Değişen Paradigmalara Karşı Yükselen Türkiye

Geldiğimiz noktada küreselleşme paradigması dünya siyasetindeki karşılığını yitirmiş durumda. Ufukta küresel alanı şekillendirecek yeni bir tasavvur, liberal öğretinin yerini alacak yeni bir söylem de gözükmüyor.

Devamı
Değişen Paradigmalara Karşı Yükselen Türkiye
Cumhur Rejimiyle Barıştı

Cumhur, Rejimiyle Barıştı

Milleti kandırmaya çalışmayın! Cumhuriyet rejimine bir şey olduğu yok. Cumhur, rejimiyle barıştı.

Devamı

Toplumda yer eden milli seferberlik hali, tehditler karşısında bir ve diri olma azmi olumlu bir baskı olarak medyayı da etkilemeli.

Türkiye ekonomisinde yapılamayan, bu kez toplumsal yaşamda güvenlik korkusu oluşturularak Türkiye resmini, umutsuz ve karamsar bir şekilde gösterme çabası devrede.

CHP'nin mükemmel bir konforu var. Diğer siyasi partileri bağlayan birçok mesele CHP için iş bile değil.

Cumhurbaşkanlığı sistemi halkın bir siyasi özneye dönüşmesini kolaylaştıran ve millet iradesinin yönetime direkt yansıdığı demokratik bir yönetim şeklidir.

İdeolojik Dönüşümden Kurumsal Dönüşüme

15 Temmuz işgal girişiminin milletin gayreti ve devlet başkanı Erdoğan'ın liderliğiyle boşa çıkarılması devletin yapısal ve kurumsal dönüşümünün önünü açtı.

Devamı
İdeolojik Dönüşümden Kurumsal Dönüşüme
Esrik Devenin Çulu Eğri Gerek

Esrik Devenin Çulu Eğri Gerek

Öyle anlaşılıyor ki bundan böyle Türkiye'deki yeni hükümet sistemi tartışmasını "Cumhurbaşkanlığı Sistemi" başlığı altında yürüteceğiz.

Devamı

AK Parti başkanlık sistemine geçilmesi durumunda yüzde 10’luk seçim barajının değişmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor. Çünkü başkanlık sisteminde başkanın ve Meclisin ayrı seçilecek olması yeni bir seçim sistemi tasarımını zorunlu kılmaktadır.

Gazeteci İsmet Berkan, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi ve devletin yeniden yapılandırılmasını Kriter‘e değerlendirdi.

15 Temmuz başarısız darbe girişimi FETÖ’nün kendi vesayetini kurmak için hiçbir hukuki ve ahlaki sınırlamayı kabul etmeyen cuntacı bir terör örgütü olduğunu apaçık ortaya koydu. FETÖ’nün paralel devlet yapılanmasına girişen bir terör örgütü olduğu 17-25 Aralık yargı darbe girişiminden itibaren özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümeti tarafından ısrarla dillendirilmekteydi.

ABD bilinçli olarak Türkiye’yle gerilimi tırmandırırken ve mevcut ilişkilerini PKK/YPG ve FETÖ parantezine koyarken, kendisini nasıl bir çıkmazın içerisine soktuğunu çok da umursamıyor. Terör can yakıyor ama hiçbir zaman kazanamıyor. Türkiye’de terör dinamiği üzerinden hesaplama yapanların dikkate alması gereken 79 milyon tane daha dinamik var.

Demokratikleşme ve gelişmişlik düzeyi dikkate alındığında benzer ülkeler içinde Türkiye askeri darbelerle geç yüzleşebilmiştir. Bu yüzleşmenin büyük bir kısmı da AK Parti döneminde gerçekleşti. Fakat tüm bu vesayet karşıtı adımlara rağmen ordu içine sızan FETÖ’ye mensup askeri cunta 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunabildi.

FETÖ yapılanması kırk yılı aşkın bir süredir tüm devlet kurumlarına sızarak, bu kurumlarda mevcut kamu hiyerarşisi dışında ve örgütün amaçları doğrultusunda faaliyetler yürüttü. FETÖ’nün varlığı ve hukuk dışı faaliyetleri devlet organlarının kurumsal kültürleri ve geleneklerini zedelediği gibi temel yapısı ve işleyişini de bozdu. Bunun sonucunda toplumda birçok devlet kurumuna yönelik güvensizlikler doğdu.

Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de insan, aklını kullanmaya yani toplumun köhneleşmiş değerlerini körü körüne takip etmemeye davet edilmektedir. Aydınlanmanın temel sloganı ise “sapere aude” idi. Bu slogan da insanı akletmeye, dogmalardan bağımsız bir şekilde düşünmeye ve eylemeye çağırıyordu. Yine içerikten bağımsız olarak her düşünce geleneği, insanı insan yapan şeyin otonom hareket edebilmesi olduğunun altını çizer.

Yenikapı ruhuyla birlikte artık Türkiye’de sivil siyasete karşı vesayet odakları ile işbirliği yapma dönemi kapanmıştır. Çünkü 15 Temmuz darbe girişiminin milli iradece püskürtülmesi, Erdoğan liderliğindeki AK Parti siyasetinin dillendirdiği fakat diğer aktörlerin varlığını kabule yanaşmadıkları bürokratik vesayetin üzerindeki perdeyi kaldırmıştır.

Türkiye’de muhalefet çoğu zaman Batılı egemenlerle söylem birliği yaparak hatta meşhur ifadesiyle söylersek, “Türkiye’yi yabancılara şikayet ederek” içeride siyaset yaptığı zannındaydı. Yenikapı ruhu bu zannı da tamamen ortadan kaldırmıştır

Melez darbe ve müdahale yöntemleri birçok ülkede seçilmiş iktidarların iç ve dış odaklar tarafından yönlendirilmelerine olanak sağlamıştır. Türkiye ise son yıllarda melez darbe ve dış müdahale yöntemleri ile doğrudan muhatap oluyor. Bu müdahaleler siyasi iktidarın mücadelesi ve halkın bu mücadeleye desteği ile devam etmektedir.

Erdoğan’ın, çağrısında kararlı ve tereddütsüz bir tutum sergilemesi bu özgüveni pekiştirdi. Erdoğan’ın gece boyunca tüm camilerden sala ve ezan okutması gibi taktik hamleleri ve can güvenliği konusunda güvencesi yokken bile başkomutan olarak Atatürk Havalimanı’na gelebilmesi, cephede savaşın kazanılmasında kritik eşiklerden biriydi.

Hakikati tespit etme rüştünü kaybetmiş FETÖ’cü cuntacılar, Türk milletinin de kendileri gibi reşit olmadığını düşündüler. Türk milleti 15 Temmuz gecesi darbe girişimini bastırmak ve sonrasında milli irade nöbeti tutmak için meydanlara çıkarak rüştünün gereğini yapmıştır.

Amerika’daki kurumları aynen getirip Amerikan modelini getirdim deseniz de o Amerikan modeli olmaz. Türkiye modeli olur. Çünkü her toplumun sosyokültürel ekonomik yapısı, tarihsel özellikleri ve uluslararası ilişkilerde konumlanması farklı olduğu için o sistemin işleyişi de kendine özgü olacaktır.