Siyasete Yargı Müdahalesi

Siyaset kurumu, siyasal alanın vesayet mekanizmalarından arındırılması için yasal ve kurumsal düzenlemeleri yapmak zorundadır.

Devamı
Siyasete Yargı Müdahalesi
Kitap Normalleşme Sancısı

Kitap: Normalleşme Sancısı

Taha Özhan imzalı "Normalleşme Sancısı", Cumhuriyet'in kuruluşundan beri var olan Kürt Meselesi'ni geçmişi, bugünü ve geleceğiyle odağına alıyor.

Devamı

Mısır'da siyaset, doğrudan askeri bürokrasinin kontrolü altına girdi. Askeri bürokrasinin göstermelik törenlerle yönetimi sivil iktidara devredecek olması bu gerçeği değiştirmeyecek.

7 Şubat ve 17 Aralık operasyonları, siyasete ve topluma, Gülen Cemaati'nin eski Türkiye koşullarında benimsediği stratejiyi bugün de sürdürmeye devam etmesinin yol açacağı muhtemel maliyeti gösterdi.

SETA Dış Politika Araştırma Asistanı Can Acun, Mısır'da gerçekleşen referandum sonucu kabul edilecek yeni Anayasa ile ordu-yargı-polis vesayetinin kurumsallaşacağını ve bürokratik tüm unsurların yetkilerini genişleteceğini belirtti.

Mısır'da yaşanan Anayasa Referandumu sürecini yorumlayan SETA Dış Politika Araştırma Asistanı Can Acun, Sisi'nin ordu-yargı-polis vesayet rejiminin kurumsallaştığı bir yapıda arka planda kalmasının daha rasyonel olduğunu aktardı.

Gülen Hareketinin Değişen Algısı

Bir toplumsal hareketin başına gelebilecek en büyük bela, onun esasında bünyesinde "milis güçler barındırdığı" yahut "gizli bir yapılanma" ile işbirliği yaptığı intibaıdır.

Devamı
Gülen Hareketinin Değişen Algısı
quot Yargı Bağımsız Olsun Demokrasi Olmasa da Olur '

"Yargı Bağımsız Olsun, Demokrasi Olmasa da Olur!'

Yargı bağımsızlığının savcılar için oluşturulacak kurumsal güvencelerle sağlanacağını iddia etmek bugünkü tartışmada gerçekliği olmayan bir anlayış olmakla kalmayıp siyaseten de yanlış bir tavrı beraberinde getiriyor. 17 Aralık operasyonu gibi yolsuzluk paketi kılıfıyla siyasal alana fütursuzca dalarak siyaseti vesayetçi bir mekanizma ile tasarlama çabası son zamanlarda yargının rolünü tartışmaya açtı. Yargı bağımsızlığını temel değer olarak öne sürenler, bu argümanları aynı yargısal güvencelerin bir yargı iktidarına (jüristokrasi) dönüşmeye başladığı noktada sarfedince, rasyonel bir çizgiden uzaklaşıp ope/rasyonel bir mantığın esiri oluyorlar.

Devamı

17 Aralık süreci; din, cemaat ve ülke hayrına, cemaatin yazılım kodunu değiştirmeyi, cemaati bir sivil-dini-hizmet hareketi haline getirmeyi başarmalıdır.

Gülen Cemaati'nin bürokrasideki gücüne dayanarak giriştiği operasyonel mühendislik yeni bir vesayet formunun gelişimine tekabül ettiği için Türkiye demokrasisini tehdit etmektedir.

Meşru siyasete 'zaman ayarlı' yargı bombalarıyla saldırılıyor. Farklı yerlerde farklı zamanlarda ayarlanmış bombaların tamamı Türkiye'nin kader yılı olması beklenen 2014 öncesinde aynı anda patlatıldı. Tam teşekküllü bir siyasi mühendislikle karşı karşıyayız.

Eğer ki bir çadır devletinde yaşamıyorsak, siyaset kurumu dışındaki hiçbir erk karar verme etkinliğinin merkezinde yer alamaz. Her siyasal düzen, ait olduğu toplumsal hayatı düzenler ve kendisinden başka hiçbir erkin bu alana müdahale etmesine izin vermez. Bugün yargı eliyle yürütülen operasyonlarda aleni bir şekilde bu müdahale meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Peki, bir ülkede yargı neden vardır? Daha açık bir şekilde sorarsak; ülke yönetiminde yargının işlevi nedir? Sadece ve sadece millete ait olan iradenin (egemenliğin) usullere ve prosedürlere uygun bir şekilde kullanılmasını sağlar. Yargının bu durumda demokratik yasaların oluşturduğu çerçevenin içinde kalması gerekir, bu demokratik yasalardan müteşekkil temel mantığa aykırı bir yöntemi ise asla belirleyemez. Hepsinden de öte, sahip olmadığı bir hakkı ülkenin gidişatına bakarak hukuki normun temel mantığının dışına çıkıp görevi haline getiremez. Bu açıkça yargının kendi içindeki hiyerarşiyi bozarak, adalete ulaşma üst normunu ayaklar altına almasıdır.

SETA Siyaset Direktörü Hatem Ete, birtakım mevki sahiplerinin, mevkilerini siyaseti esir almak yönünde kullanmalarından dolayı devlet içinde paralel bir yapı oluştuğunu söyledi.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, 17 Aralık Operasyonu'nun siyasi boyutuna dikkat çekerek, operasyonu yalnızca adli yönüyle tanımlamanın, ortada var olan siyasi operasyonun bilinçli ya da bilinçsiz bir parçası olmak anlamına geleceğini belirtti.

Bu yapı ortaya çıkarılıp etkisiz hale getirilmeden demokratik siyaset güvence altında olmayacaktır.