SETA PANEL Konuşmacılar: Doç. Dr. Kudret Bülbül Doç. Dr. Bekir Berat Özipek Dr. İbrahım Kalın Tarih: 8 Mayıs 2008 Perşembe Saat: 17.30 Yer: SETA, Ankara
Devamı
SETA PANEL Oturum Başkanı: Taha Özhan SETA Konuşmacılar: Levent Korkut Hacettepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi ve Uluslararası Af Örgütü Uluslararası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Baskın Oran Uluslararası İlişkiler Profesörü ve Agos ve Radikal İki Gazeteleri Yazarı Prof. Dr. Zühtü Arslan Anayasa Profesörü Tarih: 29 Nisan 2008 Salı Saat: 17.30 Yer: SETA, Ankara
Devamı
SETA PANEL Oturum Başkanı: İbrahim Kalın SETA Konuşmacılar: Levent Köker Gazi Üniversitesi Uluslararası İlşkiler Bölümü Murat Yetkin Radikal Gazetesi İhsan Dağı ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Tarih: 9 Nisan 2008 Çarşamba Saat: 17.00 Yer: SETA, Ankara
SETA PANEL Konuşmacılar: Prof. Dr. Türel Yılmaz Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Yrd. Doç. Dr. Mehmet Şahin Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Nasuhi Güngör Star Gazetesi Tarih: 10 Mart 2008 Pazartesi Saat: 16.00 Yer: SETA, Ankara
SETA KONFERANS Konuşmacı: Dr. Hasan Yavuz Başbakan Danışmanı / Marc Bloch Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih: 14 Mayıs 2007 Pazartesi Saat: 15.00 Yer: SETA, Ankara
SETA PANEL Oturum Başkanı: Doç. Dr. Talip Küçükcan SETA Konuşmacılar: Ragıp Duran Gazeteci, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fak. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Edibe Sözen AK Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Yetkin Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Tarih: 5 Nisan 2007 Perşembe Saat: 11.00 - 13.00 Yer: SETA, Ankara
SETA RAPOR TANITIM TOPLANTISI Rapor Sunumu: Talha Köse SETA Panel: Oturum Başkanı: İbrahım Kalın SETA Konuşmacılar: Prof. Dr. Meliha Altunışık ODTÜ Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya İTÜ Tarih: 20 Aralık 2006 Çarşamba Saat: 16.30 – 18.30 Yer: SETA, Ankara
Devamı
SETA PANEL Oturum Başkanı: Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya İTÜ Konuşmacılar: Prof. Dr. Haluk Günuğur Başkent Üniversitesi Prof. Dr. İhsan Dağı ODTÜ Tarih: 31 Ekim 2006 Salı Saat: 16.30 – 18.30 Yer: SETA, Ankara
Devamı
SETA RAPOR TANITIM TOPLANTISI Konuşmacılar: Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya Başlık: Tarihsel Perspektifte Türkiye-İran İlişkileri ve Nükleer Sorunu Talha Köse Başlık: İran Nükleer Sorunu: Diplomasinin İmkanlarını Yeniden Düşünmek Tarih: 6 Temmuz 2006 Salı Saat: 16.00 Yer: SETA, Ankara
SETA PANEL Oturum Başkanı: Dr. İbrahim Kalın SETA Konuşmacılar: Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne Gazi Üniversitesi; Başlık: "Türkiye'de Üç Milliyetçilik: Ankara, Diyarbakır ve İstanbul" Doç. Dr. Mesut Yeğen ODTÜ, Başlık: “Türk Milliyetçiliğinin Kürt Meselesini Algılama Biçimleri” Dr. Abdülhamit Kırmızı SETA, Başlık: “Türkiye’de Milliyetçiliğin Yeni Halleri” Tarih: 19 Nisan 2006 Çarşamba Saat: 18.00 - 20.00 Yer: SETA, Ankara
SETA PANEL Oturum Başkanı: Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya İTÜ Konuşmacılar: Prof. Dr. Meliha Altunışık ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Mustafa Aydın TOBB Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Doç Dr. Çağrı Erhan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Tarih: 2 Şubat 2006 Perşembe Saat: 14.00 - 16.30 Yer: SETA, Ankara
Türkiye, 22 Temmuz ve sonrasında cumhurbaşkanlığı seçimlerine yoğunlaşırken ABD'de de seçim süreci ilerliyor. 2008 Kasım'ında yapılacak seçimlere Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerin kimleri başkan adayı olarak göndereceği 2008'in ilk aylarında belli olacak.
