Cumhurbaşkanı’nın Kaşıkçı Meselesiyle İlgili Sorularını Suudi’lerin Cevaplaması Gerekiyor

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti grup toplantısında Cemal Kaşıkçı olayı hakkında yaptığı açıklamalar hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Cumhurbaşkanı nın Kaşıkçı Meselesiyle İlgili Sorularını Suudi lerin Cevaplaması Gerekiyor
Prens Gidici mi

Prens Gidici mi?

Prens için çember daralıyor. Mızrak çuvala sığmaz oldu. Trump bile cinayeti kabul eder hale geldi. Halbuki ilk başta Prens'i korumaya çalışıyordu..

Devamı

Veliaht Prens Amerika ve İsrail desteğiyle geçmişteki cürümlerinin üstünün örtülmesi ve petro dolarlarla batı medyasında inşa ettirdiği pozitif algı sonucu oluşan aşırı özgüven ve egosunun kurbanı oldu.

Türkiye’nin Batı karşısındaki hiyerarşiyi reddeden arayışına yönelik tepki, kuşkusuz en açık şekilde medya bağlamında görünür olmaktadır.

Cemal Kaşıkçı henüz ABD'de iken kendisine karşı yürütülecek bu veya benzeri bir operasyondan haberdar olması ABD'yi alenen suç ortağı yapıyor..

Tıpkı Obama döneminde olduğu gibi; Rus lider Putin, Trump yönetiminin hatalarını bekleyerek uygun zamanda diplomasi çarkını çalıştırıyor. Batı ittifakının zaaflarını çok iyi bilen bir lider olarak fırsatı kaçırmıyor. Ortadoğu'da elini güçlendirecek yeni adımları atıyor..

Suud Nereye?

Bir algı bozukluğu Suud'un cüretkârlığını tetikliyor ve yanlış hesap yapmasına neden oluyor. Trump'ın gönderdiği sinyaller Suud'un uluslararası siyasete dair algısını bozdu. Kendini vazgeçilmez olarak görüyor. Parayla her şeyi satın alabileceğini düşünüyor. Tarihte bozuk algının örnekleri vardır. Hitler'in Polonya işgali, Saddam'ın Kuveyt işgali gibi. Bunlar hep bozuk algının ürünüdür. Cevapsız kalan haydutluk yenilerini doğurur.

Devamı
Suud Nereye
Cemal Kaşıkçı Olayında ABD Suç Ortağı mı

Cemal Kaşıkçı Olayında ABD Suç Ortağı mı?

Muhtemelen Trump yönetimi el yükselterek ve hatta tehdit ederek Suud'luları daha fazla köşeye sıkıştırıp istediğini alınca da meselenin üstünü kapatacak. Nitekim ABD istihbaratının da işin içinde olduğuna dair yazılar da dökülmeye başladı.

Devamı

Türkiye’nin siyasal alanda ABD ve AB ülkeleriyle gerilim yaşadığı süreçlerde, ekonominin Türkiye’ye karşı bir silah olarak kullanıldığı aşikar.

Erdoğan ve Putin'in liderlik inisiyatifleriyle ulaşılan İdlib mutabakatı dünya başkentlerinde memnuniyetle karşılandı. Rus-Esed güçlerinin İdlib operasyonundan vazgeçmesi beklenmiyordu. Mutabakatla insani bir felaket ve yeni bir mülteci akını önlendi. Bunun Türkiye'nin diplomatik bir başarısı olduğu aşikâr.

11 Eylül saldırılarının ardından başlatılan ve dünya genelinde bir şiddet sarmalını tetikleyen teröre karşı savaşın belki de en önemli tahribatı, bilinçli bir propaganda faaliyetiyle Müslüman imajının terörizmle özdeşleştirilmesi oldu.

Transatlantik ittifakın Avrupa yakasında derin kaygılar var. "Batı ittifakı" olgusu Avrupa başkentlerinin güvenlik başta olmak üzere milli çıkarlarını garanti etmiyor. Aksine Washington giderek "sorunun kendisi" haline dönüşüyor.

SETA Ekonomi Araştırmacısı Mevlüt Tatlıyer Türkiye Ekonomisi hakkında değerlendirmede bulundu.

FETÖ firarisi Akın İpek'in iade davasının usule uygun bulunup görülmeye başlanmasını, FETÖ’nün Batı Avrupa'daki huzurlu hayatlarını ilelebet devam ettiremeyeceğinin ilk nişanesi olarak okumak mümkün.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun 24 Haziran Seçimi sonuçlarına batılı ülkelerin yaklaşımı hakkında değerlendirmede bulundu.

En temel meselemiz, belirsizliklerle dolu bu küresel ortamda, ateşi giderek yükselen bu zor coğrafyada Türkiye'nin ayakta kalabilmesi ve önüne çıkan fırsatları değerlendirip büyüyebilmesidir. Bunun için de her şeyden önce ihtiyacımız güçlü bir siyasi liderlik, siyasi istikrar ve iddialı bir siyasi vizyon.

24 Haziran seçimlerinin galip teması "normalleşme" arayışı. Seçmeni sandığa hararetle çağıran muhalefet de iktidar da aynı ihtiyacı dile getiriyor. Bunun için bütün imkânlar seferber ediliyor ancak birbirine tamamen zıt değerlendirmelerle...

Türkiye siyasetinde etki oluşturmak için Batı medyasında propaganda yapmaya ihtiyaç duymak bambaşka bir acziyet. Türkiye siyasetini izah çabası değil bu, düpedüz Batı'dan yardım talebi.

24 Haziran seçimlerinin kampanyası her gün yeni polemik, vaat ve icraat fırtınası ile renkleniyor..

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Afrin hakkındaki sözlerini hatırlıyor musunuz? "Afrin'in içine girmek farklı bir şey. Siz yaklaşık 500 bin nüfusa sahip bir kente niye gireceksiniz? Kimin terörist olduğunu nasıl bileceksiniz? Afrin merkeze girilmesin."

Almanya'nın Köln kentinde düzenlenen "24 Haziran Seçimleri ve Türkiye'nin Geleceği" konulu panele konuşmacı olarak katılan Duran...