Ilımlı İslam Soslu Arap Milliyetçiliği Mi?

ABD'nin "ılımlı, demokratik İslamcılık" yaratma hedefi "Batı ile uyumu" önceledi. Halkların taleplerinin yansıtılmasını hep geri planda tuttu. Bu yüzden İslami hareketleri "kontrol etme"amacından öteye gidemedi. Neticesi de Müslüman toplumların demokratik taleplerini"bastırma" pratiğine dönüş oldu.

Devamı
Ilımlı İslam Soslu Arap Milliyetçiliği Mi
Bölgeye quot Ilımlı İslam quot Dalgası Mı Geliyor

Bölgeye "Ilımlı İslam" Dalgası Mı Geliyor?

ABD projesi olan "ılımlı İslam" iflas etmemiş miydi? Neden yeniden ısıtılır ki? Suudi veliaht prensi Selman'ın "aşırıcılıkla savaşmak" için "ılımlı İslam'a dönme" söyleminden bahsediyorum elbette.

Devamı

Yeni dönemde, siyasi istikrarın, ekonomik büyümenin ve güçlü siyasal liderliğin hedefe konacağından emin olabiliriz.

Türkiye ve İran’ın birbirleriyle girdikleri rekabet ve çatışma, ekonomik alanda iş birliği yapmalarının önünde engel oluşturmak suretiyle her iki ülkeyi de küresel güç mücadelesinde aşağı çekiyor.

Washington'ın Irak ve Suriye politikası sebebiyle Türkiye ile yaşadığı sorunlara çözüm bulmadan sadece S. Arabistan, İsrail ve Körfez ülkeleri sayesinde Şii militanlardan kurtulabileceğini sanması ilginç.

Trump yönetimi Irak’ta Barzani’yle ve Suriye’de YPG’yle alabileceği yolun sınırlı olduğuna ve İran’a karşı geleneksel müttefikleriyle çalışması gerektiğine karar verirse, ABD politikalarının sahadaki etkin aktörleri desteklemekten geleneksel müttefik devletlerle çalışmaya doğru evrilmesini bekleyebiliriz.

DEAŞ Sonrası PKK’nın Geleceği

Türkiye, yeni Bağdat- Erbil denklemindeki müzakerelerin ve olası uzlaşmaların kilit ülkesi durumunda.

Devamı
DEAŞ Sonrası PKK nın Geleceği
Batı ile Rasyonel Bir İlişki Kurmak Mümkün mü

Batı ile Rasyonel Bir İlişki Kurmak Mümkün mü?

Türkiye’de demokratik seçimlerle gelen iktidarları darbelerle deviren ve en son 15 Temmuz’da bu yönde girişimde bulunan Batılı ülkelerle nasıl rasyonel bir ilişki geliştirilebilir?

Devamı

'İdlib operasyonu Astana süreci çerçevesinde okunduğunda Afrin’e karşı bir hamle içermesi çok beklenmeyebilir' diyen SETA Dış Politika Direktörlüğü Araştırma Asistanı Bilal Salaymeh 'Operasyonun sonunda Afrin kantonunun neredeyse kuşatılmış olacağı ortada' diyor.

İran'ın Türkiye ile PKK konusunda işbirliği yapmaması kendi "stratejik çıkarları" konusunda hata yapması anlamına gelecek.

ABD her seferinde Türkiye’yi iten taraf oldu. 2012’den bu yana Türkiye her türlü çabasına rağmen, en önemli müttefikinden beklediği asgari iyi niyeti ve müttefikliğe yakışan davranışı göremedi.

Avusturya seçimlerinde de muhafazakâr- aşırı sağ partilerin öne çıkması AB'deki içe kapanma eğilimini güçlendiriyor. Ve Türkiye tartışmasının da "sertleşeceğini" gösteriyor.

ABD'nin içindeki güç kavgasını görüyor ve anlıyoruz. Koca ABD'yi CIA'in bir tarafa Pentagon'un bir tarafa Dışişlerinin bir başka tarafa çektiğini de.

Amerikan yönetiminde etkili olan bazı çevrelerin Türkiye ile ABD arasındaki dengesiz bağımlılık ilişkisini devam ettirmek konusunda ısrarcılar.

Trump'ın İran politikasının uygulama şeklinin ABD'nin Ortadoğu'daki müttefiklerine "ciddi yükler" getireceği kanaatindeyim.

ABD-Türkiye ilişkileri elbette çok önemli ve gerilimin düşürülmesi gerekiyor. Fakat Washington’da bir çete ilişkileri zehirlemek için tam mesai çalışıyor.

Vize krizinin bize gösterdiği en temel gerçeklik Washington'ın Türkiye'nin gerçekliğinden koptuğudur. Bunu da Erdoğan'a "kızarak, onu cezalandırmaya" çalışarak telafi etmeye çalışıyorlar.

Büyükelçi Türkiye’deki medyayı, yürüyen yargılama süreçleri ile ilgili tutumundan dolayı eleştirecekse önce kendi ülkesindeki medyadan başlaması gerekiyor. Çünkü onlar kötü örnek oluyorlar.

Amerika'nın ne yapmak istediğini kimse anlamadı. Amerika bölgede tutarsızlık konusunda öylesine tutarlı ki, kimse bunun hesaplanmamış olduğuna inanamıyor.

Türkiye’nin, Washington tarafından izlenen İran’ın yalnızlaştırılması siyasetine ayak uydurmak konusunda aykırı davranmaya çalıştığı her dönemde ağır bir şekilde ABD’nin baskısına maruz kalması Türk-İran ilişkilerinin geliştirilmesinin önündeki temel engellerden birisi olmuştur.

Moskova'nın bugün geldiği noktanın bölgede "düzen" ya da "eksen" kurabilecek bir yerde olduğu da söylenemez. Zaten böyle bir hedefi de yok.