Suriye’de gidecek yol tükendi. Bütün önemli boşluklar doldu. En son Türkiye’nin de doğal nüfuz alanını doldurması sonucu sağlam bir denge ortaya çıktı.
Devamı
ABD’deki başkanlık seçimi döneminde, Washington'daki kurumların çatlakları arasından sızacak bilgilere ve önerilere kulak kesilmek gerekir.
Devamı
ABD Türkiye’nin kendi kontrolünde Suriye’ye girmesini ve kendi hedefleri için savaşmasını istiyordu. Oysaki Türkiye bugün ABD’ye rağmen hareket ederek kendi hedeflerini önceleyeceğini göstermiş oldu.
SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş Ortadoğu'daki gerginlik üzerine değerlendirmelerde bulundu.
"Müttefik devlet olarak Türkiye ile yerel partner olarak YPG" ikilemesi Türkiye'de kimseyi teskin etmiyor. Ne karar alıcıları ne kamuoyunu...
ABD’nin kaybettiği zemini yeniden kazanma adına PKK terör örgütünü destekleme yanlışına daha da sarılacağının işaretleri var.
Erdoğan bir yandan küresel alanda terörizmle mücadeledeki yetersizliğe ve ikiyüzlülüğe dikkat çekerken, öte yandan savaştan kaçan mültecilere Batı ülkelerinin sorumsuzluğuna vurgu yaptı.
Devamı
“PYD ve onun askeri uzantıları SDG/YPG'nin Münbiç'in ardından Bab ve Cerablus'u ele geçirmek için hazırlık başlattığını, Fırat Kalkanı Harekatı'nın bu hamleyi boşa düşürdü.”
Devamı
Fırat Kalkanı'nın askeri boyutu tahminlerin ötesinde hızlı ve başarılı biçimde ilerliyor. Asıl zorluk ABD, Rusya ve AB'yi güvenli bölgeye ikna etmek için yapılacak diplomaside.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, SETA tarafından düzenlenen çalışma yemeğinde, ABD'deki bazı düşünce kuruluşlarının temsilcileri ve medya mensupları ile bir araya geldi.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Suriye'deki ateşkes üzerine değerlendirmelerde bulundu.
ABD'nin Ortadoğu siyasetine yön veren geleneksel kanadı, Suriye krizinin çözümünden değil, derinleşmesinden yana bir tavır takınıyor.
ABD’nin Esed güçlerini “kazayla” vurması, benim gibi “Amerika’nın Suriye’deki istihbarat kapasitesinin bir facia olduğunu” düşünen birisine bile inandırıcı gelmiyor.
Kerry-Lavrov mutabakatı Suriye’de kimin kazanacağına değil, kimlerin kaybetmesi gerektiğine dair varılan bir mutabakattır.
Washington'da SETA DC tarafından düzenlenen panele katılan uzmanlar, Fırat Kalkanı Harekatı'nın Suriye'nin kuzeyindeki denklemi Türkiye lehine değiştirdiği görüşünde birleşti.
Türkiye'nin istekliliği, Suriye ve Irak'ın iç içe geçmiş olmasını fark etmesinden kaynaklanıyor.
Türkiye’nin yaptığı her şeye illa bir kulp bulunacağından mezkûr soru dünyanın en sofistike sorusuymuşçasına tedavüle sokuldu.
"Güvenli bölgenin oluşturulabilmesi için güneye doğru inilerek bir derinlik oluşturulması gerekiyor. Bunun için de El Bab ve Münbic kentleri önem arz ediyor."
Fırat Kalkanı Suriye denklemini yeniden hareketlendiren ve kanaatimce siyasi süreci de hızlandıran bir etkide bulundu.
Gerçek şu ki YPG Fırat’ın doğusuna çekilmedi ve ABD “yardımı kesme” tehdidini ete kemiğe büründürmeden çekilmeyecek de…
ABD bir şekilde Türk siyasi karar alıcılara Suriye politikası dayatma gayreti boşa düşünce işi 15 Temmuz Darbe girişimine kadar tırmandırdı.