Önce Güç Kullanımı, Sonra Diplomasi

Birçok ülkenin dış politikası yeniden şekillenmeye başladı. Yeni dizilişler karşımıza çıkıyor.

Devamı
Önce Güç Kullanımı Sonra Diplomasi
Türkiye-Mısır İlişkilerinde Yeni Bir Sayfa Açılırken Yeniden Ortadoğu

Türkiye-Mısır İlişkilerinde Yeni Bir Sayfa Açılırken Yeniden Ortadoğu

Türkiye'nin bölgede sorun yaşadığı ülkelerle ilişkilerinin iyileşmesi tabii ki sevindirici bir gelişme.

Devamı

Bölgemizde herkes için yeni bir stratejik değerlendirme zamanı.

Görüldüğü gibi Türkiye baskın bir diplomasi ve ciddi bir efor ortaya koyduğunda bölgesel meseleleri baş aşağı edebiliyor. Diğer aktörler de bunu benimsemeye başladı.

Türkiye-Fransa ilişkilerinin daha önce hiç olmadığı kadar gerilmesinin temel sebebi, Türkiye’nin kendisine çizdiği yeni dış politika vizyonuyla ilgili.

‘Cumhuriyet İlkelerine Saygıyı Güçlendirme Yasası’ neleri içermektedir? Tasarıya karşı Fransız Müslümanları nasıl tepki verdiler? Fransa’nın bu yasayı çıkarmadaki amacı nedir? Yasanın uluslararası ilişkilere bir etkisi olacak mı? Fransa Müslümanları ne yapmalı?

Fransa, Kuzey Akım 2 ile Avrupa'da Enerji Dengelerini Lehine Çevirmek İstiyor

Doğu Çalışmaları Merkezi Enerji Uzmanı Agata Loskot-Strachota, 'Fransa, Kuzey Akım 2'yi Almanya ile ilişkilerinde kullanabileceği bir araç olarak görüyor. Fransa, Rus doğal gazına diğer Avrupa ülkelerine göre daha az muhtaç.' dedi.

Devamı
Fransa Kuzey Akım 2 ile Avrupa'da Enerji Dengelerini Lehine Çevirmek

Ankara'nın Brüksel'e adil ve yapıcı iş birliği çağrısı bu yılın başından beri Türk hükümeti tarafından atılan olumlu adımlar ile (Yunanistan ile istikşafi görüşmeleri, ekonomik ve anayasal reform inisiyatifi vb.) netlik kazanmıştır.

Türkiye yönünü çoktan “bağımsızlık” olarak belirledi de küresel güçlere bu politikasını kabul ettirmenin çabası içerisinde. Zira gerek ABD ve AB gerekse Rusya ve Çin, bütün küresel güçlerin yaptığı gibi nüfuz alanlarını koruma ya da genişletme çabası içerisinde. Türkiye de diğer orta büyüklükteki devletler ya da bölgesel güçler gibi onların bu nüfuz politikalarının hedefi durumunda.

Bir Bakışta Türkiye-AB İlişkileri

Türkiye, sorunların çözümünde izlenecek yönteme ilişkin olarak herhangi bir kategorik karşıtlık dile getirmemiştir. Bu nedenle görüşmelerin geleceğinde Yunanistan'ın tutumunun belirleyici olacağı söylenebilir.

Uzmanlar, Ermenistan'ın 6'lı platforma girmesi halinde bütün bölgesel imkanlardan faydalanacağını, ekonomik istikrara kavuşacağını ve Batı'ya olan bağımlılığının azalacağını belirterek, bunun Rusya’nın da tercih edeceği bir sonuç olacağını söyledi.

Türkiye, çıkarlarını ve itirazlarını görmezden gelen Obama ve yaptırımlar yoluyla cezalandırma yoluna giden Trump yönetimleriyle karşı karşıya gelmekten kaçınmayarak ulusal çıkarlarını savunmuştur. Biden yönetimi de benzer politikalar izler ve dışlayıcı ifadeler kullanırsa ikili ilişkilerdeki sorunlu alanların yapıcı bir diyalogla aşılması daha da zorlaşacaktır.

Küresel güç mücadelesinin dayattığı rasyonel politika Türkiye’nin Avrupa ile ilişkilerindeki en önemli avantajıdır.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, Ermenistan'ın, işgal politikalarına son vermesi halinde Türkiye, Azerbaycan, İran, Rusya ve Gürcistan'ın bölgenin refahı için başlattığı oluşuma dahil olabileceğini, Nahçıvan koridoru sayesinde transit ülke konumuyla uzun vadeli bir barışın teminatı olabileceğini söyledi.

Ankara son dönemde attığı adımlarla Avrupa ile iş birliği eksenli bir ilişki geliştirmek istediğini, sorunları diplomasi yoluyla çözmek istediğini gösterdi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve beraberindeki heyet Irak’ta hangi temaslarda bulundu? Görüşmelerde hangi konular gündeme geldi? Zamanlama ve gündem açısından ziyaretin önemi nedir? Irak tarafının ziyarete yaklaşımı nasıl olmuştur? Ziyaret sonrasında neler bekleniyor?

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Biden döneminde Türk - Amerikan ilişkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Washington DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat, Biden döneminde ABD dış politikasının ne yönde şekilleneceğini değerlendirdi.

Türkiye'nin 2000'li yılların başında aldığı risklere ve cesur adımlara rağmen, Türkiye-AB ilişkilerinde dışlanan ve cezalandırılan Türkiye ve Kıbrıslı Türkler olmuştur