler ile ceza hukuku anlamında başka ülke vatandaşlarını yargılama yetkisi var mıdır? Hakan Atilla davasındaki suçlamalar ve bunların dayanakları nelerdir?

Devamı

Davaya büyük “umut” bağlayan Erdoğan / Türkiye karşıtı çevrelerin beklentileri davanın seyrinin değişmesiyle suya düşmüş görünüyor.

Kemal Kılıçdaroğlu yayın organları ve sahiplerini idamla tehdit etti...

Aslı astarı olmayan suçlamalar üzerinden Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak isteyenler açığa düştü.

Önce DEAŞ’la mücadele adı altında hem kendilerinin hem de Türkiye’nin terörist olarak kabul ettiği PKK’yı eğittiler, donattılar. SDG tiyatrosunun sözcüsü Talal Silo’nun da teslim olduktan sonra söylediği gibi ABD, PKK’ya silah yardımı yapabilmek için SDG tiyatrosunu kurdu.

Amerikan Başkanı Donald Trump’ın politikalarından rahatsız olan Almanya ve Fransa’nın önderliğinde 23 Avrupa Birliği ülkesi Kalıcı Yapılandırılmış İşbirliği (Permanent Structured Cooperation-PESCO) diye adlandırdıkları bir anlaşma ile NATO dışında yeni bir savunma birliği arayışı içine girdiler

Bugün DEAŞ'la mücadele ya da Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak adına PKK'nın faaliyetlerine göz yuman yahut doğrudan PKK'yı silahlandıranların, yarın radikal sol terörün hedefi haline geldiklerine şahit olacağız.

ABD meşru bir yol ve diplomatik bir çözüm bulmak yerine, terörist bir örgütle mücadele ederken diğer bir terörist örgütü desteklemeyi tercih etti.

Biz kendi Suriye politikamızı uyguluyor, kendi imkanlarımız ile kendi çıkarımızı takip ediyoruz.

Üç ülkeyi "garantör" haline getiren bu uzlaşma Astana Süreci'nin somut bir başarısı... İç-dış muhalefeti ve her etnik-dini grubu kapsaması öngörülen Kongre, yeni anayasa, kurumların yapılandırılması ve adil-özgür seçimler gibi konuları belirleyecek.

Daha çok uluslararası medya kullanılarak yürütülecek olan bu algı operasyonuna Türkiye’deki bazı yazılı, görsel ve sosyal medya organlarından destek bulmakta zorlanmayacakları anlaşılıyor.

Gerek AB ve gerekse NATO, Türkiye'nin stratejik menfaatlerini maksimize etmeye çabaladığı uluslararası örgütler. Ve Türkiye'nin bu örgütlerdeki üyeliği kampanyalara feda edilebilecek, duygusal bir konu değil. Hele hele, kapıy ı Türkiye'ye kapattırmak isteyenlerin gazına gelinecek bir husus hiç değil.

Başta ABD olmak üzere pek çok aktör, mücadelede önceliğin DEAŞ’ı yenmek olması gerektiğini ileri sürerek DEAŞ’ı var eden temel sebepleri ve örgütün Suriye ile Irak’ta gücünü pekiştirdiği elverişli zemini göz ardı etti.

ABD ısrarla biz bu silahları sadece Suriye'de DEAŞ'la savaşsınlar diye veriyoruz dese de, durum ortada.