Batı’nın Türkiye Politikası Mart 2021’e Ertelendi

Batı başkentleri hem yeni 'Batı ittifakı' mimarisine hem de Ankara ile müttefiklik ilişkisinin yeni içeriğine karar verecek.

Devamı
Batı nın Türkiye Politikası Mart 2021 e Ertelendi
Zirve Sonrası Türkiye-AB ilişkileri

Zirve Sonrası Türkiye-AB ilişkileri

Türkiye-AB ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde yürümesi için Avrupalı siyasetçilerin; ülkelerindeki Türkiye düşmanı diasporanın, Türkiye’yi AB’nin arka bahçesi gibi gören nüfuz siyasetçilerinin ve Ankara ile ikili sorunlarını AB’nin arkasına sığınarak çözmeye çalışan ülkelerin ilişkileri zehirlemesine fırsat vermemesi gerekiyor.

Devamı

Ankara, AB’ye üye olmak istese de istemese de Almanya ve Fransa gibi ülkeler Türkiye’yi kendi nüfuz alanında görüyorlar.

ABD ve diğer Batı ülkeleri Türkiye'yi yalnızlaştırma ve hatta kuşatma çabasına girdiler.

NATO’nun son Dışişleri Toplantısı’nda; ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, S-400 ve Dağlık Karabağ konularında Türkiye’yi eleştiri konusu yaptı.. ABD kendi müttefikiyle çekişmekten Rusya'yı bile göremez hale geldi. Bunun adı jeopolitik körlüktür.

Davos’la başlayan ve sonrasında Türkiye’nin küresel ve bölgesel aktörlerle karşı karşıya kaldığı hemen her kritik süreç 'otoriterleşme' ve 'eksen kayması' gibi tartışmalarla senkronize biçimde ilerleye geldi.

Uzmanlara Göre Avrupa Birliği Türkiye'den Kopamaz

SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı, 'Türkiye ile AB'nin birbirinden kopma gibi bir lüksü yok. İlişkilerinin kopma noktasına geldiği yönündeki söylemlerin, psikolojik baskı kurmak için kullanıldığını düşünüyorum.' dedi.

Devamı
Uzmanlara Göre Avrupa Birliği Türkiye'den Kopamaz
Batı nın Türkiye ile Yeni Angajmanı

Batı’nın Türkiye ile Yeni Angajmanı?

Türkiye, Obama'nın başkanlığı devrettiği zamanki yerinde de değil artık. Birçok krizde etkin rol alan ve Batı ittifakı için değerli bir müttefik. Biden yönetiminin ABD'nin jeopolitik çıkarlarını yeniden değerlendirme sürecinde birçok dosyada Türkiye faktörünü görmemesi mümkün değil. Avrupa, NATO, Afrika, Akdeniz, Ortadoğu, Rusya, Kafkaslar, Hazar, Körfez ve hatta Çin dosyasında.

Devamı

Macron'un sağ seçmene oynaması Almanya örneğinde olduğu gibi ancak sağ partileri güçlendirir ve oylarının artmasına yardımcı olur. Öyle görünüyor ki bu gidişle 2022 yılında Fransa bir aşırı sağ siyasetçi tarafından yönetilecektir.

Son beş yılda Türkiye defalarca dünyanın parmak ısırdığı askeri operasyonlar yaptı. Kendi ulusal çıkarlarını Azerbaycan'dan başlayıp Suriye'den Libya'ya kadar bir hat üzerinde güvence altına aldı. Şu an dünyada bunları yapan ikinci bir örnek yok.

Cumhurbaşkanı Erdoğan reformu milletin talebi ve dünyanın gidişatının gereği olarak görüyor. Yani, 'mücadele ediyoruz' diyerek reforma direnenlere de müsamaha etmeyecek. Zamanlamasını, kapsamını, aktörlerini ve hızını kendisi belirleyecek. Unutmayalım, Erdoğan bu altın sentezi her seferinde tutturabildiği için hâlâ iktidarda.

İrini Harekatı, Fransa gibi AB ülkelerinin kendi çıkarları doğrultusunda manipüle ediliyorken Almanya’nın buna destek vermesi, gerek Berlin gerekse Brüksel için önemli olumsuz sonuçları olacak bir gelişmedir.

Avrupa siyasetinde Amerikan seçimlerinden sonra sanki yeni bir hava esecekmiş görüntüsü var. Merkel başta olmak üzere genel Avrupa siyasetini temsil eden kişi ve kurumlar çok doğal olarak Biden'ın seçilmiş olmasını memnuniyetle karşıladılar.

Milli Savunma Bakanı Akar, 'Türkiye, istikrarlı, barış içinde ve müreffeh bir Libya'nın kurulmasında kardeşlerimizin, Libya halkının ve Milli Mutabakat Hükümeti'nin yanında yer almakta kararlıdır.' dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Washington Ofisinin (SETA DC) düzenlediği panelde, 'Bölgesel Güçlerin Dağlık Karabağ Politikaları' masaya yatırıldı.

SETA Brüksel Koordinatörü Talha Köse, ABD - Çin ilişkileri özelinde Joe Biden'dan beklentileri değerlendirdi.

Trump döneminde ABD içine kapanıp uluslararası iş birliğini sınırlandırırken, Washington’un bu politikasını fırsata çevirmek isteyen Pekin yönetimi kendisini serbest ticaretin ve uluslararası kurumsal iş birliğinin savunucusu olarak gösterdi.

Trump ile Biden arasındaki başkanlık yarışını adayların kişilik özelliklerine ya da siyaset tarzlarına bakarak değerlendirmek Amerikan siyaseti hakkında bize doğru bir resim sunmaz.

ABD’nin Orta Doğu siyasetinde çıkarlar mı öne çıkacak yoksa Biden ekibinin dilden düşürmediği demokrasi ve insan hakları gibi idealler mi?

Biden yönetimi Avrupa ile ilişkilerinde makul diplomatik üslubun hakim olduğu bir iletişim ile talep ettiği desteği ancak ticari alanda taviz vererek belli bir düzeye kadar alabilecektir. Diğer taraftan ABD'nin dış politikada önceliği Pasifik bölgesinde olmaya devam edecektir.

Türkiye'nin aktif hamlelerde bulunduğu jeopolitik denklemlerde yine akışın hızlandığı bir döneme girdik.