Gülen ve Takipçilerini Tanımlama Zor(unlu)luğu

Gülen ve takipçileri, her taşın altında örgüt, çete, vatan haini ve yolsuz aramaya ve bulmaya başladı. Açık ki, istihbarat ve güvenlik gündemiyle tepeden tırnağa hemhal olan bir oluşum, ne dini cemaat ne de sivil toplum örgütü hüviyeti taşır.

Devamı
Gülen ve Takipçilerini Tanımlama Zor unlu luğu
5 SORU Üçüncü Yılında 7 Şubat MİT Krizi

5 SORU: Üçüncü Yılında 7 Şubat MİT Krizi

17 Aralık sürecinin yeniden tartışmaya açtığı 7 Şubat MİT Krizi'ni ve 17 Aralık'la içerik, hedef ve aktörleri bağlamında nasıl bir ilişkisi söz konusunu olduğunu SETA'dan Taha Özhan, Hatem Ete, Ufuk Ulutaş ve Ahmet Demirhan değerlendirdi.

Devamı

Dini hizmeti kendi tekelinde görmek ve bunun için hem diğer İslami aktörleri tasfiye yetkisini kendine tanımak hem de bu yolda uluslararası aktörlerle tartışmalı işbirliklerine girmek kabul edilebilir bir durum değildir.

Nihai hedef, yargıyı prosedürel hukuki sınırlarına geri çekerek, siyasi bir özne olmaktan çıkarmak olmalıdır.

7 Şubat'ta hedef, Kürt meselesinin çözümü sırasında suç işleyen devlet memurları olmadığı gibi, 17 Aralık'ta da hedef yolsuzluk suçunu işleyenler değildi. Hedef açık bir şekilde siyaseti dizayn etme girişimiydi.

SETA Ankara Genel Koordinatörü Taha Özhan, sokaktan siyaset yapmakla, sokakların desteğini arkasına almak arasındaki farkın siyasetin meşruiyetini belirlediğine ve katılımcı demokrasinin sokaktan siyaset yapmaktan değil, sokakların desteğini almaktan geçtiğine dikkat çekti.

Neo-Vesayet Muhalefet Dili

Bu grup, başı sonu belli bir dünya görüşü dillendirmek yerine muhataplarına ilişki analizi ve istihbarat hafriyatı üzerinden konuşmaya gayret ediyor

Devamı
Neo-Vesayet Muhalefet Dili
Vesayetçi İttifaklar ve Seçim Anketleri

Vesayetçi İttifaklar ve Seçim Anketleri

Türkiye'de geleneksel medya düzeni, tartışma konularını belirlemekle birlikte konunun nasıl tartışılacağına da karar verir. Bu bağlamda, bugün için eski medya düzeninin alışkanlıkları devreye sokularak, "yolsuzluk" söylemi üzerinden "seçim anketleri" odak haline getirilmektedir.

Devamı

Arap devrimlerinin fitilini ateşleyen yaseminler ülkesi Tunus, geride bıraktığı üç yılın sonunda bugün geldiği konum itibariyle de umut aşılamaktadır. Arap ülkeleri içinde geniş katılımlı bir demokrasi tecrübesini yaşama arzusunu ortaya koyan ilk ülke olma özelliğini taşıması bu umudu haklı çıkarmaktadır.

Cemaat bugüne kadar “savaş” seçeneğini uygulamaya devam etti. Bu siyaset oldukça riskli bir noktaya geldi. Benim kavrayışıma göre, Cemaat “kazan-kaybet oyununun” kaybedeni haline gelmeye başladı.

2010 yılına kadar AK Parti'nin öncülüğünde biraraya gelen kesimlerin bu tarihten itibaren önce ayrışıp sonra hararetli bir mücadeleye girişmesi, siyasetin sahicileşmesi, kurucu hüviyete kavuşmasının sonuçlarından biridir.

2013 yılını, Yeni Türkiye'nin inşasında bir geçiş yılı olarak tanımlayan analizde, Gezi Olayları ve Çözüm Süreci başta olmak üzere 2013 yılına damga vuran birçok gelişme irdeleniyor.

SETA Ankara Genel Koordinatörü Taha Özhan, televizyonda bir dizide peygamber metaforu kullanılmasının yanlış olduğuna ve Ehli Sünnet merkezli bir hareketin, bu tür davranışlar içine girerek, siyasi meseleleri daha da konuşulamaz hale getireceğine dikkat çekti.

Elbette, devlet, hormonlu bir tarzda büyümemeli, eskiden olduğu gibi aşkın bir değer halini almamalı. Kamu çıkarını temel alan bir koruyucu aygıt olarak varlığını sürdürmeli.

Tunus'u Arap isyanlarının yaşandığı diğer ülkelerden ayıran vasıflardan birincisi, ordunun siyaset dışında kalabilmesidir. İkincisi, devrim sonrası müzakere sürecinin dikkatli bir şekilde yürütülmesi.

Demokratik ülkelerde, dış politika alanındaki kararları kendi çıkarları doğrultusunda etkilemeye çalışan lobiler ve baskı grupları vardır ancak nihai kararlar seçilmiş hükümetler tarafından verilir.

Beşşar'ın katliamları, Mısır'daki darbe, Tunus'ta istikrarı bozma çabaları, Libya'daki karışıklıkların hepsi statükonun direnişinin özünde aynı olan, metotta farklılaşan birer parçasıydı.

28 Şubat, Osmanlı sonrası bu topraklarda kurulan düzenin Batı'ya sunabileceği bütün hizmetlerin rafine bir hülasasıydı.

Listenin 17 Aralık'la ünsiyeti dinlenenlerin ciddi bir kısmının aslında ismi konulmamış gevşek bir ‘tutuklama listesi' havası oluşturuyor olması.

Devlet aygıtı üzerinden kendi ideolojisini enjekte eden Kemalist rejimin, devlet eliyle hükmetme ve dönüştürme mantığının bir yol ve yöntem olarak benimsenmesi söz konusu.

17 Aralık'tan bu yana toplum, gün be gün, Gülen ve takipçileri şahsında, siyaset dışı bir yapının siyaseti ve devleti esir almaya yönelik faaliyetlerine şahit oluyor