SETA PUBLIC EVENT Speakers: Selçuk Çolakoğlu Adnan Menderes University Bülent Aras Istanbul Technical University and SETA Date: December 14, 2009 Monday Venue: SETA Foundation, Ankara
SETA PANEL Oturum Başkanı: Taha Özhan SETA Konuşmacılar: Baskın Oran Uluslararası İlişkiler Profesörü ve Agos ve Radikal İki Yazarı Fahrettin Altun İstanbul Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Koordinatörü ve Anlayış Dergisi Yayın Yönetmeni Yasin Aktay Selçuk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Tarih: 12 Mart 2009 Perşembe Saat: 16.00 – 18.00 Yer: SETA, Ankara
Kıbrıs Türk kesimi lideri Talat ile Rum yönetimi lideri Hıristofyas arasındaki müzakereler bugünlerde yoğunlaştırılmış olarak devam ediyor. Daha önce Türkiye'nin bir Kıbrıs atağı içinde olduğunu yazmıştık. Türkiye ve Kıbrıs Türk kesiminin koordineli çalışmaları tarafları yeni bir fırsatın eşiğine getirdi. Türk tarafı müzakereleri bir sonuca taşıyabilecek bir öneri geliştirdi. Rum kesimi ilk şaşkınlıkla bu planı kategorik olarak reddetti. Ancak görüşmeler sürüyor.Türk tarafının önerisi zamanlama, yöntem ve muhteva açısından çarpıcı özellikler taşıyor. Öneri AB'nin kararlarını verdiği ve raporlarını yayınladığı yılsonundan hemen sonra gündeme geldi. Bu zamanlama AB baskısı hissetmeden, tam bir yıllık zamanı değerlendirerek barışa ulaşma iradesini gösteriyor.Yöntem olarak ise sayısı altmışı geçen Talat-Hıristofyas görüşmelerinin daha fazla uzamaması ve sonuç alınması için önlemler geliştirildi. Müzakerelerden sonuç alınması için BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un yeniden müzakere sürecine aktif olarak dahil olması ya da iki kesimin liderlerinin inisiyatif alması öngörülüyor.
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, 7 Aralık 2009’da ABD Başkanı Barack Obama ile Beyaz Saray’da bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin en önemli özelliği, gündeme gelen konuların ekseriyetinin ulusal değil, bölgesel ve küresel nitelik taşımasıydı. Görüşme, Obama yönetimiyle gündeme gelen “model ortaklık” nosyonunun ilk defa ete kemiğe büründüğü bir çerçeveyi oluşturarak ekonomik işbirliğinin kurulması kararı ile sonuçlandı. Model ortaklığın içinin doldurulmasıyla karakteri değişen ilişkileri hâlâ eski çerçevede değerlendiren siyasi gözlemcilerin kriz beklentisi doğru çıkmadı.
2010'un Afganistan için umut yılı olması bekleniyordu. Hamid Karzai'nin Cumhurbaşkanlığı yarışını kazanması, Amerikan Başkanı Obama'nın yeni tedbirleri ve Ocak sonunda Londra'da toplanacak Afganistan Konferansı olumlu bir perspektif oluşturdu. Sorun önümüzdeki aylarda uluslararası toplumun gündeminde kalacak ve Afganistan'ın yeniden inşası için vaat edilen sözler yerine getirilecekti.Ancak Afganistan'da yaşanan gelişmeler bu beklentiyi neredeyse boşa çıkaracak ölçüde hayal kırıklığı yarattı. Amerikan ve Afganistan Güvenlik Destek Gücü (ISAF) askerlerinin kayıpları artmaya başladı. Taliban'a karşı yürütülen operasyonlar başarılı olamıyor ve çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanıyor. Afganistan'daki savaş Pakistan'a sıçramış durumda.
