Türk-Amerikan Mücadelesinin Suriye Cephesi

ABD Suriye’de ne yapmak istiyor?

Devamı
Türk-Amerikan Mücadelesinin Suriye Cephesi
YPG Meselesinde Yeni Aşama

YPG Meselesinde Yeni Aşama

Trump yönetiminin Suriye'de birincil hedefi askeri üslerini koruyarak denklemde etkin olmayı sürdürmek.

Devamı

Son birkaç senedir ABD’nin Türkiye’ye yönelik türlü operasyonlarına rağmen Türkiye ilişkideki ‘sorunlu ebeveyn’ rolünü oynuyor.

Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kardaş, "Bireysel olarak Trump'ın mizacı onu siyaseten güçlü biri haline getirdi. Şu anda ise topal bir ördek görüntüsü var Trump'ın." dedi.

Pakistan-Afganistan'dan İran ve Türkiye'ye gelen hattaki istikrarsızlıklar ve Washington'un tehditkâr açıklamaları Ankara'yı endişelendiriyor.

Özünde ekonomik motivasyona sahip bu gösterileri iki blok manipüle etmeye çalıştı.

Türkiye-ABD İlişkilerinde "Belirsizlik" Dönemi

Amerikan dış politikası belirsiz kaldıkça daha az güvenilir bir ortak oluyor.

Devamı
Türkiye-ABD İlişkilerinde quot Belirsizlik quot Dönemi
İran Olayları Arap İsyanlarından Dersler

İran Olayları: Arap İsyanlarından Dersler

2009’da göstericiler rejime değil, muhafazakârların yönetim biçimine itiraz ediyorlardı, şimdiki göstericiler ise İran’daki Velayet-i Fakih sistemine dayalı teokratik rejimin yıkılmasına yönelik bir tavır içerisindeler.

Devamı

Kriter Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Fahrettin Altun kaleme aldığı yazıda 28 Şubat yargılamalarını işledi.

Trump'ın muğlak politikaları ve geleneksel bölgesel düzeni kökten sarsıcı hesapsız hamleleri, post-Amerikan Ortadoğu'nun ortaya çıkmasını hızlandırıyor ve Amerikan liderliğinin ve nüfuzunun daha hızlı erimesine yol açıyor.

Asıl ilgi, Erdoğan'ın son yıllardaki siyaset yaklaşımına ve üstlendiği liderlik rolüneydi...

SETA Washington Genel Koordinatörü Dr. Kadir Üstün: Uluslararası kamuoyu Türkiye ile birlikte hareket ederken İsrail ve ABD yönetimi öngördükleri ama bu kadarını beklemedikleri bir yalnızlık içinde kaldı

Washington strateji tıkanıklığı dönemini yaşıyor. Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’nde ağdalı kelimelerle bahsedilse de ABD’nin İran’ı nasıl sınırlandıracağı, Kuzey Kore’nin nükleer tehdidini nasıl bertaraf edeceği, Suriye’den nasıl çıkacağı, PKK’yla ilişkisinin nereye doğru evrileceği, Körfez’de BAE’nin arkasına neden takıldığı veya büyükelçiliğini neden Kudüs’e taşıma kararı aldığı konusunda uzun dönemli bir stratejisi yok.

ABD, veto yetkisi yeterli gelmeyince tehdit vetosunu devreye soktu. Washington yönetimi, eski dönemlerde daha sofiste bir şekilde, “düzenin sahibi benim” yaklaşımıyla ve diplomasi sosuyla sonuç almaya çalışırlardı. ABD’nin bu kadar açıktan tehdide başvurması, artık giderek etkisizleştiğinin de göstergesi. Zaten ABD bunun farkında olduğu için, Trump’ın güvenlik stratejisi, çok kutupluluğa gidişi engelleme üzerine inşa edildi.

Kudüs konusunda ABD'yi bile karşısına alan Türkiye asıl Körfez'i sıkıştırmış oldu. Meşruiyetleri çatırdayan Arap yöneticilerinin bazıları, Erdoğan'a yeni sözlü saldırılarda bulunabilirler.

Durum şu ki verilen karara gelebilecek tepkilerin ne kadar sert olacağı hesaplanmadığı gibi Beyaz Saray'ın Ortadoğu'dan sorumlu uzmanlarının bir şekilde anlaşmaya vardığı düşünülen bazı Ortadoğu liderlerinin etkisi ve gücü fazlasıyla gözlerde büyütülmüş.

Dünyanın en büyük askerî ve ekonomik gücü olan ABD’nin, BM üyelerini bu gücünü kullanmakla tehdit etmesine rağmen yanına sadece yedi ülkeyi alabilmesi bu güce karşı yürütülen diplomasinin ne kadar etkili olabileceğini gösterdi.

Trump yönetiminin İsrail- BAE patentli "siyasal İslam" politikasının Obama'nın samimiyetsiz "ılımlı İslam" politikasından daha büyük bir iflasla sonuçlanacağını öngörmek için yakın tarihe bakmak yeterli.

Türkiye S-400 tedarik ederek hava savunma ağını kendi kontrol ve inisiyatifinde bulunacak ulusal bir platformla koruyacaktır.

Türkiye konusunda bir kesimiyle açık şekilde bu düşmanca politikaları izleyen, bir kesimiyle ise gelgitler yaşayan ABD karşısında Türkiye nasıl bir tavır takınmalı? Böyle bir ülkeyle “güçlü bir ittifak” içerisinde olduğumuza nasıl inanalım?