İdlib’den Bize Ne?

İdlib'de yaşanacak bir savaş sonrasında bölgede oluşabilecek otorite boşluğunu Türkiye'yi hedef alacak terör örgütlerinin doldurması riski göz ardı edilecek türden değil.

Devamı
İdlib den Bize Ne
Tahran Zirvesi ve İdlib

Tahran Zirvesi ve İdlib

Suriye iç savaşının kritik aşamalarından biri olan İdlib son birkaç haftadır gündemin merkezinde yer alıyor.

Devamı

Batılı ülkelerin İdlib’e yönelik ilgilerini açıklamak için gerçekten insani gerekçeler yeterli mi?

İdlib'in kaderi için bütün gözler Tahran'daki üçlü zirveye çevrilmişti. Erdoğan, Putin ve Ruhani'nin "zorlu" müzakerelerinden sonra 12 maddelik bir sonuç bildirgesi yayımlandı.

"Türkiye, Suriye'de saf tutmuyor" - Uluslararası Arap Akademisyenleri Derneği Onursal Başkanı Sımir Hafız: - "Suriye'de bulunan uluslararası aktörler, Türkiye'yi yanlarına çekmek istiyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından "Suriye Krizinde Yeni Safha İdlib" başlıklı panel düzenlendi.

Irak’ta Değişim

Yıllarca PKK'nın Kuzey Irak'ta alan bulması istikrarsız bir Irak'ın Türkiye'ye verdiği zararın en açık örneğidir..

Devamı
Irak ta Değişim
İdlib de Askeri Müdahalenin Kazananı Kim Olur

İdlib’de Askeri Müdahalenin Kazananı Kim Olur?

Mevcut düzlemde askeri bir operasyonun ayak sesleri gittikçe yaklaşıyor. Soru bu operasyonun ne kadar kapsamlı olacağı ve kimlerin kime karşı mücadele edeceği sorusudur.

Devamı

Türkiye'ye yönelik negatif bir kampanyanın bayraktarlığını yapan Almanya'nın ve diğer bazı Avrupa Birliği üyesi devletlerin bu ani politika değişikliğinin arkasında hangi nedenler yatıyor?

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Kriter dergisine verdiği röportajda, Türk ekonomisinin neden hedef haline getirildiğini anlattı, yatırımcıya verilen güvenle önümüzde güzel günlerin olduğunu müjdeledi. Albayrak,"Çok geçmeden yeni ekonomi döneminin fazlarını devreye aldıkça uluslararası aktörlerin ülkemize yönelik yatırımların artarak devam edeceğine hep birlikte şahit olacağız. Çok boyutlu ekonomi programımız ile Türkiye yatırımcısına verdiği güveni artırarak sürdürecektir" dedi.

Tahran'da bugün çok kritik bir üçlü zirve gerçekleşiyor. Erdoğan, Putin ve Ruhani hem İdlib'in hem de İdlib sonrası Suriye'nin geleceğini belirleyecek önemli müzakerelerde bulunuyorlar.

Tahran’daki zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib meselesinde Rusya ve İran’ın Astana ve Soçi süreçlerinde verdikleri sözlere aykırı davranıp Türkiye’nin güvenliğini de tehdit edecek sonuçlara yol açacak şekilde hareket etmelerinin bu üç ülke arasında son dönemde söz konusu olan yakınlaşmayı da riske edeceğini muhatapları Putin ve Ruhani’ye açık bir şekilde hissettirecektir.

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat, Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) Suriye denklemindeki yeri hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun Türkiye’nin ve Suriye’deki diğer aktörlerin İdlib ile ilgili uygulamak istedikleri senaryolar hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Necdet Özçelik İdlib konusunda Türkiye’nin ve uluslararası aktörlerin tutumu hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan Suriye’de bulunan aktörlerin amaçları ve hedefleri hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat İdlib’e yapılacak olası saldırının Türkiye’ye etkileri hakkında değerlendirmede bulundu.

Rusya da savaş istemiyor ama radikallerden rahatsız. Savaş olursa olumsuz etkileniriz. Mülteciler, radikallerin sınıra yakın olması, İdlib sonrası rejimin gözünü Afrin’e dikmesi. Hepsi zor konular. 7 Eylül zirvesinden sonuç çıkacaktır.

Eğer rejim ve Rus askeri müdahalesi sınırlı olmanın ötesine geçerek kapsamlı ve cezalandırıcı bir askeri saldırıya dönüşürse, o zaman iki büyük gelişmenin ortaya çıkması olasıdır. Bunlardan birincisi, ılımlı silahlı grupların Rusya ve Suriye rejimine karşı radikalleşmesi, ikincisi ise Rusya’ya daha fazla maliyet getirebilecek şekilde Türkiye’nin Astana sürecine yabancılaşmasıdır.

Türkiye Amerikan umursamazlığıyla erken bir dönemde çok sıcak gündem maddeleri üzerinden tanıştı. Suriye başta olmak üzere birçok konu Türkiye'nin Amerika'dan artık hiçbir beklentiye giremeyeceğini gösterdi..

Kitap sunduğu analitik çerçevenin yanı sıra her bir ülkenin ulusal güvenlik tanımı, neleri tehdit olarak gördüğü ve bu tehditlerle mücadelede öngördüğü araç ve yöntemleri sistemli veri ve bulgularla okuyucuya sunmaktadır.