ABD senatörleri mektuplarında Biden'dan 'demokrasi ve insan hakları' adına Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'baskıda' bulunmasını istiyorlar
Devamı
Türkiye yönünü çoktan “bağımsızlık” olarak belirledi de küresel güçlere bu politikasını kabul ettirmenin çabası içerisinde. Zira gerek ABD ve AB gerekse Rusya ve Çin, bütün küresel güçlerin yaptığı gibi nüfuz alanlarını koruma ya da genişletme çabası içerisinde. Türkiye de diğer orta büyüklükteki devletler ya da bölgesel güçler gibi onların bu nüfuz politikalarının hedefi durumunda.
Devamı
Bir Bakışta Türkiye-AB İlişkileri
Türkiye, sorunların çözümünde izlenecek yönteme ilişkin olarak herhangi bir kategorik karşıtlık dile getirmemiştir. Bu nedenle görüşmelerin geleceğinde Yunanistan'ın tutumunun belirleyici olacağı söylenebilir.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki istikşafi görüşmeler süreci ne anlama geliyor? Görüşmelerden hızlı bir sonuç beklenebilir mi? Taraflar neden istikşafi görüşmelere devam etmeliler?
Türkiye ve Yunanistan arasında Ege ve Doğu Akdeniz’de uzun zamandan beri devam sorunlara gerçekçi çözümler bulunması için, Yunanistan’ın sadece kendi çıkarlarını önceleyen haksız tutumundan vazgeçmesi gerekiyor.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından video konferans yoluyla '2021'de Türkiye ve Dünya: Beklentiler, Riskler, Fırsatlar' başlıklı web paneli düzenlendi.
Devamı
2020 yılı boyunca gerek Avrupa’dan gerekse ABD’den Türkiye’nin canını sıkacak baskı ve müdahaleler gelmeye devam etti..
Devamı
Kitap silah teknolojisinde yaşanan değişimlerin asimetrik savaşları tarihsel olarak nasıl etkilediğini ele almaktadır. Tarafların stratejik, operasyonel ve taktik tercihlerinin sonuçlara etkisini tartışmaktadır. Bu çerçevede asimetrik savaşlarda elde edilen teknolojik avantaj ve stratejik planlama becerisinin etkisi Türkiye’nin Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatları örneklerinde analiz edilmektedir.
2020’nin öne çıkan bütün gelişmeleri bu yıllıkta analiz edildi. Alanında uzman araştırmacılar tarafından hazırlanan '2020'de Türkiye', Türkiye’yi anlamak için önemli bir başvuru kaynağı.
Bitirdiğimiz yılın gündeminin başköşesinde Kovid-19 salgının oturduğu şüphe götürmez. Sağlık, ekonomi ve insaniyet alanlarında tüm dünya büyük bir sınavdan geçti. Birbirinin maske kargolarına el koyan ülkelerin utancı tarihteki yerini aldı.
Batı ittifakı hareketsiz kalmışken Türkiye adım adım güçleniyor. Sınırlarındaki tüm sorunları büyük oranda kendi lehine çözebiliyor. Doğu Akdeniz'den Azerbaycan'a kadar güvenli bir hat kurmakla kalmadı aynı zamanda buralarda yeni alanlar elde etti.
Ankara’nın attığı adımlar yüzünden başarısız olanlar, Türkiye’yi cezalandırmak için Avrupa Birliği’ni ve NATO'yu kullanmak istiyorlar.
Ankara'nın dış politikası ideolojik hülyalara değil, etrafındaki güç boşluklarını hesap eden jeopolitik realizme dayanıyor.. Erdoğan'ın hamlelerini 'Yeni Osmanlıcılık', 'Türkçülük' ya da 'İslamcılık' olarak sunanlar aslında Ankara'nın müdahale ettiği jeopolitik denklemlerde pozisyon kaybettiğini düşünen ya da daha fazlasını alamayacağını gören aktörler: Yunanistan, BAE, Fransa ya da İsrail gibi.
Davos’la başlayan ve sonrasında Türkiye’nin küresel ve bölgesel aktörlerle karşı karşıya kaldığı hemen her kritik süreç 'otoriterleşme' ve 'eksen kayması' gibi tartışmalarla senkronize biçimde ilerleye geldi.
Insight Turkey'nin bu sayısı, Libya krizi bağlamında hem iç yeniden yapılanma vaatlerini hem de krize müdahale eden farklı dış aktörlerin körüklediği zorlukları siz değerli okuyucuların dikkatine sunuyor.
Macron'un sağ seçmene oynaması Almanya örneğinde olduğu gibi ancak sağ partileri güçlendirir ve oylarının artmasına yardımcı olur. Öyle görünüyor ki bu gidişle 2022 yılında Fransa bir aşırı sağ siyasetçi tarafından yönetilecektir.
Erdoğan'ın dönemsel değişiklikler yapması 'güçlü ve büyük' Türkiye davasını hayata geçirmedeki gerçekleri okuma ve hızla uyum sağlayabilme kapasitesidir. Mücadelesini yeni bir safhaya taşımaktır.
Türkiye'nin aktif hamlelerde bulunduğu jeopolitik denklemlerde yine akışın hızlandığı bir döneme girdik.
Amerikan devleti ciddi bir kaosla karşı karşıya olduğu için her kim iktidara gelirse gelsin dünyadaki etkisi sınırlı olacaktır.