Analiz: Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Yargı

Bu analizde Anayasa değişiklik teklifindeki yargı ile ilgili düzenlemelerin gerekçeleri ve buna ilişkin tartışmalar ele alınmaktadır.

Devamı
Analiz Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Yargı
Yeni Sistem İle Egemenlik Tam Manasıyla Milletin Olacak

Yeni Sistem İle Egemenlik Tam Manasıyla Milletin Olacak

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, SETA’da düzenlenen “Cumhurbaşkanlığı Sisteminin Anayasal Tasarımı” başlıklı konferansta konuştu.

Devamı

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinde değerlendirmelerde bulundu.

SETA tarafından hazırlanan Kriter dergisinin onbirinci sayısı okuyucu ile buluştu.

Türkiye çok önemli bir eşikte. Milletin kararıyla bu eşikten atlanacak. Ve Türkiye çok daha güçlü bir ülke olacak.

Erdoğan'ın kendisi için böylesi bir değişikliğe ihtiyacı yok. Aksine Türkiye'nin Erdoğan sonrası için böyle bir değişikliğe ihtiyacı var.

Analiz: Cumhurbaşkanlığı Sistemi

Analiz Türk tipi parlamenter sistemin kırk yıla yakındır tartışılan krizini aşmaya yönelik ortaya çıkan Cumhurbaşkanlığı sisteminin anayasal tasarımına odaklanmaktadır.

Devamı
Analiz Cumhurbaşkanlığı Sistemi
Cumhurbaşkanlığı Sistemi İktidar Tabanını Daraltır mı

Cumhurbaşkanlığı Sistemi İktidar Tabanını Daraltır mı?

Birçok ülke geçtiğimiz yüzyılın başından itibaren toplumsal çoğulculuğun istikrarsızlık yaratan etkileriyle başa çıkmak için parlamenter sistemlerini güçlendirme ya da Cumhurbaşkanlığı sistemine geçme ihtiyacı hissetti.

Devamı

Yürütmenin Meclis'in içinden çıkmayıp doğrudan halk tarafından seçilmesi ve Meclis'e karşı değil doğrudan halka karşı sorumlu olması onun zayıflatılması anlamına gelmez.

2012 ve 2016 AK Parti Anayasa tekliflerinde Cumhurbaşkanının seçimi, yetkileri ve sorumluluğu nasıl düzenlendi? Yürütme karşısında yasama ve yargı organlarının konumu nasıl bir değişim gösterdi?

Referandumlar, demokrasinin işletilmesinin en önemli araçlarıdır. Doğrudan demokrasi uygulamalarının tipik bir özelliği olsa da, önemli konularda temsili demokrasilerde de başvurulan bir yöntemdir.

Türkiye iç siyasetinde halkın iktidarın merkezine taşındığı, bastırılan kimliklerin tanındığı bir demokratikleşme sürecine, dış politikada ise bağımlılıkları aşmaya yönelik bir yaklaşıma tanıklık ediyoruz.

İlginçtir, siyaset kurumunun "beka" tartışması değişimci-statükocu ayrımına geldi, dayandı. Bazı liberal çevreler AK Parti- MHP'nin "ülkenin tehlike altında olduğu" tespitinde birleşmesini "statükonun zaferi" olarak görüyor.

2013'den bu yana sistematik bir şekilde uygulanan ekonomik kaos oluşturma oyununun, tekrar sahnelenmemesi için, yeni Anayasa büyük bir fırsat sunuyor.

2002'den beri en temel kırılma hattı bürokratik vesayet ile demokratik güçler, yani milli irade arasındaydı. MHP Meclise girdiği 2007'den itibaren bu karşılaşmada tampon görevi gördü.

1982 Anayasası'nın çerçevelediği şiddet kurgusu hem siyasi hem de bürokratik anlamda hesap verebilir ve öngörülebilir olmayan aktörler aracılığıyla devletin ve toplumun kontrol altında tutulmasına imkân tanımıştır.

Yürürlükteki 1982 Anayasası’na göre mevcut hükumet sisteminin parlamentarizm ilkeleri üzerine inşa edildiği varsayılsa da, mevcut sistem sorumsuz bir Cumhurbaşkanlığı kurumunu merkeze alan vesayet yanlısı bir anlayış üzerine temellendirilmiştir.

67 yıllık demokrasi tarihinde 65 farklı hükûmetin kurulmuş olması bu sistem değişikliğinin gerekçesi için bir başlangıç noktasıdır.

Referandum sürecinin kolay geçmeyeceğini artık hepimiz biliyoruz. Şer odakları kirli araçlar kullanarak Türkiye'nin atacağı bu tarihi adıma engel olmaya çalışıyorlar, çalışmaya da devam edecekler.

Yeni anayasayı, yalnızca bir sistem değişikliği olarak değil, ülke ekonomisinde yeni bir hikâye başlatacak itici güç olarak da değerlendirmeliyiz.

Şimdi ülkede AK Parti'den daha büyük bir siyasal merkez yok. Fakat AK Parti aynı zamanda bir sivil toplum örgütü gibi. Artık Erdoğan sadece bir siyasal aktör değil. Toplumun nirengi noktası.