Kenevir Politik Bir Bitkidir

Kenevir denince aklınıza hemen uyuşturucu gelmesin. Kenevir, ilaç sanayiinden kağıt yapımına, kumaş üretiminden otomotive kadar pek çok yerde kullanılan hem politik, hem stratejik hem de faydalı bir bitki. Yıllardır ABD-Türkiye arasındaki gerilimin temel aktörlerinden de biri. Kenevir ektiğimiz için 70’li yıllar boyunca ABD tabiri caizse Türkiye’ye posta koymaya çalıştı. Şimdi de Başkan Erdoğan’ın çıkışıyla gözler bir kez daha bu politik bitkiye çevrildi

Devamı
Kenevir Politik Bir Bitkidir
Uluslararası Narkoterör Örgütü PKK Kontrol Ettiği Bölgelerde Uyuşturucu Üretmeye Çalışıyor

Uluslararası Narkoterör Örgütü PKK Kontrol Ettiği Bölgelerde Uyuşturucu Üretmeye Çalışıyor

PKK/KCK'nın sözde yöneticilerinin ifadeleri ile uluslararası kuruluş ya da yabancı ülkelerin hazırladığı raporlar, terör örgütünün uyuşturucu ticareti yaptığını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Devamı

Özellikle Avrupa devletlerinden bazıları “PKK bizim için tehdit değildir” iddiasıyla Türkiye’nin terörle mücadelesine yüklenmekte.

Terör örgütü PYD/YPG, Zeytin Dalı Harekatını "sivilleri hedef alan bir operasyon" gibi göstermek ve Türkiye'ye karşı olan cepheyi güçlendirmek için sosyal medya yalanlarına sarıldı.

Başından beri Zeytindalı Operasyonu’nun askeri kısmıyla birlikte büyük bir medya savaşının yürütüleceği belliydi. PKK uzun süredir Batılı ve Doğulu bazı basın organları tarafından zaten destekleniyordu...

Terör örgütünün, işgal ettiği yerlerde insanların tüm mal varlıklarına el koyduğunu..

Avrupa’yı Bekleyen PKK Tehlikesi

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş Avrupa’yı bekleyen PKK tehlikesi hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Avrupa yı Bekleyen PKK Tehlikesi
ABD nin Yeni PKK Planı

ABD’nin Yeni PKK Planı

Geldiğimiz noktada ABD, açık bir şekilde PKK’yı kendi stratejine vekalet edecek bir aktör olarak tayin etmiş görünüyor.

Devamı

Acı bir olaydan PR devşirmeye çalışmak; vicdanlı, ahlaklı, erdemli pozları kesmek de ne oluyor?

15 Temmuz'da her kesimden insan sokaklardaydı ama Gezi'nin gençleri yoktu.

DEAŞ’ın tarihte örneği olmayacak şekilde güçlenmesinin arka planında ABD öncülüğündeki batılı devletlerin politikaları temel belirleyici faktör olarak ön plana çıkmaktadır.

Sınır güvenliği, devletlerin ülke güvenliğini sağlamada en başta gelen görevi. Savunma sanayii alanında son askeri teknolojiyi yakalamak ve yetişmiş güçlü orduya sahip olmak, ülkelerin askeri caydırıcılığı açısından önem arz ediyor.

Taliban'ın 21 Nisan’da Mezar-ı Şerif'te gerçekleştirdiği katliam, yıllardır siyasi, askeri, etnik, sosyo-kültürel ve ekonomik sorunlar girdabında boğuşan Afganistan’ı daha derin bir kaosa sürükledi.

Afganistan'da son dönemde, hem müdahil aktörler hem de eylemlerin dozu bakımından artan şiddet olayları, teröre karşı küresel savaşın odağında yer alan ülkedeki güvenlik durumunu yeniden uluslararası gündemin ilk sıralarına taşıdı.

Trump'ın kafasına koyduğu gibi dağa taşa set çekmesi, esas itibariyle ilişkilere set çekmek anlamına geliyor ki, duvarın getirdiği asıl mana da bence bu…

Meksika'nın huzuru, süregelen yolsuzluk ve uyuşturucu gibi acı dertlerin yanı sıra, komşudan da gelen saldırının etkileriyle katmerlenen bir ekonomik bozulmayla enikonu kaçmış durumda.

Avrupa her ne kadar Türkiye ile müttefik olsa da bu ittifak sadece kendi düşmanları söz konusu olduğunda devreye sokulmaktadır. Türkiye’yi hedef alan diğer tehditler Avrupa’ya yönelmedikçe ittifak göz ardı edilmektedir. Diğer taraftan siyasi gösteriler sırasında gerçekleşen en ufak şiddet olaylarına müsamaha göstermeyen Avrupa, şiddet ve terör eylemlerini siyasetlerinin temel hedefi yapmış PKK ve onun siyasi uzantısı HDP’yi meşru görmeye devam etmektedir.

DEAŞ’la mücadele için Türkiye’ye destek açıklamaları yapanlar neden FETÖ ve PKK terörüyle mücadelemize yardımcı olmayı lafta bile olsa teklif etmiyor?

Barışın takıldığı engelin aşılması ihtimalinin, Nobel gibi kritik bir ödülle güçleneceği düşünüldü. Belki de Kolombiyalıların ikna edilmesi, böyle bir dış merci etkisiyle başarılabilirdi.

Türkiye, DAEŞ'e karşı, güvenlik operasyonları, yabancı terörist savaşçılarla mücadele, uluslararası koalisyona destek ve örgütün mali kaynaklarının kurutulmasından oluşan dört katmanlı bir mücadele stratejisi izliyor.

NSU davası, Almanya'nın demokrasisi ve insan hakları karnesi açısından bir sınav haline gelmiştir. Bugüne kadarki bütün işaretler Almanya'nın bu sınavdan kalacağını göstermektedir.