DavutoÄŸlu Neyi Sembolize Ediyor?

12 Eylül (2010) referandumu ile 10 Ağustos (2014) Cumhurbaşkanlığı seçimleri arasındaki dört yıllık dönemin siyasal denklemi, “Yeni Türkiye'yi inşa” hedefi üzerinde yaşanan iktidar mücadelesiydi.

Devamı
DavutoÄŸlu Neyi Sembolize Ediyor
Niçin Davutoğlu

Niçin Davutoğlu?

Özellikle berbat bir tercüme bürosunun ötesinde düşünsel faaliyeti bulunmayan, Batı'da(n) ezberledikleri ve akıllarında kalanları Türkçe aktarmaktan başka bir özelliği olmayan, 28 Şubat'la her türlü tefessühün zirvesine çıkmış kalemlerin ontolojik bir düşmanlık besledikleri bir isim oldu.

Devamı

Davutoğlu isminde karar kılınmasıyla AK Parti, hem parti içerisine yönelik dizaynlara kapalı olduğu hem de bugüne kadar izlediği siyasetin temel çizgisi ile felsefesine sadık kalacağı mesajını verdi.

Türkiye'yi bölgesel bir güç olmaktan ziyade küresel bir merkez konumuna taşıma isteği, Davutoğlu'nun bu siyaseti Başbakanlığı döneminde de devam ettireceği öngörülmektedir.

Sistemi oluşturan, toplumu var eden, iktisadı şekillendiren, siyaseti dönüştüren aktörlerin ve dinamiklerin hala bir kısmı ciddi eş zamanlama krizleri yaşamaya devam ediyorlar.

Siyaset normalleşirken, siyasetin hitap ettiği sosyo-kültürel zemin de dönüştü. Hem de bütün bunlar önemli oranda 2000 sonrasında yaşandı. Bence bu durum bile başlıbaşına, AK Parti'nin yenilenme ihtiyacına gerekçe teşkil ediyor.

Hâkim Parti Olma Yolunda AK Parti

Siyaset anlayışını, toplumsal taleplerle siyasal temsil arasındaki açığı kapatma misyonuna dayandıran AK Parti, bu misyonu yerine getirme performansıyla toplumdan destek görmeye devam ediyor.

Devamı
HÃ kim Parti Olma Yolunda AK Parti
DavutoÄŸlu'nun Siyasi Ufku

DavutoÄŸlu'nun Siyasi Ufku

Siyasetçi Davutoğlu da kendi düşünce dünyası ile Türkiye'nin ihtiyaçları ve realiteleri arasında bir sentez yakalamak zorunda. Önümüzdeki dönemde Davutoğlu sentezlerin adamı olma durumunda.

Devamı

2023 vizyonu kapsamında seçilmiş Cumhurbaşkanı ve yeni bir kabineyle yürütülecek politikaların başarılı olmasında ekonomi kurumlarının da sorumluluğu yüksektir.

Eski Türkiye'nin yeni Türkiye'ye bir devir teslim törenini bile çok görmesi aslında vesayet rejiminin yaşadığı travmayı gösteriyordu.

Cumhurbaşkanı, Başbakan, Hükümet ve Parti arasında kurulması kuvvetle muhtemel uyumlu çalışma ortamı da önem arz ediyor. Bu yönüyle AK Parti, gerekten de bir restorasyon, inşa ve ihya imkanıyla karşı karşıya.

Gazi Mustafa Kemal'in mirası dönüştürülerek Erbakan'ın arayışı ile sentezleniyor. Cumhuriyet sadece dönüştürülmüyor tarihi de yeniden yazılıyor. Bu, hem Cumhuriyet'in birikimi ile hem de İslamcılıkla hesaplaşma aslında.

SETA analisti Taha Özhan, AK Parti'nin varoluşunu 27 Nisan Bildirisi'ne verdiği cevapla sağladığının altını çizerek, partinin yürüttüğü siyasetle doğrudan vesayet rejimin ana kodlarına taarruza geçtiğini belirtti.

Erdoğan iktidarı boyunca Türkiye'nin sosyo-politik gerçekliği değişmiş ve siyasal merkez yenilenmiştir. Devlet ve toplum arasındaki mekanik düzlem ve toplumu devlet anlayışının karşısında ikincil konuma yerleştiren, toplumu disipline eden baskıcı anlayış dönüşmüştür.

Önümüzdeki süreçte cumhurbaşkanı seçilen aktörlerin cumhurbaşkanlığı makamına kendi rengini katmalarını beklemek son derece doğal.

AK Parti, kimlik ihtiyacını siyasi misyonla ikame ederek, hem tabanına siyasi bir sorumluluk aşıladı, hem de kimliğin yükleyeceği toplumsal taban daralması dezavantajından kurtuldu.

Muhalefetin, ‘Erdoğan'ın sembolik ve tarafsız bir cumhurbaşkanı olamayacağı' eleştirilerini yorumlayan SETA analisti Yunus Akbaba, bugüne kadar ‘sembolik' kavramıyla kurucu ideolojinin devamlılığının, ‘tarafsızlık' kavramıyla da vesayet rejiminin çıkarlarının sağlandığı değerlendirmesinde bulundu.

Çözüm süreci, kendisini taşımayı tercih edecek bütün aktörlere sahici bir siyasi gelecek vaat ettiği gibi, yeni Türkiye'de aktör olma imkânı da tanıyor.

Kurucu bir dil ve aynı zamanda siyaset geliştirmek gibi zor bir süreçle karşı karşıya yeni AK Parti yönetimi. Söylemin gücüne her daim ihtiyaç olacak. Fakat söylemselliğin zemini zayıflayacak.

Her kurucu misyon yeni bir dili kitlelere taşımak durumunda... Şimdilerde Başbakan Davutoğlu'nun "restorasyon" diyerek katkı yaptığı yeni Türkiye söylemi hegemonik bir siyasetin dili olma yolunda.

Tayyip Erdoğan'ı cumhurbaşkanlığına götüren süreci yorumlayan SETA analisti Hatem Ete, Erdoğan'ın en önemli başarısının kapalı kapılar ardında meseleleri konuşmaya alışmış siyasi elitlerin aksine, problemleri meydanlara çıkıp toplumla paylaşması olduğunu belirtti.