Bu analizde Almanya’nın koronavirüs salgını sürecinde dezenformasyon kampanyalarıyla mücadelesi ve Alman medya kuruluşlarının aynı konuda Türkiye’ye karşı yürüttüğü dezenformasyon kampanyası incelenmektedir.
Devamı
Bölgemizde Türkiye'nin etkisini sınırlandırmak için var gücüyle çabalayanların başında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) geliyor. Abu Dabi, Kahire'yi Libya'daki iç savaşa sokmak için Türkiye karşıtı bir kampanyanın yürütücüsü. Darbeci Sisi'yi teşvik etmek amacıyla Türkiye karşıtlığı üzerinden bir "pan-Arabist milliyetçilik" üretmeye çalışıyor. "Türk işgali," "Bab-ı Ali ve kolonici dil" ya da "Arap iç işlerine karışmaktan vazgeçme" söylemleri bu çabanın ürünü. Ancak Vatiyye Üssü'ne yapılan son saldırıdan sonra BAE'nin yıkıcı faaliyetleri Ankara'da gündemin başköşesine oturdu. Daha önce Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun BAE'ye yaptığı uyarıyı geçtiğimiz günlerde Savunma Bakanı Akar'ın ifadeleriyle yeni bir aşamaya geçti: "Doğru zaman ve doğru yerde hesabını soracağız."
Devamı
Türkiye, Yunanistan'ı bırakıp daha büyük ölçekte bir bölgesel oyuncu olduğunu ve küresel aktörlerle etkileşim içerisinde bir bölgesel politika izlediğini gösterdi. Dolayısıyla Yunanistan Türkiye için bir bölgesel rakip olmaktan çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bundan dolayı da Yunanistan sürekli olarak İsrail, Rusya, ABD ve Avrupa Birliği gibi aktörler üzerinden Türkiye'yi sınırlandırmaya çalışmaktadır. Bunun için de özellikle Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi dışarıda bırakan projeler geliştirmeye öncülük etmeye başladı.
Amerikan başkanlık seçiminin dünya tarihi açısından kritik sonuçları olabilir. Trump veya Biden'ın seçimden galip çıkması Amerika'nın dünya siyasetindeki tutumunu belirleyecek. Sadece Amerikan toplumu için tüm diğer ülkeler için merak konusu.
Türkiye’de siyasi tartışmalarda çoğu zaman oldukça ironik bir durumla karşılaşıyoruz. Bu durum tam olarak şu: Sürekli bilim ve akla atıfla tartışmalarda pozisyon alanların siyasete bakış açısının bilimsel ve akli olmaktan çok uzak olması.
CHP, 37. Olağan Kurultayı geçtiğimiz hafta sonu tamamlandı. Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart'ın etkisiyle siyasi hayatının belki de en rahat seçimine girdi ve beklendiği gibi 6. kez CHP'nin genel başkanı seçildi. Ancak kurultayda esas dikkat çeken gelişme, genel başkan ve delege seçimlerinden ziyade Kılıçdaroğlu'nun yaptığı konuşmadaki "dostlar" ve "Kürt sorunu" vurgusu oldu.
Uzun yıllardan sonra Ayasofya'da ilk Cuma ve bayram namazlarının kılınmasının büyük sevinci içerisindeyiz. Bu sevince ne yazık ki polemiklerin eşlik etmesi Türkiye siyaseti için hiç şaşırtıcı değil. "Hilafet kurumu geri getirilecek" ve "Atatürk'e lanet edildi" iddiaları üzerinden bir bardak suda fırtına kopartıldı. Siyasi spektrumun uçlarındaki çevrelerin radikal siyasi hayallerini biliyoruz. Kimileri hala sosyalizmin iktidara geleceğini tahayyül eder, kimileri de hilafet kurumunun geri dönmesinin Müslümanlar için çözüm olacağını savunur. Ancak iktidar cenahında en üst düzeyde yalanlanan bu iddiaların muhalefetin ana siyasi aktörlerini bu kadar meşgul etmesi normal değildi. Temel saik Ayasofya'nın yeniden camiye çevrilmesinin oluşturduğu atmosferin başka bir ortak değerimiz olan Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ün sahiplenilmesiyle bastırılma çabasıydı. Eğer son aylarda Batı medyasında köpürtülen ve hedefi Türkiye'yi sınırlandırmak olan "sultan, halife Erdoğan" kampanyası ile "dost ittifakı" kurulmadıysa.
