2019'da Türkiye

2019’un öne çıkan bütün gelişmeleri bu yıllıkta analiz edildi. Alanında uzman araştırmacılar tarafından hazırlanan '2019’da Türkiye', Türkiye’yi anlamak için önemli bir başvuru kaynağı.

Devamı
2019'da Türkiye
2020 den ne Beklemeli

2020’den ne Beklemeli?

Baş döndürücü olaylara tanık olduğumuz uzun 2019'un son günündeyiz..

Devamı

2019 yılının gündemi yoğundu. Siyaset, ekonomi ve dış politikada Türkiye için kolay bir yıl olmadı. 2018 yazındaki ekonomik saldırıların yaralarını 2019'da sarmaya çalıştık. Son iki çeyrekte gelen büyüme rakamları ümit vaat ediyor. 2020 yılında da bu büyüme rakamların tutturulması halinde ekonomik alanda ciddi rahatlama olacaktır.

Türkiye, UMH'nin talebi üzerine Libya'ya asker sevk ederek, ülkenin Libya halkı dışında birçok bölgesel ve küresel çıkar odağına alt yüklenici olan bir milis liderin kontrolüne geçmesini engelleyerek, Türkiye'nin Akdeniz'deki enerji denkleminde önemli bir müttefiki olan UMH'nin elini güçlendirecektir. Türk askerinin Libya'daki varlığı, ülkede askeri bir diktatörlük kurma hayallerinin tamamen geride kalması, Libya krizinin faillerinin siyasi çözüme mecbur kalması anlamına gelmektedir.

Dünyada savaş yapma biçimi değişiyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana devletler arasında çok kısıtlı sayıda savaş çıktı. Bunun yerini vekalet savaşlarının aldığını hep beraber görüyoruz..

Suriye başta olmak üzere Irak, terörle mücadele, bir bütün olarak Akdeniz havzası, Kıbrıs ve Libya Türkiye'nin ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde kademeli ancak esnek bir dış politika ve güvenlik stratejisine sahip olmasını zorunlu kılıyor.

Prof. Dr. Kemal İnat: "Doğu Akdeniz Mutabakatını Bozmak Ne BM'nin Ne De Yunanistan'ın İşi"

SETA Enerji Araştırmaları Direktörü ve Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kemal İnat, Yunanistan’ın Türkiye ile Libya arasında imzalanan "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası"nı geçersiz kılmak için Birleşmiş Milletler'e başvurusuna ilişkin, "İki ülke arasında uluslararası hukuka uygun bir şekilde imzalanan bir mutabakatı geçersiz kılmak ne Yunanistan'ın işidir ne de BM'nin. Çünkü Libya'yı temsil etmek hakkına sahip olan meşru Trablus hükumeti ile Türkiye arasında imzalanmış bir mutabakat söz konusudur." dedi.

Devamı
Prof Dr Kemal İnat quot Doğu Akdeniz Mutabakatını Bozmak Ne
Kanal İstanbul un Stratejik Değeri

Kanal İstanbul’un Stratejik Değeri

Kanal İstanbul projesi stratejik öneme sahip bir yatırımdır. Geniş bir vizyonun ürünüdür. Türkiye'nin hem egemenlik hakları bakımından yeni bir sayfa açmak hem güvenliğini sağlamak adına yürütülen bir devlet projesidir.

Devamı

Türkiye ile Libya arasında imzalanan mutabakatın Yunanistan’ı ve ona destek veren ülkeleri çok rahatsız ettiği görülüyor, ancak adaların deniz yetki alanlarının sınırlı olacağına dair çok sayıdaki uluslararası yargı kararı Ankara ile Trablus arasında atılan bu adımı destekliyor.

Türkiye'ye yönelik tehditlerin kaynağı bu kadar netken stratejik hedeflerde uyumsuzluk göstermek ülkenin ulusal çıkarlarına büyük darbeler vurur..

Türkiye’nin Stratejik Silah Kapasitesi nükleer silahlar ile yapay zeka gibi yeni nesil savaş teknolojilerinin dışında kalan stratejik konvansiyonel silahlara odaklanmaktadır. Kitapta Türkiye’nin stratejik silahlar bağlamında mevcut kapasitesi, büyük güçlerin ve bölgesel aktörlerin silah sistemlerindeki gelişmişlik düzeyleri ve sahip oldukları sistemlerin envanterleri ele alınmaktadır. Ayrıca Türkiye’nin silahlanma stratejisini belirleme noktasında teorik altyapının oluşturulması ve stratejik silah kapasitesini nasıl artırabileceği ile ilgili analitik değerlendirmeler de kitapta yer almaktadır.

İttifak içi rekabet ve farklıklar ittifakın üçüncü taraflara yönelik politikalarından da kendini göstermiş durumda.

NATO'nun tarihinde dönüşüm çabaları vardır. Soğuk Savaş sonrası doksanlı yıllarda genişleme sırasında yeni bir stratejik konsept geliştirip NATO'ya yeni anlamlar ve görevler yükleme çabası vardı. Ciddi bir reform için aslında doksanlı yıllar en uygun zamandı diyebiliriz. Çünkü Amerika NATO'ya öncülük ediyor ve diğer üyeler de Amerika'yı takipte sorun çıkarmıyordu..

Zirve öncesi konuşulan iç bütünlük ve geleceğe dair derin sancılar keskin ayrılıklara dönüşmeden şimdilik geçiştirildi. Yine de İttifak'ın yeni bir stratejik değerlendirmeye ihtiyacı olduğu açık. Rusya ve Çin'in ne tür tehditler olduğu ve terör tanımı (YPG özelinde) çözülmesi gereken sorunların başında geliyor.

Başat aktörlerin küresel beklentileri nelerdir ve bu NATO’yu nasıl etkileyebilir? NATO blokunda çatlak var mı? NATO’nun geleceği nasıl şekillenebilir?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün NATO Liderler Zirvesi için Londra'da. Önce Macron, Merkel ve Johnson ile dörtlü bir toplantı yapacak. Yarın NATO'nun 70. yıl kutlama zirvesine katılacak, ertesi gün de Cambridge'de cami açacak. Bu seyahat, NATO'nun dönüşüm sancıları yaşadığı bir döneme denk geldiği için ayrıca önemli. İttifak'ın müttefiklerinin güvenlik kaygılarını gözeten yeni bir stratejik değerlendirmeye ihtiyacı olduğu ortada.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti Türkiye'ye karşı başlatılan yoğun kampanyanın kırılmasında da etkili olacak. Erdoğan'ın muhataplarıyla yüzleşmesi ve Türkiye'nin ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendiren konulardaki duruşunu hem siyasetçiler hem de kamuoyuyla Beyaz Saraydan başkanla yan yana dururken paylaşması başlı başına bir kazanım..

13 Kasım bir fırsat olarak görülmeli. Umulur ki Beyaz Saray da bunu bir fırsat olarak görür ve ilişkilerde bir nebze olsun iyileşme yaşanır.

mesele Türkiye'nin hassasiyetlerinin anlatılmaması veya anlaşılmaması değil ABD'nin dış politikasındaki sorunun müttefikleriyle ilişkiyi de tehlikeye atacak bir türbülans içine girmesiydi.

Barış ğınarı Harekatı ile gelinen noktada PKK/YPG askeri açıdan ağır bir yenilgiye uğratılıp Deyrizor-Rakka hattına doğru geriletilirken PYD/YPG'nin PKK'nın Suriye uzantısı olduğu ABD Başkanı Trump tarafından dahi kabul edilmek zorunda kalındı.