Kılıçdaroğlu Başarabilir mi?

Referandum sonucuyla ilgili değerlendirmelerde daha çok MHP'nin başarısız olduğu tezi öne çıkarılsa da, Baykal sonrası dönemde oluşturulan iyimser hava düşünüldüğünde, CHP de başarısızlar listesinde yer almaktadır. HAYIR cephesinin liderliğini üstlenen CHP, arkasına aldığı AK Parti karşıtı koalisyonla beraber, referandumda AK Parti'nin yenilgiye uğratılacağına o kadar inanmıştı ki, çıkan sonuç MHP'den öte CHP'yi hayal kırıklığına uğrattı. Referandum, CHP açısından Kılıçdaroğlu'nun liderlik potansiyelini ölçme denemesiydi ve görülen o ki, Kılıçdaroğlu bu testten başarılı bir sonuç alamadı. Kılıçdaroğlu, CHP'ye oy verenlerin daha coşkulu oy vermelerini sağlamanın yanında, yeni arayışlara girmiş Alevileri CHP'ye geri çekti ve son dönemde aldığı darbelerle gardı düşmüş imtiyazlı kesimlerde yeni bir umut yarattı. Buna karşın, muhtemel bir CHP iktidarından kaygı duyan kesimleri birleştirerek, uzun süredir ertelenen milliyetçi-ülkücü- ulusalcı ayrışmasını tetikleyip, güçlü müttefiki MHP'yi zayıflattı. Kılıçdaroğlu bu referandum sonucuyla AK Parti'nin 2011 seçimlerindeki muhtemel galibiyetini tahkim etti. Kısacası Kılıçdaroğlu, getirdiği kadar götürdü, eklediği kadar çıkardı. Kılıçdaroğlu'nun kendisinden beklenen yüksek başarıyı gösterememesinin birçok toplumsal ve siyasal nedeni var. Ancak toplumsal algıdaki CHP imgesini değiştirememesi Kılıçdaroğlu hanesine yazılan en büyük eksi puan oldu. Bu çerçevede, Kılıçdaroğlu'nun referandumdan çıkaracağı birinci ders, CHP'nin "rejim muhafızı parti" algısını değiştirmeden kitlelere açılmasının mümkün olamayacağıdır.

Devamı
Kılıçdaroğlu Başarabilir mi
2010 Referandumu Siyasi Partilerin Tutumları

2010 Referandumu: Siyasi Partilerin Tutumları

Referandum süreci Türkiye’deki siyasi yapıyı kökünden sarsacak dinamikleri harekete geçirdi.

Devamı

Referandum sonrasında bugün MHP, Orta Anadolu'daki seçmeni tamamen kaybetme riskiyle karşı karşıyadır.

Son zamanlarda sıkça duyuyoruz 'yeni Türkiye' sözünü. Değişimi anlatmanın yollarından biri bu niteleme.

Referandumdan önce yeni düzenin imkânsız kılınması üzerine verilen uğraş, referandumdan sonra yerini yeni düzenin sınırları üzerindeki müzakereye bırakacak.

AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana dönem dönem bazı enstrümanların bağlamından koparılmasıyla oluşturulan bu kampanyalar ve öne sürülen iddialar, toplumsal bir endişeden öte siyasal hesaplara dayanıyor.

Ortadoğu'da Değişen Dengeler ve Mısır

Bugün Mısır, Ortadoğu’da Tunus ile başlayan değişim rüzgârının yeni sembolü haline gelmiş durumda.

Devamı
Ortadoğu'da Değişen Dengeler ve Mısır
Mübarek'in Gitmesi Darbe mi

Mübarek'in Gitmesi Darbe mi?

Mısır’da neredeyse iki haftadır devam edegelen protestolar neticesinde ülkede demokratik bir yönetim kurulacağı hayali yavaş yavaş eriyor.

Devamı

İstikrarı, halkın meşru taleplerinin yerine getirilmesiyle ilişkilendiren Türkiye, bu yönüyle bölgede bir paradigma kaymasına sebebiyet vermiştir.

Mısır'da olanlar devrim şeklini alırsa, bu sürecin başka ülkelerde de tecrübe edilmesi Arap ülkelerini değişime zorlayacak, devrim yayılacaktır. 

Asker-siyaset ilişkileri Türk siyasal hayatının her evresinde temel tartışma konularından biri olmuştur.

Bugün İslam dünyasına ilişkin  olumsuz önyargıların sorumlusu Müslüman halklar değil, onları temsil iddiasındaki siyasi yönetimler ve hareketlerdir.

Ortadoğu'da demokratik değişim talepleri artarken, Türkiye Irak ile ekonomik entegrasyon sürecine devam ederken; PKK, BDP için fırsattan maliyete doğru dönüşebilir.

12 Haziran 2011'de yapılacak genel seçim, 2000'lerin başından itibaren statüko lehine mevzi kazanan değişim iradesinin en kritik duraklarından biri olacak.

Seçimler, bütün siyasal partiler açısından refarandum sonuçlarını tamir veya tahkim etme çabasına sahne olacak.

Siyasal aktörler, umutların makule, endişelerin teskine dönüşeceği noktayı toplumsala bırakmadıkları ölçüde aktör olabilirler.

2002 seçiminde 1990'ların siyasi, sosyal ve ekonomik enkazının kaldırılması; 2007 seçiminde, askeri ve bürokratik vesayetlerin kaldırılması oylandı.

Türkiye,uzun süredir, yeni bir gelecek inşa etmek yerine, içinde bulunduğu hayati bir krizi aşmak için seçimlere gidiyor.

Türkiye içinde kurgulanmış oksimoron 'sivil dikta' zorlama çıkışlarıyla eşzamanlı yürüyen 'eksen kayması' tartışmaları bir anda kesiliverdi.

Cumhuriyet Halk Partisi tarafından açıklanan demokrasi ve anayasa raporları "yeni CHP" tartışmalarına faklı bir boyut katmış oldu.

12 Haziran seçimleri de, işaret ettiği yeni Anayasa ile yarım asırlık kurumsal vesayeti tamamen sona erdirme imkânı taşıyor.