‘Cumhuriyet İlkelerine Saygıyı Güçlendirme Yasası’ neleri içermektedir? Tasarıya karşı Fransız Müslümanları nasıl tepki verdiler? Fransa’nın bu yasayı çıkarmadaki amacı nedir? Yasanın uluslararası ilişkilere bir etkisi olacak mı? Fransa Müslümanları ne yapmalı?
Devamı
Muhalefetin 'her ne pahasına olursa olsun' Erdoğan’ı devirme hedefi HDP ile iş birliğini zorunlu kılıyor. HDP ile iş birliği ise PKK terörüne karşı mücadelede gerekli olan kararlı tavrın gösterilmesini engelliyor.
Devamı
Astana zirveleri, Suriye'deki gerginliği düşürmesi, temel ilkelerin belirlenmesi, bazı temel konular üzerinde konsensüs sağlaması açısından hala yararlı bir mekanizma olsa da tek başına Suriye krizini çözmesi beklenmemeli
PKK'nın 'uçak bombardımanı sırasında öldüler' yalanı bu kadar kolay satın alınmamalıydı. Terörle mücadelede ince çizgiyi aşmak terör propagandasına yarar. Ülkemize ve demokrasimize onulmaz zararlar verir.
Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığını gördüğü hâlde PKK kimden cesaret alarak silahsız rehineleri katlediyor?
PKK terör örgütü neden sivil vatandaşları katlediyor? PKK sivil hedeflere ne tür saldırılar gerçekleştiriyor? PKK’nın sivil hedeflere yönelik saldırıları nasıl tepki buluyor? Terör örgütleri sadece sivil hedeflere mi saldırır? PKK’nın sivil hedeflere saldırmasının önüne nasıl geçilebilir?
'Milli Uzay Programı'nda Türkiye'nin Hedefleri
Devamı
Ankara, Kandil ile Sincar ve Sincar ile Suriye'deki YPG kontrolündeki bölgelerin irtibatını kesmekte ısrarcı.
Bazı Batılı ülkelerin büyükelçilikleri bile, 'PKK’lı teröristlerin gerçekleştirdiği saldırıda' diyerek taziye mesajı yayınlarken, Türkiye’nin ana muhalefet partisi CHP’nin siyasetçileri PKK terör örgütü demeden açıklama yapmayı tercih ettiler.
ABD senatörleri mektuplarında Biden'dan 'demokrasi ve insan hakları' adına Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'baskıda' bulunmasını istiyorlar
Türkiye yönünü çoktan “bağımsızlık” olarak belirledi de küresel güçlere bu politikasını kabul ettirmenin çabası içerisinde. Zira gerek ABD ve AB gerekse Rusya ve Çin, bütün küresel güçlerin yaptığı gibi nüfuz alanlarını koruma ya da genişletme çabası içerisinde. Türkiye de diğer orta büyüklükteki devletler ya da bölgesel güçler gibi onların bu nüfuz politikalarının hedefi durumunda.
Ankara'nın Brüksel'e adil ve yapıcı iş birliği çağrısı bu yılın başından beri Türk hükümeti tarafından atılan olumlu adımlar ile (Yunanistan ile istikşafi görüşmeleri, ekonomik ve anayasal reform inisiyatifi vb.) netlik kazanmıştır.
Türk-Amerikan ilişkilerinin gerçekçi bir muhasebesi yapıldığında iyi bir noktada olduğunu söylemek pek mümkün görünmüyor. Bu gerçeklikten hareketle yeni ancak gerçekçi bir vizyon oluşturmak için her iki tarafın da taşın altına elini sokması şart.
Libya'da BM nezdinde geçiş süreci devam ederken Hafter'in ortaya çıktığını ve 2014'ten itibaren Mısır, BAE, Rusya, Fransa ve kısmen ABD'nin desteği ile ülkeyi bir şiddet sarmalına sürüklediğini unutmayalım.
Madem genç dimağlar eski Türkiye'yi hatırlamakta zorlanıyor, eskiyi hatırlatmak yerine yeni bir başarı hikayesi yazmak lazım artık. Bu hikaye için yeni bir kurucu metin, yeni bir toplumsal sözleşme kaleme almak lazım. Yeni anayasadan beklenen belki de en önemli değişiklik de bunu başarabilecek bir çerçeve inşa etmesi olacak.
Koronavirüs salgını AB'nin kurumsal prestijine ve üye ülkeler arasındaki dayanışma duygularına açıkça zarar vermiştir. Salgın nedeniyle AB'nin ve üye ülkelerin bugüne kadar yaşadıkları ekonomik kayıplar önümüzdeki süreçte telafi edilse bile siyasi açıdan yaşanan kayıpların telafisi ise çok daha zor olacaktır.
Muhalefetin itiraz listesi sürekli uzuyor. İktidar her ne adım atarsa veya her ne söylerse muhalefet aleyhinde propaganda başlatıyor. Ülke için faydası var mı yok mu bakmadan sürekli saldırı halinde olduklarından kamuoyu da son derece önemli mevzuları konuşamaz ve tartışamaz hale geliyor.
Erdoğan önce ekonomi ve hukuk alanındaki reformları gündeme alıyor. Reform teklifi siyasette ve toplumda yeni bir enerji doğuruyor. Açığa çıkan enerjiyi gören Erdoğan hedef büyütüyor ve Cumhuriyet'in 100. yılında sivil anayasa hedefi koyuyor. Üstelik hazırlanacak sivil anayasanın 150. yıla, 200. yıla götürecek bir kılavuz olması arzusunu toplumla paylaşıyor.
Kovid-19 salgınının insan yaşamını tehdit ettiği diğer bir alan da gıda sektörü olarak öne çıkıyor. Üretimin bütün sektörlerde olduğu gibi tarım sektöründe de sekteye uğraması, ürün fiyatlarının istikrarsızlaşmasına neden oluyor.