ABD, İngiltere ve Fransa 14 Nisan sabahı vurdu Suriye rejimini. Zamanlaması ve sonuçları tartışılıyor.
Devamı
Toprakları gasbedilen Filistinlilerin “Toprak Günü” çerçevesinde geçen hafta düzenlediği “Büyük Dönüş Yürüyüşü” İsrail tarafından kana bulandı.
Devamı
Trump Ortadoğu'ya yönelik bir hamle yapacaksa bunun bir ayağı İran'ı sıkıştırmak öbürü ise İsrail'i merkeze alan adımlar olacaktır.
Arap Birliği, son yıllarda birçok bölgesel konuda gösterdiği başarısız performanstan dolayı Arap kamuoyunda saygınlığını kaybetmiş durumda.
ABD’nin Menbiç konusundaki rasyonel olmayan tutumuna bir de ABD’deki bu Türkiye karşıtı lobinin Erdoğan’ı devirme takıntısı çerçevesinde bakmak gerekir.
M sistemi önce ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley ardından da bizzat Trump tarafından tehdit edilmiş, uluslararası irade esir alınmak istenmiştir.
Devamı
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş BM Güvenlik Konseyi’nde alınan kararı değerlendirdi.
Devamı
Doğu Kudüs’ün önemli bir kısmı Yahudi yerleşimleriyle işgal edilmiş durumda. İsrail Doğu Kudüs’teki Filistin varlığını ortadan kaldırmak için gün be gün yeni yerleşimler dikiyor, Filistinliler için hayatı yaşanmaz hale getiriyor. Yani Filistin’in başkenti olarak ilan edilen Doğu Kudüs an itibarıyla İsrail işgali altında.
Trump yaptığı konuşmada kararın ABD'nin çıkarlarına en uygun davranış olduğunun altını çizmiş olsa da gerçekten bu kararın ülkenin çıkarına ne şekilde hizmet edeceği meselesi tam olarak anlaşılmış değil.
Trump'ın bu kararının arka planında şüphesiz iç siyaset ve ideolojik hesaplar rol oynamaktadır. Başkanlık koltuğuna oturduğundan beri başı soruşturmalar ile belada olan Trump'ın İsrail ve Kudüs konusunda fanatik görüşlere sahip olan Evanjelikleri ve Siyonistleri memnun ederek iç siyasette bir nebze olsun rahatlamak istediği açıktır.
Bu dört olgu an itibarıyla Ortadoğu’yu şekillendirmeye de devam ediyor.
Türkiye, Rusya ve İran önce Astana, ardından da Soçi’de bir araya gelerek pozisyonlarını birbirine yakınlaştırmaya çalıştılar. Bu şekilde Cenevre görüşmelerinde mümkün olduğunca ortak bir tavır içerisinde olmayı hedeflediler.
ABD meşru bir yol ve diplomatik bir çözüm bulmak yerine, terörist bir örgütle mücadele ederken diğer bir terörist örgütü desteklemeyi tercih etti.
Moskova'nın bugün geldiği noktanın bölgede "düzen" ya da "eksen" kurabilecek bir yerde olduğu da söylenemez. Zaten böyle bir hedefi de yok.
Türkiye’nin İdlib’e yönelik askeri bir angajmana girmesiyle Tahran, Suriye krizini Türkiye’nin Esed rejimini sorunsallaştırmadığı bir denkleme oturtmayı hedefliyor.
Esed rejimi Irak Savaşı’ndan beri yaptığı gibi Irak-Suriye sınırını teröristlerin uğrak noktasına çeviriyor. Yani rejim bağlamında şaşılacak bir şey yok.
Sürpriz şekilde ortaya çıkan ve güvensizlik ortamında düşmanları bir araya getiren HAMAS ve Dahlan anlaşmasının tarafların başka alternatifleri kalmadığı müddetçe devam edeceği düşünülebilir.
Geç kalınmış ancak başarıyla sonuçlandırılmış bir harekat olarak FKH'nın TSK'nın askeri kabiliyetlerini hem teknik hem de yerel ortaklarla işbirliği açısından geliştirdiği şüphesiz.
Katar krizi, Suudi Arabistan başta olmak üzere herkese değişen miktarlarda zarar veriyor. Azdan az, çoktan çok gidiyor.
Amerikan yönetimi Moskova üzerinde sadece diplomatik değil, aynı zamanda güçlü bir askerî baskı da kurmuş durumda.