ABD meşru bir yol ve diplomatik bir çözüm bulmak yerine, terörist bir örgütle mücadele ederken diğer bir terörist örgütü desteklemeyi tercih etti.
Devamı
Türkiye, bu süreci adım adım değerlendiriyor. Bu son derece akılcı bir politika. Öncelikle PYD'nin dışlandığı bir masa kurulmalı. Sonra ise Amerika'nın dahil olacağı bir masa kurulacak. .
Devamı
Soçi Zirvesi’yle birlikte Suriye’de barışa çok yaklaşıldığına dair yorumlar da arttı. Ancak hâlâ bu konuda ciddi engellerin varlığından bahsetmek gerekir.
Suriye ve Irak'ta "DEAŞ sonrası dönem"i konuşmaya başladık. Evet bölge önemli oranda DEAŞ'tan temizlendi...
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş Rakka’da DEAŞ – PKK anlaşması hakkında değerlendirmede bulundu.
Başta ABD olmak üzere pek çok aktör, mücadelede önceliğin DEAŞ’ı yenmek olması gerektiğini ileri sürerek DEAŞ’ı var eden temel sebepleri ve örgütün Suriye ile Irak’ta gücünü pekiştirdiği elverişli zemini göz ardı etti.
Aslında epeydir stratejik farklılıklar ve hukuki süreçlerin yarattığı krizlerin negatif etkisinden muzdarip olan Türk-ABD ilişkilerinde sınırlı da olsa oluşan fırsat alanları değerlendirilerek pozitif bir ivme kazanılabilir.
Devamı
Uzmanlar Deaş'ın toprak kontrolünün bitmesinin bu örgütün bitişi anlamına gelmediği konusunda hemfikir. Mesele, topraklarını, çok sayıda militanını ve önde gelen 120 liderini kaybeden Deaş'ın geleceğinin ne olacağı
Devamı
Türkiye DEAŞ'ın en çok hedef aldığı ülke haline geldi. Aynı zamanda DEAŞ'la en açık biçimde savaşan tek ülke oldu. Ama içimizdeki İrlandalılar bitmedi maalesef. Eski ezberleri söylemeye devam ediyor..
Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin önündeki en ciddi konu Fırat’ın doğusudur. Kısa ve orta vadede angajmanlarını bu tehdide göre ayarlaması ve seçeneklerini bu tehdide göre planlaması elzemdir. Bu açıdan müttefiklerinin Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alması ilişkilerin geleceği açısından önemli bir gösterge olacaktır.
SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, olası Afrin Operasyonu hakkında değerlendirmede bulundu.
Trump yönetimi Irak’ta Barzani’yle ve Suriye’de YPG’yle alabileceği yolun sınırlı olduğuna ve İran’a karşı geleneksel müttefikleriyle çalışması gerektiğine karar verirse, ABD politikalarının sahadaki etkin aktörleri desteklemekten geleneksel müttefik devletlerle çalışmaya doğru evrilmesini bekleyebiliriz.
PKK’nın mobilizasyon kabiliyetini sınırlayacak işbirliğine odaklanmak Türkiye'nin güvenlik alanındaki önemli bir önceliğidir.
İdlib Operasyonu'nun başlatılması gerek zamanlaması gerekse de Astana sürecinin bir yansıması olarak önemlidir.
ABD'nin içindeki güç kavgasını görüyor ve anlıyoruz. Koca ABD'yi CIA'in bir tarafa Pentagon'un bir tarafa Dışişlerinin bir başka tarafa çektiğini de.
Ortada Amerikan devleti içerisindeki Türkiye karşıtı kliği 15 Temmuz darbe girişimi ile irtibatlandıran büyük bir skandal vardır.
ABD her seferinde Türkiye’yi iten taraf oldu. 2012’den bu yana Türkiye her türlü çabasına rağmen, en önemli müttefikinden beklediği asgari iyi niyeti ve müttefikliğe yakışan davranışı göremedi.
'İdlib operasyonu Astana süreci çerçevesinde okunduğunda Afrin’e karşı bir hamle içermesi çok beklenmeyebilir' diyen SETA Dış Politika Direktörlüğü Araştırma Asistanı Bilal Salaymeh 'Operasyonun sonunda Afrin kantonunun neredeyse kuşatılmış olacağı ortada' diyor.
Astana’da varılan mutabakat doğrultusunda gerçekleşen İdlib operasyonu, düşman unsuruna karşı yürütülecek bir askeri operasyon değil, ön alıcı/önleyici bir operasyondur.
Astana sürecinde çatışmasızlık bölgeleri kapsamına alınan İdlib’de gerçekleştirilen operasyonun Türkiye için önemi nedir?
Rakka operasyonu için Türkiye’nin ortaya koyduğu planlar ve yaptığı tekliflere karşı hala cevap verilmiş değil. Bu aynı zamanda Suriye bağlamında bölgesel ittifak ilişkilerini de doğrudan etkileyecek bir aşama olarak görülebilir. Ancak el-Bab sonrası Münbiç’e yöneleceğini ve PYD’nin çekilmemesi halinde vuracağını açıklayan Türkiye’nin hareket alanını daraltmak ve Fırat Kalkanı Operasyonu’nu uluslararası hukuk bağlamında elimine etmek için adımlar atıldığını görmekteyiz.