Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: FETÖ İhanetinin Affı Yoktur

Fuat Oktay, 'Yurt içinde farklı maskeler altında gizlendiğini zanneden ya da yurt dışına kaçarak devlete millete yapmış olduğu ihanete rağmen huzur bulacağını sanan örgüt üyeleri varsa, buradan ben bir kez daha uyarmış olayım.' dedi.

Devamı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay FETÖ İhanetinin Affı Yoktur
15 Temmuz Ruhunu Geleceğe Taşımak

15 Temmuz Ruhunu Geleceğe Taşımak

15 Temmuz'un aktarımında yaşanan bu 'mücadele', darbe girişimini engelleyen zemini de zayıflatan en temel unsurlardan biri olarak görülebilir. Bu nedenle hem 15 Temmuz'un zeminini doğru bir tarihsel bağlama oturtarak anlatan ve geleceğe aktaran bir siyasal söylem ve pratik Türkiye'nin gelecek on yıllarının istikrarını sağlayabilir.

Devamı

İsrail devletinin kuruluşunun hukuki bir temeli var mı? İsrail’in kuruluşuna zemin oluşturduğu söylenen BM Genel Kurulu kararının niteliği nedir? İsrail devletinin ilanından sonraki gelişmelerin hukuki niteliği nedir? İsrail’in “kendini savunma hakkı”nın hukuki esası mevcut mu? İsrail’in hukuk ihlallerine karşı neler yapılabilir?

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Montrö tartışmalarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarını değerlendirdi.

2023 seçimlerine hazırlık kapsamında AK Parti organize bir yol takip ediyor. Öncelikle il ve ilçe yönetimlerinin belirlendiği kongreler gerçekleştirildi. Teşkilatlarla ilgili "metal yorgunluğu" olarak tabir edilen sıkıntıların giderilmesi amaçlandı. Bunu hukuk, insan hakları ve ekonomiye yönelik reform paketlerinin açıklanması takip etti. Bu alanlarda yaşanan yeni gelişmelere karşılık verilmesi ve yaşanan sıkıntıların aşılması hedeflendi.

PKK terörüyle arasına sınır çizemeyen HDP, demokratik sabrı sonuna kadar zorladı.

İnsan Haklarında Yeni Anayasadan Beklentiler

1982 Anayasası'nın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapılan tüm girişimler anayasayla sınırlandırılmaktan kurtulamadı. Oysa insan haklarını temel alan hukuk devleti kurmak öncelikle anayasanın görevidir.

Devamı
İnsan Haklarında Yeni Anayasadan Beklentiler
28 Şubat Muhafazakarlara Ait Bir Konu mu

28 Şubat Muhafazakarlara Ait Bir Konu mu?

Bu ülkede yetişmiş bütün yönetmenlerin, sanatçıların, oyuncuların, şarkıcıların, film ve dizi yapımcılarının bir kesimi değil, bütün ülkeyi temsil eder şekilde davranması elzemdir. 

Devamı

Anayasa yapımında halktan başlanacağı ve tekrardan halka gidileceği görülüyor. Anayasa yapım literatüründe bu yöntem kum saati metaforuyla açıklanmaktadır. Kum saatinin geniş olan yukarı kısmı halkı temsil ediyor ve oradan gelen talepler ortadaki ince olan kısımda yani Mecliste metne dönüşüyor. Sonrasında tekrardan kum saatinin alttaki geniş kısmına yani halka soruluyor.

Madem genç dimağlar eski Türkiye'yi hatırlamakta zorlanıyor, eskiyi hatırlatmak yerine yeni bir başarı hikayesi yazmak lazım artık. Bu hikaye için yeni bir kurucu metin, yeni bir toplumsal sözleşme kaleme almak lazım. Yeni anayasadan beklenen belki de en önemli değişiklik de bunu başarabilecek bir çerçeve inşa etmesi olacak.

Yeni anayasa perspektifi modern demokratik rejimin demokrasi boyutunu yani milli iradenin siyasetteki hakimiyetini tahkim etmek, siyaset kurumunu iktidarın merkezine koymak ve daha iyi işler hale getirmek hedeflerince belirleniyor.

Darbeciler, erken ya da zamanında yapılmasından bağımsız olarak, demokratik seçimlerden nefret ederler. Çünkü her darbenin ardından yapılan ilk seçimlerde, millet darbecilere sandıkta dersini vermiştir.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 53. sayısı çıktı.

Devletin kadınların başörtüsü ile uğraşmayı bırakması, ‘kavgayı' sonlandırmıyor ve bu mücadele tam bir zaferle sonlandırıldı zannedenler, yanılıyor. Evet, bugün de bir “başörtüsü kavgası” devam ediyor ve aslında bu kavga dindar başörtülü kadınlar tarafından yürütülmüyor. Başörtülü kadınlara karşı açılmış bu kavganın sahibi: Seküler yobazlar ve dindar bağnazlar.

Anadolu’nun o öz kültürünün en baskın rengi olan İslam’dan hoşlanmayanlar ise, kendi iktidarlarına temel oluşturacak 'fikri' dışarılarda bir yerlerde arıyorlar. Bazıları Batı’da arıyor, bazıları ise Rusya ya da Çin’de.

CHP ve onu destekleyen kesimler de HDP’yi normalleştirmek için bu tartışmanın sözcülüğünü yapacaklardır. Ama kesin olan şudur: HDP, PKK’yı bir terör örgütü olarak görmediği müddetçe Türkiyelileşemez. Ancak bir pazarlama tekniği olarak bu ifadeyi kullanır.

Terör örgütünün üzerine gidildikçe askeri çözülmenin yanında siyasi çözülme de artıyor. Tutuklanan ve görevden alınan HDP'li eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen'in itirafları çözülmenin son örneklerinden.

HDP'deki tıkanmışlık hali kriz üretmeye devam ediyor.

HDP gibi PKK'nın doğrudan siyasi uzantısı olan ve siyasi hedefini hepimizin çok net bildiği bir yapının Türkiyelileşme gibi bir meseleye gerçekten yanaşmayacağı çok açık. Örgüt izin vermediği müddetçe HDP'liler bu konuyu tartışmaya dahi açamaz.

Ne tür siyasi manevralar yapacağını bildiklerini zannediyorlar. Halbuki birlikte çalıştıkları dönemde dahi Erdoğan'ın siyasi aklını ve vizyonunu anlamamışlar ya da paylaşmamışlar. Uluslararası sistemin yapısından dış politika tercihlerine, iktidar-muhalefet ilişkisinden siyasi liderliğin doğasına kadar birçok alanda farklı zihinlere sahipmişler.

Bitmediler. Akıllanmadılar. Öğrenmediler. Sadece sindiler. İlk fırsatını bulduklarında da kafalarını soktukları delikten çıkarmak için hazırlık içindeler.