Ortadoğu’yu "Paylaşmak" ve Yeni "Doktrinler"

Bölge ülkeleri bağımsız politikalar ürettikçe rahatsız edici bulunuyor ve bir anlamda onlara ayar verilmek isteniyor. S. Arabistan'ın kadın hakları sorunu hatırlanıyor. Türkiye için ise "basın özgürlüğü" sopası sürekli gündemde tutuluyor.

Devamı
Ortadoğu yu quot Paylaşmak quot ve Yeni quot Doktrinler quot
Erdoğan ın Çağrısı ve İİT nin Geleceği

Erdoğan’ın Çağrısı ve İİT’nin Geleceği

Dönem başkanlığını devralan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Zirve açılış konuşması İİT'ye yönelik beklentilerin tercümanı oldu. Hem de İİT'nin "gerçek bir birlik" olması için neler yapılması gerektiğine dair önerilerle dopdolu olarak.

Devamı

Arap Baharı ile birlikte rejim güvenliği endeksli iç politik güvenlik kaygıları taşıyan Körfez ülkeleri, İran nükleer anlaşmasıyla bölgesel düzlemde jeopolitik güvenlik tehdidi ile karşı karşıya kaldı.

Analizde Arap Baharı, İran nükleer anlaşması ve ABD’nin yeni bölge politikası sonrası Körfez ülkelerinin değişen güvenlik politikası analiz edilmektedir.

Irak’a yapılan müdahaleden bu yana bölgede ortaya çıkan otorite boşluğu ve hukuksuzluk, gayr-i nizami yollardan sonuç almaya alışmış birçok ülkeye ve onlarla ilişkili paramiliter güçlere operasyonel alan açtı.

Bu analizde, İran’ın coğrafi konumu, stratejik noktalara hâkimiyeti, enerji kaynakları ile ilişkisi, askeri gücü, benimsediği savunma konsepti ve vekâlet savaşlarındaki rolü gibi sert güç unsurları incelenecektir.

İran'ın Sisteme Entegrasyonu Ne Getirir?

Bölge daha güvenli mi olacak gerçekten? Nükleer çatışma açısından öyle. Ancak bölgedeki kaosun asıl sebebi olan konvansiyonel çatışmalar ve vekalet savaşları açısından aynısını söyleyemeyiz.

Devamı
İran'ın Sisteme Entegrasyonu Ne Getirir
Ortadoğu Gerçeklikleri ve Türkiye'de Terör

Ortadoğu Gerçeklikleri ve Türkiye'de Terör

Ortadoğu’ya Kemalist genleri sebebiyle tiksinerek bakanlar, artık ilkokullarda da kullanılan bir dünya atlasını bile ellerine almış mıdır acaba?

Devamı

Ortadoğu’da devam eden krizin temelinde bir mezhep görüntüsü bulunabilir ama temel neden bir iktidar boşluğundan kaynaklanmaktadır.

İran hem bölgede oluşan güç boşluğunu hem de muhtelif ülkelerdeki Şii unsurları kullanarak bir yayılmacılık stratejisi izledi. İran’ın Şii nüfus üzerinden yürüttüğü tehlikeli stratejinin trajik sonuçları bütün bölge insanlarını yakından ilgilendirmektedir.

Ankara, Başika adımıyla daha da sıkışacak Irak denkleminde yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor.

İntihar bombacılığını anlayabilmek için en az üç düzeyde değerlendirme yapmak gerekir. Bu üç düzeyin sadece ilk halkasını oluşturan intihar bombacısına bakmak bizi yanıltır.

Amerikalı anneler ağlamasın da Kürtlerin annesi ağlasın mı? Kürt çocuklar daha değersiz mi ki cephede ölüyor? PKK/PYD Türkiye’den topladıkları çocuk yaşta olan Kürtleri başkaları adına niye cepheye sürüyor?

Suriye krizinde Rusya'nın pozisyonu ile Mısır darbesinde ABD'nin rolü; Baas katliamlarına verdiği destekle İran'ın pozisyonu ile Mısır darbesine kesenin ağzını açan Körfez'in rolü nevzuhur ekseni anlamamız için kilit rol oynayacak.

Arap Baharı'nın ardından Türk dış politikasının performansı gerek taktik gerekse stratejik düzeyde yakından takip edilir hale geldi. 

Türkiye'nin mecburi ve tabii istikameti olan demokratikleşmenin organik bir parçası olmak yerine yel değirmeniyle savaşmayı tercih etmektedir. Cumhuriyet tarihimizin en yoğun normalleşme yılları yaşanırken, PKK, Kürt meselesinin en önemli aktörü olmaktan çıkıp 'Kürt meselesinin PKK sorunu' olmaya dönüşmüş durumdadır. Bu oldukça derin kırılma, Kürt meselesinin çözüm bekleyen dinamiklerinden uzaklaşıp Kürt ulusalcılığının ajandasının PKK'nın ana gündemi olmasına yol açtı. Bu yapısal kırılmanın sağladığı oldukça sorumsuz ruh hali içinde, kendi özel gündemi dışında hiçbir maslahat gözetmeyen provokatif bir yapıya dönüştüler. Suriye'de vatandaş bile olamayan, İran'da seri şekilde idam edilen, Irak'ta on bin km uzaktaki bir beslenme hattı üzerinden siyasal kuvözde yaşayan Kürtlerin durumunu hiç hesaba katmadan, Türkiye'de Kürtler maliyetine terörü sürdürmeyi tercih ediyorlar.

Irak, seçimlerle daha istikrarlı bir dönemin kapısını aralamayı ümid ediyordu. Sadece son otuz yılda, Irak’ta ölen insan sayısı iki milyonun üzerinde ...

ABANT Platformu’nun Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’de düzenlediği ‘Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak’ adlı konferans bir ilke imza attı ve Türkiyeli Türk ve Kürt aydınlarla Iraklı Kürtleri bir araya getirdi

21. yüzyıla, küresel güç dengelerinin sorgulandığı bir evrede girdik. Kısa vadeli stratejik analizlerin ötesinde, insanlık tarihinin yürüyüşüne ilişkin yeni sorular soruluyor. Avrupa ve Batı-merkezci paradigmaya yöneltilen Batılı ve Batılı olmayan eleştiriler, yeni bir zaman ve mekan tasavvurunun doğum sancılarını işaret ediyor. 

Mustafa Özel, 1993'te yayınladığı kitabına Amerikan Yüzyılının Sonu adını vermiş ve eklemişti: "Amerika'nın değil, Amerikan yüzyılının sonu". Soğuk Savaş sonrası dönemin doğum sancılarını tasvir eden bu ifade, geçerliliğini hâlâ koruyor. Birinci Körfez Savaşı, ayakta kalan tek süper güç Amerika'nın tek kutuplu dünyada verdiği ilk büyük imtihandı. Bu savaştan yara almadan çıkan Amerikan siyasi gücü, iki binli yılların başlarından itibaren inişe geçti. Irak Çalışma Grubu'nun yayınladığı Baker-Hamilton Raporu, bu inişin Ortadoğu'daki yansımalarını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.