“Trumpçılık” Uluslararası Kurumları Önemsemeyen ve Tüccar gibi Hareket Eden Bir Yaklaşım İçerisinde

SETA Washington D.C. Koordinatörü Kadir Üstün “Trumpçılık” kavramı hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Trumpçılık Uluslararası Kurumları Önemsemeyen ve Tüccar gibi Hareket Eden Bir
Washington ın Planında Neler Olsun

Washington’ın Planında Neler Olsun?

ABD askerlerine yönelik bombalı saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırıların hedefi net: ABD kamuoyunun Trump'ı baskı altına almasını ve böylece çekilme kararını gözden geçirmesini sağlamak.

Devamı

Geldiğimiz noktada Washington çekilmeyi konuşurken Ankara, müttefiki tarafından büyütülen bir terör örgütü ile nasıl mücadele edeceğini hesaplıyor.

Uluslararası güçlerin kontrolünde YPG'yi koruyacak bir güvenli bölgenin kabul edilmesi mümkün değil..

SETA Washington D.C. Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat Münbiç’te ABD askerlerine düzenlenen saldırı ve saldırının ABD’ye yansımaları hakkında değerlendirmede bulundu.

Trump’ın bu elçilerinin diplomasiyle bağdaşmayan tehditkâr tavır ve açıklamaları, Amerikan Başkanı’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un Ankara ziyareti öncesinde yaptığı Türkiye karşıtı açıklamalarla ve Trump’ın bizzat kendisinin Türk ekonomisini hedef alan tehditleriyle birlikte düşünüldüğünde daha iyi anlaşılıyor.

Tehdit mi, Trump Usulü Pazarlık mı?

Başkan Trump kendi nobran usulüyle pazarlığa başladı..

Devamı
Tehdit mi Trump Usulü Pazarlık mı
Çekilme Tamam Ama Nasıl

Çekilme Tamam Ama Nasıl?

Trump, Türkiye ile çalışmak konusunda kararlı ancak bunu hayata geçirecek irade ve istek en yakınlarında bile mevcut değil. Bu noktada Ankara-Moskova arasında yeni bir sürecin hızlandırılmasına ihtiyaç var. Anlaşılan o ki Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin’e yeniden iş düşecek.

Devamı

İsrail ve Körfez ülkeleri Obama'nın Ortadoğu politikasını çok önemsiyor. Bunun için ABD'nin Suriye'den çekilmesinin Türkiye ile koordineli olmaması için ellerinden geleni yapacaklar. Trump'ın ekibinin bu çifte sınırlandırma tuzağına düşmemeleri lazım.

Amerikalı yetkililer tarafından yapılan çelişkili açıklamalar yönetimin kapsamlı bir Suriye stratejisi oluşturamadığını bir kez daha gözler önüne serdi..

Çekilme Türkiye ile koordine edilmedikçe ABD'nin bıraktığı boşluk fiilen İran tarafından doldurulur. Ve Ortadoğu da ağırlıklı şekilde Rus nüfuzuna kalır. Tel Aviv dahil bütün müttefik başkentler yönünü giderek Moskova'ya çevirir.

ABD tarafındaki bu belirsizlik, Türkiye’nin hiçbir ülkeye güvenmeden kendi güvenlik çıkarları için gerekli gördüğü adımları atmasını zorunlu kılıyor.

ABD'nin Suriye'den çekilme kararı ardından başlayan kampanyanın iki amacı var. İlki, YPG'yi tasfiyeden kurtarmak. İkincisi de İsrail'in İran konusundaki menfaatlerini korumak. Bu amaçla 'DEAŞ ile mücadele' kartı kullanılıyor. Üç argüman öne çıkarılıyor: Çekilme ile a) İran güçlenir b) DEAŞ geri döner c) Türkiye "Kürtleri" katleder.

Amerikan Başkanı Trump, Suriye’den çekilme kararını açıklasa da, güvenlik bürokrasisi ve bazı lobilerin bu karara direnecekleri ve mümkünse Amerikan askerlerinin Suriye’de daha uzun süre kalmalarını sağlamaya çalışacakları tahmin ediliyordu.

Suriye iç savaşından en çok etkilenen Türkiye, aslında Suriye'nin geleceğinde kalıcı çözüm için çabalayan tek ülke durumunda..

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 31. sayısı raflardaki yerini aldı.

Cumhuriyetçi Senatör Graham,Türkiye'nin çıkarlarını koruması için de "bir tampon bölge" kurulacağını belirtti. Bu yavaşlama Türkiye'nin DEAŞ ile mücadeleyi üstlenmesi için olumlu görülebilir...

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) "2018'de Türkiye" yıllığını yayımladı. Siyaset, Dış Politika, Güvenlik, Ekonomi, Enerji, Hukuk, Yargı, Eğitim, Sosyal Politikalar ve Medya gibi ana başlıklardan oluşan 440 sayfalık raporda 2018 yılının önemli olayları analiz edilirken 2019'a da projeksiyon tutuluyor. İşte bu önemli rapordan bazı başlıklar…

Duran: Washington’un beklediği olmadı, Türkiye teslim olmadı. Trump da ekibinden daha akıllı davranarak Türkiye politikasını değiştirdi. Yeni ortamda gidişat lehimize. Washington ve Moskova arasında manevra alanımız genişledi.

YPG'nin Münbiç'i boşaltarak Esed rejiminin askerlerini çağırması kendi adına olumlu sonuç üretmeyecek bir çaba. Türkiye karşısında direnmesi mümkün olmayan YPG çaresizlik içinde kendisine hami arıyor.

Son iki haftada yaşanan baş döndürücü gelişmeler 2019 yılının iki ülke ilişkileri açısından ciddi riskleri ve fırsatları taşıdığını gösteriyor. Bu noktada hem S400-F35 meselesinde hem de Suriye'de oluşmaya başlayan yeni dinamikte iki ülke arasındaki iletişim ve koordinasyon ilişkilerin geleceğini önemli ölçüde belirleyecek.