Çözüm Sürecinin Geleceği

Çözüm süreci, kendisini taşımayı tercih edecek bütün aktörlere sahici bir siyasi gelecek vaat ettiği gibi, yeni Türkiye'de aktör olma imkânı da tanıyor.

Devamı
Çözüm Sürecinin Geleceği
Sembolik-Tarafsızlık Tartışmaları ve Cumhurbaşkanlığı

Sembolik-Tarafsızlık Tartışmaları ve Cumhurbaşkanlığı

Muhalefetin, ‘Erdoğan'ın sembolik ve tarafsız bir cumhurbaşkanı olamayacağı' eleştirilerini yorumlayan SETA analisti Yunus Akbaba, bugüne kadar ‘sembolik' kavramıyla kurucu ideolojinin devamlılığının, ‘tarafsızlık' kavramıyla da vesayet rejiminin çıkarlarının sağlandığı değerlendirmesinde bulundu.

Devamı

Önümüzdeki süreçte cumhurbaşkanı seçilen aktörlerin cumhurbaşkanlığı makamına kendi rengini katmalarını beklemek son derece doğal.

SETA analisti Taha Özhan, AK Parti'nin varoluşunu 27 Nisan Bildirisi'ne verdiği cevapla sağladığının altını çizerek, partinin yürüttüğü siyasetle doğrudan vesayet rejimin ana kodlarına taarruza geçtiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı, Başbakan, Hükümet ve Parti arasında kurulması kuvvetle muhtemel uyumlu çalışma ortamı da önem arz ediyor. Bu yönüyle AK Parti, gerekten de bir restorasyon, inşa ve ihya imkanıyla karşı karşıya.

Siyaset anlayışını, toplumsal taleplerle siyasal temsil arasındaki açığı kapatma misyonuna dayandıran AK Parti, bu misyonu yerine getirme performansıyla toplumdan destek görmeye devam ediyor.

DavutoÄŸlu'nun Ekonomi Perspektifi

Türkiye'yi bölgesel bir güç olmaktan ziyade küresel bir merkez konumuna taşıma isteği, Davutoğlu'nun bu siyaseti Başbakanlığı döneminde de devam ettireceği öngörülmektedir.

Devamı
DavutoÄŸlu'nun Ekonomi Perspektifi
DavutoÄŸlu Neyi Sembolize Ediyor

DavutoÄŸlu Neyi Sembolize Ediyor?

12 Eylül (2010) referandumu ile 10 Ağustos (2014) Cumhurbaşkanlığı seçimleri arasındaki dört yıllık dönemin siyasal denklemi, “Yeni Türkiye'yi inşa” hedefi üzerinde yaşanan iktidar mücadelesiydi.

Devamı

Özellikle berbat bir tercüme bürosunun ötesinde düşünsel faaliyeti bulunmayan, Batı'da(n) ezberledikleri ve akıllarında kalanları Türkçe aktarmaktan başka bir özelliği olmayan, 28 Şubat'la her türlü tefessühün zirvesine çıkmış kalemlerin ontolojik bir düşmanlık besledikleri bir isim oldu.

Siyasal yöntem olarak Erdoğan'ın kurucu siyasetinin temelinde, Erbakan'ın izlemiş olduğu “naif” siyasetin ötesinde, kendi değerlerine yönelik saldırılar karşısında daha etkili, ancak geniş toplumsal kesimleri bu mücadeleye ortak eden bir siyaset vardır.

Yeni Türkiye'yi inşa etmek isteyen icracı bir vizyonla farklı kesimleri kucaklamak istediğini söyleyen uzlaşmacı bir vizyon mücadele içine girebilir.

Bu değişim hızına, frekansına ve tabiatına ayak uyduracak; ‘ne yapılması' gerektiğini ‘nasıl göründüğüne' önceleyecek bir liderlik tercihi makulün yakalanması anlamına gelecektir.

SETA Siyaset Araştırmacısı Nebi Miş, Cumhurbaşkanlığı Seçimleriyle birlikte cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin ötesinde cumhurbaşkanlığının bizzat makam olarak değişeceğini ve bu değişimin demokratikleşme yönünde olacağına dikkat çekti.