Rapor: Türkiye'nin İnsan Kaynağının Belirlenmesi

Sanayi sektöründeki işgücü ihtiyacını ve işgücüne ilişkin diğer sorunları tespit etmeye yönelik hazırlanan "Türkiye'nin İnsan Kaynağının Belirlenmesi" başlıklı proje, sektördeki mevcut sorunların çözümüne katkı sağlayacak önemli bulgular ortaya koyuyor.

Devamı
Rapor Türkiye'nin İnsan Kaynağının Belirlenmesi
Analiz 2012'de Eğitim

Analiz: 2012'de Eğitim

2012 yılı içerisinde eğitim sistemimizi uzun vadede ilgilendirecek çok önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bu gelişmeler arasında kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen düzenleme gündeme damgasını vurmuştur.

Devamı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı uzun bir çalışma sonunda Kürt sorunu konusunda bir başucu kitabı hazırladı. Dünden bugüne Kürt sorunu hakkında kaleme alınmış tüm belge ve raporların bir araya getirildiği kitap, hem analitik, hem de ansiklopedik bir kaynak niteliğinde. Çalışma, 23 Nisan 1920 TBMM'nin açılışı ile başlayıp, Demokratik Açılım süreciyle son bulan 90 yıllık bir öyküyü belgeler üzerinden ele alıyor. Gazi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi ve SETA Vakfı uzmanı Hüseyin Yayman tarafından uzun bir çalışmanın sonucunda hazırlanan Türkiye'nin Kürt Sorunu Hafızası isimli kitap, bu konuda yazılmış gizli-açık tüm belgeleri bir araya getiriyor. Çalışma, devletin belgelerinden partilerin çalışmalarına değin tüm literatürü tek tek irdeleyerek bir hafıza tazelemesi yapıyor.

Türkiye yükseköğretim sisteminin ihtiyaç duyduğu reformun kritik noktası, yükseköğretimi topluma hesap verebilir kılacak mekanizmaların oluşturulmasıdır.

Türkiye özelinde bir değerlendirme yaparsak; Türkiye'nin en önemli ve en güçlü unsurlarından biri dinamik genç nüfusudur.

28 Şubat post-modern darbesinin 16. yıldönümü nedeniyle, SETA “Bin Yıllık Darbe!: 28 Şubat” başlıklı özel bir panele ev sahipliği yaptı.

Üniversitelerde ABD Modeli

SETA Eğitim Direktörü Bekir Gür, TGRT Haber kanalında üniversitelerin kendi öğrencilerini seçmesi tartışmalarına dair değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Çözüm Sürecinin Aşil Topuğu Üniversiteler

Çözüm Sürecinin Aşil Topuğu: Üniversiteler

Demokratikleşme süreci çerçevesinde toplumsal mutabakata doğru temkinli adımlarla ilerlediğimiz bugünlerde üniversitelerde, yaşanan ılımlı sürecin aksine, birtakım olumsuz gelişmeler meydana geliyor. Dicle Üniversitesi İlahiyat ve Eğitim Fakülteleri'nde başlayan çatışmaların hızlı bir şekilde kampüse yayılması, polisin müdahale ettiği olaylarda bazı göstericiler ve polislerin yaralanması bunun bir örneğiydi. Dicle Üniversitesi'nde başlayan olayların benzeri birkaç gün sonra İstanbul Üniversitesi, ODTÜ ve Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'ne de sıçradı. Üniversitelerde bu ve benzeri olayların yaşanması elbette şaşırtıcı değil. Üniversite eğitimi almakta olan öğrencilerin zinde beyinlerinin hızlı refleksler geliştirmesi olağan. Bu reflekslere karşı tepki geliştirip, gençlerin sesini kesmeye çalışmak akil bir tavır olmayacaktır. Ancak adeta bir düğmeye basılmışçasına çatışmaların tam da çözüm sürecine denk gelmesi tesadüfün ötesinde bir kurgu olarak değerlendirilebilir. Ayrıca bu reflekslerin manipülasyona bu denli açık olması ve Türkiye'de üniversitelerin ve üniversitelilerin bilimsel faaliyetlerinden ziyade daha çok siyasi çatışmalarla gündeme gelmesi üniversitelerin misyonunu yeniden gözden geçirmeyi gerektiriyor.

Devamı

Uluslararası Antalya Üniversitesi ve SETA Vakfı işbirliğinde 14 Nisan 2012 tarihinde Antalya'da düzenlenen “Anayasa Sempozyumu” bildiri metinleri kitaplaştı.

Türkiye'de üniversitelerde çalışan akademisyenlerin maaş durumunu ulusal ve uluslararası kıyaslamalarla inceleyen rapor, konuyla ilgili alınabilecek tedbirler için gerçekleştirilebilir öneriler sunmaktadır.

Türkiye'de bir eğitim sorunu olarak tartıştığımız üniversite giriş sisteminin adaylar üzerinde oluşturduğu baskının önemli bir kaynağı, eğitimle doğrudan hiçbir ilgisi olmayan iş piyasasının kendisinin zayıf oluşu.

Türkiye'de öteden beri, üniversite giriş sisteminin eğitim sistemi ve çocuklar üzerindeki oluşturduğu baskıyı azaltmaya yönelik bir talep ve kimi düzenlemeler söz konusu. Ancak, öğrencilerin üzerindeki baskıyı azaltmak adına yapılan birçok düzenleme, öngörüldüğü gibi çalışmadı.

ABD modeli adı altında birçok yalan yanlış bilgi veriliyor. Bunları tek tek düzeltmeye ne benim ne de kimsenin gücü yetebilir. Ancak ABD'deki mevcut sistemi, verilere dayalı olarak kısaca aktarmanın kamuoyunun doğru bilgilenmesi açısından gerekli olduğunu düşünüyorum.

İlk turu 10 Ağustos'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimleri bağlamında yeni cumhurbaşkanlığı seçim sistemi, siyasi partilerin bu seçime yönelik stratejileri ve seçimlerde yarışan adaylara yönelik SETA uzmanlarının yorum ve analizlerini bir arada sunuyoruz…

Akademik kadro ilanlarında görüldüğü üzere, göstermelik iş yapılması, ayıptır ve israftır. Bu düzen dolayısıyla oluşan çok sayıda mağduriyet var.

Eski mezunları nasıl yerleştireceğiz? Mezunlarla öğrencileri farklı şekilde üniversiteye almak, eşitliğe uygun mu? Sınavın ya da sınavların geçerliği ve güvenirliği ne kadar?

Şayet bazı üniversitelere kendi öğrencisini seçme gibi bir ayrıcalık tanıyacaksak, bu ayrıcalığı zaten her yönüyle avantajlı olan üniversitelere değil, daha dezavantajlı üniversitelere tanımakla işe başlayabiliriz.

Yükseköğretim sistemi büyüdükçe, yerleştirme karmaşıklığı her geçen yıl biraz daha artıyor. Bu da adaylar ve velilerin kafa karışıklığının biraz daha artmasına ve yanlış tercihlerde bulunmalarına yol açıyor

Halk tarafından Cumhurbaşkanı seçilmesi, 1960'da kurulan ve 1980'de güncellenen vesayet sisteminin sonuna geldiği anlamına geliyor. Bundan dolayı, artık YÖK'ün ve üniversitelerin halkın taleplerine sırt çevirmesi mümkün değildir.

Aklın ve bilimin mekânı olması gereken üniversite denen kurum, Weber'in “kırtasiyecilik” diye adlandırdığı bürokratik bir yapıya bürünmüş görünüyor. Bu tür kırtasiyecilikler maalesef birçok üniversitede mevcut.