Mütekabiliyet kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu sözlüğünde "karşılıklılık" şeklinde belirtilmiş. Bu karşılıklı olma durumu ülkelerarası ilişkilere uyarlandığında iki farklı ülkenin bir hususta eşit şartlara göre süreç yönetimini sürdürmesi olarak yorumlanabilir. Mesela 1923 Lozan Anlaşmasına göre azınlık hakları gibi bazı konularda Türkiye mütekabiliyet yaklaşımını muhataplarına uygulatmıştı.
Bu kavga sadece Trump'ın atraksiyonu değil. Çok katmanlı bir kapışma var ortada. Her geçen gün ABD medyası ve düşünce kuruluşları Çin'in virüs politikasını ve propagandasını anlatan yorumlara yer veriyor. Pandemi ve sonrasındaki ekonomik krizin olası stratejik sonuçlarına odaklanıyor. Pekin'in "küresel liderliğe yürüyüşünün" alarm zillerini çalıyor. Bahsettiğim kaygının sadece Cumhuriyetçilere özgü olmadığı açık.
Gerçekten Çin bu virüsü belli bir müddet gizledi mi? Veya Trump'ın dediği gibi Dünya Sağlık Örgütü Çin'i korumak adına virüs hakkında yanıltıcı bilgilendirme yaptı mı? Bunların zaman içinde aydınlanabileceğini düşünebiliriz.
AB ve Birliğe üye ülkeler Koronavirüs krizine nasıl bir tepki verdi? AB üyesi ülkelerin karar aldıkları ihracat yasakları nelerdir? Korona tahvili (Corona Bonds) tartışmalarında hangi AB ülkesi nerede durmaktadır? AB’ye yönelik Birlik içinden ve dışından gelen tepkiler nedir? AB’nin eleştirilere cevabı ne oldu?
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, KOVİD-19 salgınının küresel sisteme etkisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, KOVİD-19 salgını konusunda Suriye’deki mevcut durumu değerlendirdi.
Devamı
SETA Strateji Araştırmacısı Hüseyin Alptekin, KOVİD-19 salgını sonrası küresel düzenin durumu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
SETA Toplum ve Medya Araştırmacısı Ali Aslan, TV 100 ekranlarında yayınlanan Kritik programında, KOVİD-19 salgını dolayısıyla alınan tedbirler üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Koronavirüs salgınının uzun süreli bir pandemi olacağı beklentisi giderek yerleşse de 'pandemi sonrasına hazırlık' gündemi de güçleniyor.
Yerlilik ve millilik bağımsız bir siyasetin ayrılmaz parçası olduğu gibi sağlığımızın bile önemli bir garantisidir. Her şeyi yerli malı yapamazsınız. Ancak kriz anlarında yerli kaynaklara hızlıca dönüş yapabileceğiniz kadar yatırımınızı potansiyel olarak tutmak zorundasınız.
Ankara'nın yardımları, uluslararası sistemin nereye gideceğine dair kaygıların yükseldiği bir dönemde önemli bir iş birliği arayışının uzantısı..
Uluslararası iş birliğinin –salgının özellikle Şubat ve Mart aylarındaki seyri dikkate alındığında– iç açıcı seviyede olduğunu söylemek pek mümkün görünmüyor.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 45. sayısı çıktı.
Koronavirüs krizinin hala başındayız. Dünyada 700 bini aşan vaka sayısı birkaç güne milyona varacak. Salgın henüz zirve noktasına gelmedi.
Çin, gerçekten başardı mı, Güney Kore modeli diğer ülkeler için uygulanabilir mi, Almanlar niçin daha az kayıp veriyor, İtalyan ve İspanyollar Akdeniz rahatlığından mı, yaşlı nüfustan mı, yoksa yönetim beceriksizliğinden mi krizin altında kaldılar?
Bu krizin şüphesiz en büyük itibar kaybına uğrattığı aktörler ise uluslararası kurumlar, bölgesel örgütler ve çok uluslu şirketlerdir.
Virüs sonrası İtalya'da 'siyasi mesafe' politikasına çeşitli kurbanların arandığı, aşırı sağın sesinin daha gür ve özgüvenli yükseldiği, bütçe krizi, mülteci krizi, Libya anlaşmazlığı gibi sorunların gölgesinde ilerleyen Roma-Brüksel ilişkilerine korona virüsü kaynaklı hayal kırıklığının eklendiği çok boyutlu bir senaryo bizleri bekliyor olacak.
Avrupa'nın en güçlü ekonomisi konumundaki Almanya, ABD ve dünya ekonomisinin Kovid-19 sebebiyle yaşayacağı zorlu süreç akabinde daha da önem arz eden bir konuma evrilecektir. Bu sebeple Alman karar alıcılar krizin gidişatına göre eyaletler, federal devlet ve AB bağlamında hiç görülmemiş ilave adımlar atmayı da değerlendirecektir.
COVID-19 salgını çerçevesinde ABD-Çin rekabeti yeni bir boyut kazanmış oldu. Mevcut salgın nedeniyle diğer sorunların üstü örtülmüş durumda. Gündemi ve sağlığımızı işgal eden COVID-19'la birlikte ABD-Çin arasında iş birliği sinyalleri görünmüyor. Aksine, itham edici söylemler ve komplo teorileri arasında sıkışıp kalmış bir büyük güç rekabetine şahitlik ediyoruz.