Kasım Süleymani Sonrası Dönem Washington'da Tartışıldı

Washington'da düzenlenen panelde konuşan uzmanlar, ABD'nin İranlı general Kasım Süleymani'yi öldürmesinin ardından bölgedeki tansiyonun hızla arttığı ve iki ülke arasındaki savaş ihtimalinin hiç olmadığı kadar yüksek olduğu konusunda mutabık kaldı.

Devamı
Kasım Süleymani Sonrası Dönem Washington'da Tartışıldı

SETA Ortadoğu Araştırmaları’nda çalışmalar yürüten Can Acun, ABD’nin Kasım Süleymani suikastini değerlendirdi. Cuma günü sabaha karşı İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, ABD'nin bir hava saldırısı ile feci şekilde öldürüldü. Süleymani'nin öldürülmesi bölgede yeni bir belirsizlik sürecinin kapısını araladı. Peki şimdi ne olacak? Ülkeyi derinden sarsan bu saldırıya İran yönetimi nasıl karşılık verecek? Bu saldırı Suriye'nin geleceğini nasıl etkileyecek? Trump yönetimi tansiyonu arttıracak mı? Bu süreçte Türkiye nasıl bir tutum takınacak? Uzun süredir İran, Irak ve Suriye araştırmaları yapan SETA Ortadoğu Araştırmaları'nda çalışmalar yürüten Can Acun ile ABD'nin son saldırısının bölgeye ve tüm dünyaya etkisini konuştuk.

İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin öldürülmesi 2020 yılının Orta Doğu’da çok sıcak geçeceğinin işareti.

2019 yılında, çok ciddi sorunları göğüslemek zorunda kalan Türkiye, ABD ve Rusya gibi zorlu aktörler karşısında kendi çıkarlarını önceleyen dış politika adımlarını atarak bağımsız bir ülke olduğunu ve baskılar karşısında ayakta kalıp ileriye doğru hamle yapabildiğini (Suriye, Doğu Akdeniz) ispatladı.

İran'a yakınlığıyla bilinen Ketaib Hizbullah örgütünün Irak'ta ABD hedeflerine saldırısı ve ABD'nin buna karşılık örgütü vurması, bölgede yeni bir gerginliğe sebep oldu. İran'ın ABD yaptırımları nedeniyle sıkıntı çektiğini ve bölgede kendisine yakın örgütler vasıtasıyla 'diş göstermeye' çalıştığını belirten uzmanlar, ABD'nin de İran'a karşı 'şakasının bulunmadığı' görüşünü dile getirdi.

Libya’ya Neden Asker Göndermeliyiz?

Türkiye, UMH'nin talebi üzerine Libya'ya asker sevk ederek, ülkenin Libya halkı dışında birçok bölgesel ve küresel çıkar odağına alt yüklenici olan bir milis liderin kontrolüne geçmesini engelleyerek, Türkiye'nin Akdeniz'deki enerji denkleminde önemli bir müttefiki olan UMH'nin elini güçlendirecektir. Türk askerinin Libya'daki varlığı, ülkede askeri bir diktatörlük kurma hayallerinin tamamen geride kalması, Libya krizinin faillerinin siyasi çözüme mecbur kalması anlamına gelmektedir.

Devamı
Libya ya Neden Asker Göndermeliyiz
Savaşın Yeni Aktörleri

Savaşın Yeni Aktörleri

Dünyada savaş yapma biçimi değişiyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana devletler arasında çok kısıtlı sayıda savaş çıktı. Bunun yerini vekalet savaşlarının aldığını hep beraber görüyoruz..

Devamı

Gerek Lübnan’da gerekse Irak’ta süregelen gösteriler iç içe geçmiş üç mekanizmaya karşı yükselen bir itiraz dalgası olarak nitelendirilebilir; kötü yönetim, etnik/sekteryen siyasi mücadele ve bunun üzerinden yürümekte olan vekalet savaşları.

Batının terör örgütlerini kullandığı artık komplo teorisi falan değil. Seçilen hedef ülkenin istikrarsızlaştırılmasında, bir bölgeye ya da ülkeye müdahalenin mümkünlük şartlarının oluşturulmasında ya da coğrafyaların yeniden dizaynında terör örgütlerinin bir enstrüman olarak kullanıldığını Batılılar saklamıyor.

Irak’ta gösteriler nasıl başladı ve göstericilerin talepleri nelerdir? Gösterilerin arka planında nasıl bir siyasal denklem var? Gösterilerden olumsuz etkilenecek aktörün bir sonraki hamlesi ne olabilir? Gösterilerin bölge siyasetine etkileri ne olur? Gösterilerin Irak siyasetinin geleceğine etkisi ne olur?

Irak’ta üç gündür devam eden gösterilerde, bu yazının yazıldığı saatlerde ölü sayısı 28’e yükselmişti. Halk sokağa çıkma yasağına rağmen gösterilere devam ediyor. Yolsuzluk, kamu hizmetlerinin yetersizliği, işsizlik ve yaygın yoksulluk göstericilerin temel şikâyetlerini oluşturuyor.

İran'ın krize yaklaşımını iki aşamada analiz etmek mümkün..

İran stratejisi tam olarak ortaya konulmamış olsa da Bolton'un Tahran'a yönelik hedefleri oldukça net. Bu stratejinin ana çerçevesini yaklaşık bir yıl önce ilan edilen ve İran'ın yerine getirmesinin istendiği talep listesi oluşturuyor.

Bölgede bir Suud-İran savaşı çıkarmak zaten uzun zamandır yatırım yaptıkları bir hedef. İlerleyen günlerde, iki tarafa da büyük zarar verecek böyle bir savaşı başlatmaya yönelik yeni provokasyonlara şahit olabiliriz.

2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte onuncu kitabına ulaştı.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli, 'Hafter'in Trablus'a yaptığı askeri operasyonlarının başarıya ulaşması mümkün değil.' dedi.

Bölgede dizayn çabaları ile aslında daha köklü bir değişimin tohumları atılmakta..