G-20 Gölgesinde Küresel Rekabet

Zirvenin, aktüelleşmiş politik konular yerine, yakın tarihe şekil veren ve önümüzdeki sürece etkileri olabilecek ‘taht oyunlarına’ sahne olduğu bir gerçek.

Devamı
G-20 Gölgesinde Küresel Rekabet
Amerika İçin Ekonomik Kazanç Siyasal Kayıp

Amerika İçin Ekonomik Kazanç Siyasal Kayıp

Trump yönetimini tahkim edebilmiş değil. Böyle olunca Trump'ın kendine has bir dış politika üretmesi imkânsız hale geliyor. Obama'nın sahneye sürdüğü siyaset değişmiyor.

Devamı

Avrupalıların Trump ile ilgili korkularının yavaş yavaş gerçeğe dönüştüğü bir dönemde artık yeni dönemin muhtemel ittifaklarından da çokça söz edilmeye başlandı.

Rusya'nın ABD başkanlık seçimlerine siber yöntemlerle müdahale ettiğine yönelik tartışmalar, KGB’nin uzun yıllardır başvurduğu ‘siyasi sabotajlar’ ile seçim sürecinde tanık olunan ‘siber operasyonlar’ arasında doğrudan bağ kurulmasına neden oldu.

Türkiye'nin yeni Trump yönetiminden beklentilerinin en azından yakın vadede çok yüksek olmaması gerektiği ortaya çıktı.

Amerikan medyasında Trump karşıtı kampanyayı yürütenler genelde Türkiye ve özelde Erdoğan karşıtı tutumlarıyla maruf aktörler.

Astana-4 Mutabakatı ve ABD-İsrail Ekseninin Tavrı

Trump’ın başkan olmasıyla birlikte ABD’nin Suriye politikasında önceliğin yeniden İsrail eksenine kaydığı görülüyor.

Devamı
Astana-4 Mutabakatı ve ABD-İsrail Ekseninin Tavrı
İki Ziyaretin Ekonomik Boyutu

İki Ziyaretin Ekonomik Boyutu

Hindistan rüzgar türbini üretiminde önemli küresel markalara sahip. Bu alanda Hintli şirketleri Türkiye'ye yatırım yapmaya yönlendirmek Almanya'ya olan yüksek bağımlılığımızın azalmasını sağlayabilir.

Devamı

Çin'de Putin, Erdoğan ve Şi Cinping arasında üçlü bir toplantı yapılacak. İçeriği bir yana, bu toplantının kendisi bile Türkiye'nin büyük güçler arasındaki rekabet alanında etkili bir aktör olarak yer aldığını gösteriyor.

Hatırda tutulması gereken nokta, PKK’nın sadece ABD’nin omuzundan değil aynı zamanda Afrin ve Menbiç’te Rusya’nın da omuzundan ateş ettiğidir. Her iki ülke de PKK’yı bir cepte tutmak istiyor.

Referandumun ardından artık iç siyasetteki taşların yerine oturduğu ve iki yıl içerisinde yeni bir seçim beklenmediği düşünülürse, Erdoğan’ın önümüzdeki süreçte dış politikaya odaklanacağı görülüyor.

Gelinen noktada Avrupa medyasında bitmek bilmeyen "diktatörlük" suçlamaları AB'nin Türkiye üzerinde dönüştürücü bir gücü kalmadığını yeniden ve yeniden göreceği bir düzlemde gidiyor.

Son dönemde ABD ve Avrupa ülkelerinin tepkisizliğiyle kendisine açtıkları alanda rahat hareket etme imkânı bulan Putin’in yeni Amerikan siyaseti karşısındaki temel ikilemi.

Amerikan yönetimi Moskova üzerinde sadece diplomatik değil, aynı zamanda güçlü bir askerî baskı da kurmuş durumda.

Türkiye, Suriye'de "kendi başının çaresine bakacak" bir politikayı hayata geçirmek zorunda kaldı.

Trump kendisi Çin'e odaklanmak isteyebilir. Ama Ortadoğu buna müsaade etmez. Kafasının içinde bütüncül bir plan olmayan liderler sıcak siyaset meseleleri içinde akar giderler.

Trump yönetiminin Obama dönemindeki Suriye politikasını devam ettirip ettirmeyeceği cevabı en fazla merak edilen soruların başında geliyordu.

SETA yayınlarından çıkan yeni kitap Birleşmiş Güvenlik Konseyi daimi temsilcisi beş ülkenin ulusal güvenlik stratejilerinin ne yönde evrildiği konusunu ele alıyor.

Türkiye ve Rusya’nın ihracatının halen düşük seviyelerde olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu konudaki taleplerin Rus tarafı ile yeniden paylaşıldığını belirtti.

Türkiye'nin PYD-YPG konusundaki kararlılığını Beyaz Saray'ın dikkate almaması Suriye'nin denklemini iyice Rusya İran- Esed hattına çevirir.

ABD bir terörist grubu meşrulaştırma çabasından vazgeçmeli.