Suriye’de Çözüm Yolu ve Riskler

Ankara Zirvesinde anayasa komitesi konusunda anlaşan ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü altını çizen Türkiye, Rusya ve İran’ın artık Suriye sorununun çözümü konusunda son düzlükte olduğunu, yani çözümün yakın olduğunu söyleyebilir miyiz? Çözüme bir adım daha yaklaşılmasına rağmen hâlen ciddi risklerin olduğunun altını çizmek gerek. Bu riskleri sıralayalım..

Devamı
Suriye de Çözüm Yolu ve Riskler
Kritik Bir Dönemeçte Ankara Zirvesi

Kritik Bir Dönemeçte Ankara Zirvesi

Türkiye, Rusya ve İran liderleri iki yıldır düzenledikleri üçlü zirvelerin beşincisi için bir araya geldi.

Devamı

Türkiye ve ABD, Suriye’nin kuzeydoğusu için uzun dönemli amaç ve beklentileri dahilinde farklı jeo-politik seviyelerde davranış modelleri geliştirmektedir. Türkiye, daha çok kendi güvenliği ve ‘mikro-bölgesel’ çıkarlarına yönelik strateji geliştirirken ABD Ortadoğu politikalarını ve küresel rekabet kaygılarını ön plana çıkartmaktadır.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman Suriye’de ve Fırat’ın doğusunda Türkiye’nin ve küresel güçlerin izlediği politika hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın güvenli bölge konusunda tarafların yaklaşımları hakkında değerlendirmede bulundu.

İdlib'deki gelişmelerin maliyeti Rus-Türk ilişkileri için ciddi bir sorun teşkil edebilir.

Güvenli Bölge Konusunda Neler Oluyor?

Anlaşılan Türkiye'nin konuyu partiler üstü olarak görüp bir devlet politikası olarak bakmasına mukabil ABD de konuyu hükümetten bağımsız ele almaktadır. Trump'ın tüm farklı çıkışlarına rağmen paradigmatik bir değişim söz konusu olmamıştır.

Devamı
Güvenli Bölge Konusunda Neler Oluyor
Fırat ın Doğusundaki Kazanımlarını Kaybetmeyi Göze Alamayan ABD Türkiye ile

Fırat’ın Doğusundaki Kazanımlarını Kaybetmeyi Göze Alamayan ABD Türkiye ile Anlaştı

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Türkiye ve ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde oluşturulması planlanan güvenli bölge için yaptıkları mutabakat üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

Türkiye'nin kendi coğrafyasının sorunlarını görmezlikten gelme, ilgilenmeme gibi bir durumu yoktur. Bir kere bu seçenek değildir.

ABD'nin PYD'yi korumak için bir çevreleme yoluna gittiğini söylemek mümkün..

ABD bu sefer sözünde duracak mı?

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş ABD’den Türkiye’ye gelen heyet ile güvenli bölge konusunda yapılacak görüşme hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat Suriye’de İdlib ve Fırat’ın doğusu konularında Türkiye’nin izlemesi gereken politikalar hakkında değerlendirmede bulundu.

Barış koridoru ifadesi ilk defa kullanılıyor. Bir anlamda Türkiye'nin Suriye krizine yaklaşımını göstermesi açısından önemli bir ifade.

Kazakistan’ın başkenti Nur-Sultan’da eski adıyla Astana Süreci diye anılan toplantıların on üçüncüsü gerçekleştirilirken Suriye’de sahada da önemli bir mücadele yaşanıyor.

Güvenli bölge Suriye krizi başladığı andan itibaren Türkiye ile ABD arasında sürekli müzakere konusu olan fakat bir türlü sonuca ulaştırılamayan bir mesele haline geldi.

Batı medyasında güçlenmekte olan yeni bir eğilim var. "Madem Erdoğan gitmiyor, dört yıl daha iktidarda, o halde ne yapmalıyız?" sorusuna cevap aranıyor.

ABD-Türkiye jeopolitik kopuşu bir yol ayrımında. ABD’nin Türkiye’yi Kongre üzerinden yasa tasarıları ile cezalandırmaya çalışması akıllıca bir strateji değildir ve asla olmayacaktır. Bu aslında, Türkiye’yi Rusya’nın yanına itecek stratejik bir hata bile olabilir.

Washington, Ankara’nın S-400 ile F-35 arasındaki teknik meseleyi ortak bir komite ile araştırılalım önerisine rağmen bu kararı aldı. Karar “Türkiye’nin ya S-400 hava savunma sistemini ya da F-35 savaş uçaklarını alabileceği, ikisine birden sahip olamayacağı” şeklinde rasyonelleştirildi.

Mesele sadece Türk- Amerikan ilişkilerinin geleceğine dair kaygılarla alakalı değil. Önemli bir NATO ülkesinin örgütün diğer önemli ülkesini ortak F-35 programından çıkarmasından da fazlası var.

Türkiye'nin yüksek irtifa hava savunma sistemi ihtiyacını karşılamak için Rusya'dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemi uzun zamandır kamuoyunda tartışılmakta. Aslında savunma teknolojileri ile ilgili teknik bir konu gibi görünen tartışma özünde Türkiye'nin egemenliği ve ittifak ilişkilerinin güvenilirliği ile ilgili birçok kritik hususu içermektedir.