Dahası, Christchurch katliamı tüm Batı dünyasındaki Müslümanların ölümcül bir tehdit altında olduğunu göstermekle kalmıyor. Gittikçe güçlenen bir olguyu tespit etmek durumundayız. Batı dünyasında aşırı radikal bir fanatizm fırtınası esiyor.
Devamı
Saldırıyı gerçekleştiren terörist, yazdığı 70 sayfalık manifestoda, “Refahımız ve halkımızın hayatta kalması için göç edip topraklarımızda yaşayanları ezmeli, onları sınır dışı etmeliyiz” diyordu.
Devamı
Batı toplumlarında mülteci ve Müslüman karşıtlığı konusunda neredeyse bir konsensüs oluşmuş durumda. Herkes bu söylemler üzerinden oy devşirme telaşı içerisinde.
Liberal hegemonyanın çöküşü arkasında bir boşluk ve belirsizlik bırakıyor.
Avrupalı ülkeler arası ilişkilerin durağan ve istikrarlı oluşunun medeniyet seviyeleriyle ilişkisi olmadığı görülüyor..
1961 ve 1967'de üyelik başvurusu De Gaulle'un vetosu nedeniyle iki defa reddedilen İngiltere bugün ayrılma kararı dolayısıyla Birlik içinde yeniden gündemde.
Türkiye bugün 4 milyona yakın mülteciyle dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda. Bunların 3.5 milyonu Suriye'deki iç savaştan kaçan insanlar.
Devamı
Önümüzdeki seçimlerde her parti yerel yönetimlere ilişkin projelerini hazırlayacak. Muhalefet partileri de, yabancı düşmanlığı ve sığınmacı karşıtlığının ötesinde, mültecilerle ilgili nasıl bir politika izleyeceğini anlatmalıdır. Projelerini ortaya koymalıdır.
Devamı
Son günlerde mülteci meselesi tekrar gündeme geliyor. Adeta toplumun mültecilerle ilgili bir normalleşme yaşamasına engel olmak isteyenler konunun olumsuz yönlerini her vesile ile ön plana çıkartıyor. .
Siyasetin gündemi giderek ısınıyor. Bir yandan ittifaklarda işbirliğinin kesinleşmesi ve muhtemel adaylar konuşuluyor. Diğer yanda ise Fırat'ın doğusuna operasyon, "sokaklara çağrı, Yeni Gezi ve diktatörlük" polemikleri öne çıkıyor.
AB, milli kimlikle kıyaslanacak bir sadakati üretebilir mi? Egemenliklerini kaybettiklerini düşünen Avrupa milletleri hızla milliyetçiliğe savruluyor. Avrupa kimliğinde birleştirmek ister mi? Orta sınıfların savrulduğu demokrasilerden ne tür rejimler doğar? Mayıs 2019'daki Avrupa parlamentosu seçimleri bu soruların cevaplarının ucunu gösterecek.
Model olarak sundukları Macron, onları hayal karıklığına uğratmış durumda. Benzer bir hayal kırıklığını, Yunanistan’da Radikal Solun Güçbirliği Partisi’nin (Syriza) lideri Aleksis Çipras’ın iktidar pratikleri ile yaşamışlardı.
Gösterilerin Fransadaki etkisi hissedildikçe diğer ülkelere sıçraması. Sosyal bilimlerde bu duruma "difüzyon etkisi" deniliyor. Arap isyanlarında da benzer bir durumun yaşandığını da ayrıca hatırlatalım.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 30. sayısı raflardaki yerini aldı.
Brexit, Birleşik Krallık için olduğu kadar Avrupa Birliği için de önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor.
18 yıldır Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) partisinin Genel Başkanlığını yürüten ve 15 yıldır Federal Almanya Başbakanı olan Angela Merkel adeta Almanya'nın siyasi ve ekonomik istikrarının sembolü haline gelmişti.
2 Ekim'de İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbeti hakkında her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Ortaya atılan iddialar ve özellikle açıklamalar durumu daha da ilginç hale getiriyor. Peki, Cemal Kaşıkçı neden öldürüldü? Gerçekten bir arbede sonucunda mı öldü yoksa bir hikâye mi yazılıyor? Bu cinayetin sonucu neleri değiştirecek?
Erdoğan'ın mesajı AB başkentlerine "stratejik hesapları" yeniden yapmaya davet niteliğinde. "Trexit zamanı geldi mi" henüz net değil. Ancak mevcut durumun sürdürülemezliği ise gayet açık.
SETA Medya ve Toplum Araştırmacısı Ali Aslan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB konusunda verdiği referandum sinyali hakkında değerlendirmede bulundu.
Türk-Alman ilişkilerini normalleştirmede Merkel'e zorlu bir görev düşüyor. Hem Avrupa siyaseti hem de kendi ülkesi için Türkiye'ye olan ihtiyacı iyi biliyor. Ancak birkaç yıldır Alman kamuoyunda yükseltilen Türkiye ve Erdoğan karşıtlığının bitirilmesi ve algı toparlamasının yapılması gerekiyor.
Türkiye ile Almanya’yı, mülteci meselesi, Almanya’daki Türkiye kökenli diaspora, güvenlik iş birliği ve yoğun ekonomik bağlar gibi birbirine yakınlaştıran faktörler bulunsa da iki ülke ilişkilerini tehdit eden önemli riskler de söz konusu.