Mardin sokakları hiç alışık olmadıkları bir olaya, Dışişleri Bakanı ve otuza yakın büyükelçimizin çeşitli mekanlarda vatandaşla yüz yüze gelmelerine, konuşmalarına, beraber yemek yemelerine hatta kahvehanelerde karşılıklı pişti oynamalarına şahit oldu. Mardin dışında böyle bir olaya tanıklık eden başka bir ilimiz yok. Halkımız politikacıları, askerleri, mülki idare amirlerini, sporcuları ve sanatçıları aralarında görmeye alışkındır ama her nedense ülkemizi temsil eden büyükelçiler halk arasına karışmazdı. Buna mukabil Güneydoğu illeri başta olmak üzere toplumun büyük kesimi çeşitli ülkelerin Ankara büyükelçilerinin kendi illerini ziyaret ettiğini, incelemeler yaptığını ve sivil toplum kuruluşları ile görüştüğünü duyar ve bilir.
Ülkemizde gündemi iç politik çekişmelerin belirlediği bir dönemden geçiyoruz. Yoğun olarak yaşanan Anayasa Mahkemesi kararları, asker-sivil ilişkileri ve darbe girişimi tartışmaları nerdeyse siyasetin tüm alanını işgal etmiş durumda. Siyasi tarihimizde benzer tartışmaların bu yoğunlukta yaşandığı yıllar sorunlu dönemler olarak iz bıraktı. Bu sorunlu dönemlerin ortak özelliği siyasetin alanının daralması ve siyasetin üzerine bürokratik vesayet gölgesinin çökmesi. Aynı dönemlerde dış politika, iç politikanın etkisinde kaldı ve dış politikada ülkenin ufku daraldı.
TÜRK dış politikasının en karmaşık sorunlarından biri, İsrail ile ilişkilerin düzenlenmesi olageldi. Kurulduğunda İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülke olan Türkiye, bir süre sonra ilişkileri maslahatgüzar düzeyine indirmekte beis görmedi. İnişli-çıkışlı bir seyir izleyen ilişkiler, 1990’larda “stratejik” olarak tanımlanırken, 2000’ler kriz dönemi oldu. Zamanın başbakanı Bülent Ecevit’in İsrail’in Nisan 2002’deki Batı Şeria’ya yönelik Koruyucu Kalkan Operasyonu ve Cenin Kampı’ndaki katliamı için “soykırım” ifadesini kullanması, kriz döneminin başlangıcıydı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Mart 2004’te Hamas’ın manevi lideri Şeyh Ahmed Yasin’in katledilmesine verdiği tepki, sonrasında Hamas lideri Halid Meşal’in Şubat 2006’daki Türkiye ziyareti, krizi daha da tırmandırdı.
Türkiye’nin tampon devlet kimliğinden hızlı bir biçimde proaktif ve çok boyutlu diplomatik aktivizme geçişi, son dönem Türk dış politikasının amaç, niyet ve realizmi hakkında bazı soru işaretlerine neden olmuştur. Belli alanlarda ve belli durumlardaki bu soru işaretleri, Türkiye’nin yönelimleri hakkında artan bir şüpheciliğe dönüşmüştür. Bu makale, üç tür şüpheci yaklaşım olduğu, bunlardan ikisinin Türk dış politikasının yeni dinamiklerini anlamaktan uzak olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun yerine bu çalışma, yeni proaktivizmin yaşama imkanı ve potansiyel yönelimlerini mütalaa etmek için üç objektif kriter sunmaktadır, yani ortam, kapasite ve strateji. Bunun da ötesinde bu çalışma, çok boyutlu ve yapıcı dış politika aktivizminin sürdürülebilirliği için Türkiye’nin, Avrupa Birliği çıpasını kendi dış politikası ve sağlam demokrasisinin ana ekseni olarak görmesi gerektiğini ifade etmektedir.