Avrupa ile ABD Arasındaki Rekabetin Türkiye İçin Anlamı

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri Batı dünyasının Türk dış politikasındaki yeri hep önemli oldu. Batı’nın önemli parçalarından biri olan Avrupa’nın Türk devletleri için önemi ise, bilindiği gibi cumhuriyetin çok öncesine kadar uzanır. Osmanlı İmparatorluğu aynı zamanda bir Avrupa devletiydi ve yüzyıllar boyunca Avrupa’nın siyasi ve ekonomik yaşantısında önemli bir rol oynadı.

Devamı
Avrupa ile ABD Arasındaki Rekabetin Türkiye İçin Anlamı
İdlib Gündemi

İdlib Gündemi

İDLİB Suriye'de durumu netleşmemiş ender bölgelerden biri... Baştan beri de Rejim, Rusya, İran üçlüsünün hedefinde. Ancak şimdiye kadar İdlib'te hep ara formüller devreye girmişti.

Devamı

Bu süreçte ABD ile benzer sorunlar yaşayan AB Türkiye ile ilişkilerini düzeltme eğiliminde. Bu olumlu gelişmenin rasyonel nedenleri var..

Yaklaşık 3 milyon sivilin yaşadığı ve muhalifler için her anlamda son kale konumuna gelen İdlib'in muhafazası; Suriye'nin geleceğinde siyasal bir çözümü hayata geçirecek, yeni bir siyasal yapının inşası için önem arz etmektedir.

Transatlantik ittifakın Avrupa yakasında derin kaygılar var. "Batı ittifakı" olgusu Avrupa başkentlerinin güvenlik başta olmak üzere milli çıkarlarını garanti etmiyor. Aksine Washington giderek "sorunun kendisi" haline dönüşüyor.

Sayısı 4 milyonu bulan mülteciyi yıllardır misafir eden bir topluma hayırseverlik ve yardımlaşma dersi vermek kimsenin haddine değil..

Erdoğan’ın Uyarıları ve Avrupa’nın Rolü

Türkiye kendisine yönelik "finansal atakla" mücadeleye devam ediyor.

Devamı
Erdoğan ın Uyarıları ve Avrupa nın Rolü
İdlib Düğümü

İdlib Düğümü

İdlib, Dera'yı kontrol altına aldıktan sonra Suriye rejiminin yeni hedefi olarak konuşuluyor.

Devamı

Görevinin ikinci yılında olan ABD Başkanı Donald Trump, uyguladığı dış politika ve ticaret yaklaşımlarıyla ülkesini uluslararası arenada giderek yalnızlaştırıyor.

Mesut Özil'e yönelik eleştirilerle, göçmenlerin, Alman ana akımı tarafından belirlenen bazı 'kırmızı çizgileri aşamayacakları' ve bu noktada uyumlu olmalarının beklendiği mesajı verilmek istenmiştir.

“Avrupa Birliği’ndeki Fay Hatları: Brexit, Popülizm, Mülteciler ve Ayrılıklar” başlıklı özel sayıda, alanında uzman yazarların yazdığı çarpıcı yazılar yer alıyor.

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar mülteci meselesine Türk toplumunun yaklaşımı hakkında değerlendirmede bulundu.

Alman milli futbol takımının önde gelen futbolcularından Türk kökenli Mesut Özil ırkçılık ve saygısızlığa maruz kaldığı gerekçesiyle..

Mesut Özil olayı nasıl gelişti ve Alman milli futbol takımını bırakması aşamasına nasıl gelindi? Mesut Özil’in milli takımı bırakmasına dair açıklamasında öne çıkan temel hususlar nelerdir? Mesut Özil’in açıklamasına yönelik Alman medyasının tepkisi ne oldu? Mesut Özil’in açıklamasına yönelik Alman siyasetinin tepkisi ne oldu? Özil’in milli takımı bırakma kararının Almanya’daki Müslüman ve Türk toplumuna yönelik önemi nedir, ne gibi sonuçları olabilir?

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş NSU davasının sonuçları ve siyasal etkileri hakkında değerlendirmede bulundu.

NSU Davasında verilen karar, NSU terör örgütünün işlediği cinayetlerle ilgili, devlet kurumlarının rolü başta olmak üzere, kritik birçok soruyu cevapsız bıraktı.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun Avrupa’da yaşanan mülteci krizi hakkında değerlendirmede bulundu.

Uluslararası sistemdeki pozisyon değişimlerini ABD, Avrupa ve Avrasya’daki gelişmeler bağlamında ele almak mümkün. Bu çerçevede ABD, uluslararası sistemde yaşanan dönüşümün hakim aktörü olarak göze çarpıyor.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman mülteci krizinin bölgesel ve küresel etkileri hakkında değerlendirmede bulundu.

Muhalefet ne küreselci ne de yerelci bir perspektif üzerinden millete dört başı mamur bir siyaset sunamadan seçimlere gitmektedir. Erdoğan karşıtlığına indirgenmiş, medya yoluyla köpürtülen seçim kampanyalarıyla ancak kendi seçmen kitlesini tahkim etmeye yetecek, iktidarı hedeflemekten uzak bir yaklaşım sergilemektedirler. Böylece, muhalefeti oluşturan partiler, iktidar olmaya değil, karşıtlarının iktidar olmasını engellemeye odaklanmış görüntülerini devam ettirmektedir.

Son sözü seçmen pazar günkü tercihi ile söyleyecek. Bütün polemiklere rağmen demokratik olgunlukla sürdürülen bir seçim yarışı olduğunu düşünüyorum. Ancak can sıkıcı bir istisna ile... CHP ve Batı basını kampanya başında yaptıkları gibi yeniden "seçim güvenliği" tartışmasına döndüler.