Devamı
ABD’nin Dedeağaç (Yunanistan)’ta kurduğu askeri üssünün niteliği nedir? Dedeağaç Üssü’nün kurulmasından önceki gelişmeler nelerdir? Üssün kurulmasının siyasi arka planı nedir? Üssün kurulmasının hukuki durumu nedir? ABD ve Yunanistan’ın Dedeağaç’taki faaliyetlerinin Türkiye’ye yansımaları nelerdir?
Devamı
Türkiye, Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyetin şimdiye kadar olan dönemindeki orta büyüklükte devlet rolüyle yetinmek istemiyor, her bölgesel güç gibi küresel bir aktör olmak istiyor.
Libya krizinde etkili olan aktörler arasında, Kovid-19 salgınının etkisine rağmen daha önce hiç olmadığı kadar yoğun ikili ve çok taraflı diplomatik görüşmeler yaşanıyor.
Cumhuriyetimizi 'güçlü bir milli devlet' olarak yeniden konumlandırmak için Ankara, Osmanlı geçmişi ile barışıyor; normalleşiyor. Etrafındaki bölgelerden gelen tarihi ve coğrafi yükün realitesi ile yüzleşiyor. Dışlayıcı etnik-kültürel milliyetçiliğe ya da küreselci-kozmopolit fırtınalara savrulmadan milli bir duruşu tahkim etmeye çabalıyor.
Hafta sonu yapılan CHP Kongresi’nde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde seçim kanununu değiştireceklerini söyleyerek “milletvekillerini liderler tespit etmeyecek” sözü verdi.
Libya’daki krize fazla müdahil olmayan İsrail yönetiminin, yakın olduğu tarafa dair renk vermemeye çalışsa da Mısır'ın etkisiyle ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e askeri destek sağladığı ifade ediliyor.
Bella Hadid'in sosyal medyada paylaştığı babasının “Filistin” yazan pasaportunun sansüre uğratılarak kaldırılması sosyal medya şirketlerine yön veren ideolojik yaklaşımın görünenin aksine çok daha geniş bir düzlemde uygulamada olduğuna işaret ediyor.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, Azerbaycan’ın Ermenistan tarafından işgal edilmiş olan Dağlık Karabağ sorununun çözümü için kurulan Minsk grubu üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Mısır’ın Libya’ya askeri müdahale ile ilgili aldığı tezkere kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
SETA Güvenlik Araştırmacısı Ferhat Pirinççi, Türkiye ve Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilimi değerlendirdi.
Türkiye karşısında Yunanistan ve GKRY’nin maksimalist taleplerine ve onların Ankara ile yaşadığı anlaşmazlığı kendi çıkarları için kullanmak isteyen Fransa’nın ihtiraslı politikalarına destek vermesi AB’nin yapacağı ciddi bir hata olur.
Bir hayal daha gerçek oldu. Ayasofya artık mahzun değil. Yüzyıla yakın süren tatsızlık dün cuma namazıyla son buldu. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
Ayasofya örneğinde bir kez daha Türkiye'nin egemenliği ve kimliğiyle ilgili her adımın hamaset çığlıklarıyla itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı görülmüştür. Halkın Ayasofya'ya teveccühü ise Türkiye'nin hamasete değil ama haysiyetli bir siyasete duyduğu özlemi gözler önüne sermiştir.
Nisan 2017'deki referandumla kabul edilen ve 10 Temmuz 2018'den itibaren uygulanmaya başlanan Cumhurbaşkanlığı sisteminde iki yılı geride bıraktık. Bu minvalde Cumhurbaşkanlığı ikinci yılında siyasal sistemin dönüşümü ve bundan sonraki süreçte sistemin güçlendirilmesine yönelik atılması gereken adımlar gündeme geldi.